M.L 3.8

10K 1K 237
                                    

Sürekli söylüyorum ama önceki bölümleri atlamayın arkadaşlar. Bildirimlere göre hareket etmeyin. Kaldığınız yerden devam edin ki konular sapmasın. İyi okumalar. Yorumlarınızı bekliyorum..

Ağlaya ağlaya çıktığım okuldan sonra dükkana yine ağlayarak girdim. Halit abi ne olduğunu sorduğunda mutfakta anlattım. Bide herkesi toplamış buraya. Hayır sen beni rezil rüsva et koca okulda sonra bütün okulu topla sevdiğini söyle. Olacak iş değil. Mal metal erkeği. Şerefsiz metalci. Göt reis. Bok kafalı. Suratına martılar sıçasıca.

Sinirli sinirli mutfak işlerini hallettim akşama kadar. Çıkmak üzereyken Mehtap ve Atakan'ın dükkanın önünde beklediğini gördüm.

"Cuma akşamı dışarda takılırız kuzum. Hem ressamlık seni bekliyor." dediğinde Aykut'un da o ortamda olacağını biliyordum ama ressamlık ayağıma gelmiş. Gitmezsem ayıp olacak diye takıldım peşlerine. Biraz ileride canlı müzik yapan bir mekana toplanmışlar.

Girer girmez şerefsiz metal erkeklerinin masasının başında Aykut'u gördüm ama anında bakışlarımı ressamlığın masasına çevirdim. Yanlarına gidip kocaman kocaman sarıldım hepsine. Diğerleriyle sevgili bile olsalar benim o masaya oturmayacağımı bildikleri için beraber oturmamışlar diyordum ama laf ağzıma geri girdi. Çünkü neden girmesin? Hain metalci tayfası masaları birleştirme kararı aldı. Herkes yerine oturduğunda ben bir başta, Aykut bir başta karşılıklı olarak kaldık.

Arkadan şarkılar sürekli söyleniyordu. Masadakiler eşlik falan ediyorlardı. Bira içen vardı, votka-vişne yapan vardı ama tesadüfe bakın bok kafalı Aykut'la ikimizde yine sade soda söylemiştik. Çünkü tek böbrekli iki kişi için en zararsız içeceklerden birisi. Mecburuz ondan içmeye.

Dans etmeye kalkanlar oluyordu. Bir ara hareketli parçalar çalmaya başladığında kızlar ısrar ettiler ama kalkmadım. Betül ve Koray piçinin evlilikleri gayet iyi gidiyormuş. Öyle söylüyorlar. Allah mutlu etsin ne diyim? Piç falan ama bak ortada bırakmadı kızı. Evlendiler işte.

Arka fonda çok güzel bir şarkı çalmaya başladı. Cezamı bu diyordu. Çektiğim çile mi? Yıllardır tuttuğum nöbet bitmeyecek mi? Dön bebeğim.

"Çöllerdeyim yanıyorum." diyordu benim gibi.

Aykut'a kaydı gözlerim. Bana bakıyordu. Çektim hemen bakışlarımı. Dans edenlere bakmaya devam ettim. "Sevmesen de beni özledim sesini" dedi kız. Bende çok özledim sesini. Yaşlarım gözlerimde her zamanki yerini aldı.

"Yıllardır çektiğim bu hasret mi çile mi? Haram mısın bana bi bilsem.." Yukarıya doğru bakmaya başladım. Yaşlar akmak üzereydi yerlerinden. "Bebeğim benim. Hayalet sevgilim.." Çok doğru dedin be solist. Çok doğru söyledin.

Lavabo ihtiyacımı gidermek için kalktım. Elimi yüzümü yıkarsam hiç fena olmaz çünkü. Lavabonun önüne geldiğimde burada olduğunu yeni anladığım Semih durdurdu.

"İyi numaraydı." Bugünkü olaydan bahsediyor. "Yalnız harbiden delikanlı kızsın Mısra. Senin yaptığını kimse yapmaz bu devirde. Keşke kıymetini bilseymiş." Daha geçen sevmese sevgilim demez diyordu şimdi ne diyor. Dengesiz salak.

Lavaboya yöneldiğim zaman kolunu önüme siper edip durdurdu. Hatta sırtımı duvara yaslayıp haddinden fazla yakın duruyordu. İğrenç bira kokusu geliyordu nefesinden. Oldum olası nefret ettim zaten alkol kokusundan. Ve şu anda bütün karizması yerlerde.

"Çekil önümden." diyip iteklemeye çalıştığımda kafasının iyi olmadığını yeni anlayabildim. Gülerek yüzünü yüzüme yaklaştırmaya başladığında en kuvvetli halimi kullanıp karşı duvara çarpacak kadar gerilettim. Biraz daha yaklaşsaydı iğrenç bira kokusuyla öpmeye kalkacaktı beni. Sikerim adamın şeklini. Kolay mı lan beni öpmek? Ben Aykut'u aylarca bekletmiş insanım, iki günlük şerefsize mi öptüreceğim kendimi. Hemde bira kokarken. Sik kafalı herif.

MESLEK LİSELİ (Kitap oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin