M.L 3.56

8.8K 772 184
                                    

Bebekler işe başlıyorlar artık. Ve mısraya çizmesi için verilen, yıllardır size bahsettiğim makina ressamlığının catia programını kullanarak çizdiği bir resim. Arabanın herhangi bir bölümü oluyor bu. Dış aksamda gördüğünüz motor kaputunun önünde aracın Amblemi bulunun ızgara.

Sabah alarmım çalar çalmaz kalktım yataktan. Şerefsiz kocam uyuyordu hala. Aşağıya inip masaya peynir zeytin gibi kahvaltılık bişeyler çıkarttığım gibi tekrar yukarıya çıktım. Bir yandan reis efendiyi uyandırıp bir yandan giyindim. Altıma dar bir kot, üzerime beyaz rahat bir tişört giydim. Ben stajyer olarak başlıyorum ama Aykut artık tamamen çalışan.

Hızlı bir şekilde kahvaltı yaptık ikimizde. Ben ondan önce bitirip dişlerimi fırçalamaya çıktım odamıza. Yatağımızı topladığım zaman şerefsiz kocamda geldi odaya giyinmek için. Çantamı da alıp mutfağı toplamaya indim ama baktım ki benim oğlan toplamış masayı. Tabakları ve çatalları makinaya koyup elimi yıkadım. Çantamı takıp ayakkabılıktan beyaz spor ayakkabılarımı çıkarttım.

Kocacım da benim gibi kot, tişört ve spor ayakkabıyla kombinini tamamlayınca çıktık evden. İkimizin arabası da kapının önünde duruyordu. Ben X5'e giderken o benim arabama yürüdü. "Hadi bakalım şöför hanım, alıştırma sürüşlerine başlayalım." Anahtarı elime verip yan koltuğa oturdu. Besmelemi çekip çalıştırdım arabayı. "Babam gelmiyor mu? Beraber gitmiyor muyuz yani?"

"Babam 8'den sonra gelir genelde, yani daha yarım saatten fazla var. Biz geç kalırız." Bak reise sen. Babasının fabrikasına geç kalırız diyor. Aferin lan bu metal erkeğine. "Çıkışta seni yazdırdığım ehliyet kursuna uğrayalım. Asil abilerin evin orada, babamın arkadaşının kursu. Kitabı alalım, evde çalışırsın boş kaldıkça." Boş bırakırsan bebeğim. Neyse araba kullanırken bunu düşünmüyorum.

Mudanya yoluna çıkıp temkinli bir şekilde organize sanayiye girdim. Yolu tarif ede ede yıllardır adını andığım ama ilk kez geldiğim Dinçsoy Otomotivin önüne park ettim arabayı.

Büyükçe bir bina. Girişte güvenlik selam verdi. "Hoşgeldiniz Aykut bey." Genç bir adamdı. "Hoşbulduk abi, kolay gelsin." Çalışanlar geliyordu fabrikaya ve herkesin gözü bizim üzerimizdeydi.

"Sen ne iş yapacaksın Aykut?" diye sordum binaya girdiğimiz zaman. Uzun bir koridoru var. Çalışma alanından camla ayrılmış, herkes giriş kartını basıp öyle geçiyordu.

"Bilmiyorum, babam gelince öğreneceğim artık. Şimdi sana fabrikayı gezdirmek isterdim ama bölümüne gidelim, oradakilerle bi tanış. Öğlen molasında gezdiririm."

Koridor üzerinde muhasebe ve insan kaynakları yazan iki oda vardı. Biraz ilerisinde revir vardı. Sağ tarafta çalışma alanı olan atölyeye çıkan kapıdan geçtik. Kocaman makinalar, kalıplar, forklift vardı her yerde. Büyük bir atölyeydi ve tam orta kısımda prefabrik bir yapı mevcuttu. Kalite kontrol bölümüymüş. Biz onun ilerisine doğru yürüdük. Arka tarafa çıkan kapıya yakın turnikeler vardı. Pantolonun kemer askısına taktığı kartı basıp turnikelerden geçtik.

"Tasarım burada ayrılıyor. İşçilerin hepsi geçemiyorlar bu tarafa. Belli kişiler gelir sadece. Yani bu kart olan kişiler."

Bir kaç adım sonra sağımızda bulunan merdivenlerden bir kat yukarıya çıktık. Tam karşımda koskocaman harflerle 'Kalıp Tasarım' yazıyordu. Benim çalışma alanıma gelmiştik.

Kapıyı açıp geçmemi bekledi. Büyük bir odaydı ve 6 kişi vardı içeride. Bir masa boştu, orası benim masammış. En ileride duran adama doğru yürürken tek tek selamlaştı çalışanlarla. Adamın yanına gittiğimizde orta yaşlardadır diye düşündüğüm kumral ve uzun boylu kişi ayağa kalktı.

MESLEK LİSELİ (Kitap oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin