M.L 1.27

17.8K 1.6K 116
                                    



Azimle ve kararlılıkla metal erkekleri mücadelem devam ediyordu. Aykut'la aramızda ne geçerse geçsin benim iznim olmadan kimseye bir şey demeyecekti. Henüz boynumun acısını unutmuş değildim. Her seferinde de bunu ona hatırlatıp küfür etmesine yol açıyordum.

Ama yapacak bir şey yoktu. Ona göre basit bir olay olabilir ama bana göre değildi. Ressamlık kızına yapmaması gereken bir hata yapmıştı. Onun da bedelini böyle ödüyordu. Ben de bu durumdan oldukça keyif alıyordum. Almasa mıydım? Tabii ki alacaktım. Hadsizlik olurdu keyif almamak.

Parmağımda oynuyordu şu anda. Biliyordu ki ters bir hareketinde etkiye tepki yapardım. Tutturmuş zaten bir nabız nabız diye. Her eve bırakışında oradan öpmeden indirmiyordu arabadan. Pardon Renegade'den. Asla da unutmuyordu. Deli reis.

Bugün Perşembe'ydi ve yarın yarışma vardı. Emre'yle beraber bugün derslere girmeyip bölüme gidecektik. Elimize verilen koca koca makina resimlerini çizecektik. Bölüme girdiğim gibi, "Mısra geç kızım, hemen başla," dedi Sadettin Hoca.

Üzerine Rıfkı Hoca da yanımıza geldi. "Hocam bütün okullar bir haftadır yarışmaya girecek öğrencileri çalıştırıyorlarmış. Biz o kadar çalışmadık."

Sadettin hoca Rıfkı hocaya bakarak, "Hocam onların seviyeleri bizimle eşit değil," deyip bana döndü. "Ama bu, onları küçümsediğimiz anlamına gelmiyor Mısra. Her zaman olduğu gibi elinden gelenin fazlasını yapacaksın. Aynı şekilde Emre de."

"Rakiplerimiz de okullarının en iyileri Mısra. Dikkatli, hızlı ve özenli çalışıyoruz," dedi Rıfkı Hoca. Bunları ben zaten uyguluyordum ama dedikleri gibi beş okul katılıyordu ve beş öğrenci benim gibi bilgisayarda çizim yapacaktı. Bu demek oluyor ki birinci olma şansımız yüzde yirmiydi.

"Hocam ödül neymiş?" diye sordum. Kazanmak önemli tabii ki ama ödülü bilirsem belki daha çok hırs yapardım. Babama gitmeyecek mesaj dışında başka bir sebep de olursa daha iyi olurdu.

"Staj yerlerinizi biz ayarlayacağız. Siz aramayacaksınız. Biliyorsun sene sonunda fabrika bulmanız gerekiyor seneye staj yapmak için. Bununla kalmıyor tabi sadece. Üniversiteyi kazanan kişilere üniversitede Koç vakfından burs verilecekmiş. Ama sadece yarışmada birincilik alanlara," dedi Sadettin Hoca.

"Süpermiş Hocam. Tam benlik." Bana üniversitede burs elbette ki lazımdı.

"Zaten büyük fabrikalardan belli başlı kişilerde gelecek yarışmaya. Sizi değerlendirecekler. Belki staj için sizi seçecekler. O yüzden iyinin de iyisi olmalısınız Mısra. Kendinizi gösterme vakti," dedi Rıfkı Hoca. Hepimiz bu yarışmaya acayip takmıştık kafayı.

Sadettin hoca Rıfkı hocaya bakıp, "Puanlama öğretmenler arasında olacak ama değil mi?" diye sordu. Onayladı. Ama bu ikili asla haksızlık yapmazdı, bilirim. Umarım diğer okulların öğretmenleri de yapmazlardı.

Emre de yanıma geldikten sonra hiç konuşmadan on molasına kadar çalıştık. Mola saati geldiğinde nefes alabilmek adına eğitim binasına gidelim dedik. Sınıftakilerle takılırız diye. Kızlar sınıfta olduklarını söylemişlerdi gruptan.

"Sence birinci olur muyuz Mısra?" diye sordu Emre.

"Allah bilir orasını ama olmak için sıkacağız kendimizi." dedim gülümseyerek.

O da bulaşık haliyle elini omzuma atıp, "Yaparız evelallah. Ressamlığız icabında," dediğinde köprüye gelmiştik.

"Yalnız ben çok hırslandım ya," dedi elini çekerek.

"Valla ben de öyle Emre. Hocaların dediklerine göre diğer okullar bizi ağlatmaya niyetliymiş. Bir haftadır çalışıyorlarmış."

Gülerek, "Biz doğru dürüst bugün çalışıyoruz amk lan," dedi. Söylediğine ben de güldüm.

MESLEK LİSELİ (Kitap oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin