43 - Buzun Hükmü

283 41 2
                                    

Olaylar dur durak bilmiyordu, anlık olarak 100 milyon insan doğup ölüyordu bu topraklarda. Her şey o Colossus'u kesebilmek içindi, kimisi ise sadece insanları kesip onların eşyasını düşürmeye çalışıyordu. Ama itina ile Colossus'a saldıranlar verdikleri hasarlar sayesinde cömert bir şekilde ödüllendirilecekti. Muhtemelen insan öldürüp eşyasını çalmaktan daha kıymetli olan ödüller ile.

Etraftaki insanlardan bir grup insan Gardiyanları kesiyorlardı, bunun karşılığında 1 seviye atlamışlardı. Çok fazla saldıran olduğu için deneyimlerin büyük kısmını paylaşsalar bile, yeterince kesilecek gardiyan vardı. Bu sayede seviye atlamışlardı.

"Oley, seviye atladım. Artık 2.Seviyedeyim, aşağılık Colossus şimdi belanı bulacaksın."

"Beyefendi bayağı yüksek seviye olmuşsun, şimdi Colossus'a bir tek atda görelim."

"İzle şimdi."

2.Seviyeye ulaşan eleman Colossus'a yaklaştı ve, kılıcını ona doğru doğrultu. "Artık ölme vaktin geldi aşağılık."

Bu güvenide nereden alıyordu, sadece bi seviye atlamasına rağmen adamdaki karşı koymaya bak, bir karınca resmen file meydan okuyordu.

"Beng yat yere yat yat yat."

Kılıcını tam Colossusa savurduğu anda, Colossus sağ kolunu yere sertçe bir şekilde vurarak bir şok dalgası meydana getirmişti.

[Buzun Hükmü Tüm Dünyaya Yayılıyor.]

Buz'un Hükmü tüm Dünyaya yayıldığında Tüm canavarlar %30 Saldırı hasarı artacaktır, ve ekstra özellikle donanacaktır. Bu etki her geçen gün azalacaktır.

Buz'un Hükmü: 30 Gün

"Hassiktir lan, ne oldu öyle, Buz'un hükmü de ne anasını satayım. Zaten canavarların gücü yeterince zorken bir de ekstra mı zorlandı? Siz benimle dalga mı geçiyorsunuz. Aşağılık Colossus' bunlar hep senin yüzünden oldu."

"Aşağılık Colossus ne cüretle dünyamızı bunu yaparsın. Seni öldüreceğim."

"O yaptığın saldırı neydi öyle ya, Kral Colossus'la öyle bir çarpıştın ki, üfff, tüm kıtaya Buz'un Hükmü vurdu geçti."

"Bu sadece öldürücü saldırımın ilk aşamasıydı."

Oyuna giren insanların bazısı oyunu çok ciddiye alırken, bazıları işin dalgasında eğlencesine bakıyordu. Mu Lan ise yayına gerdiği okları bir bir Colossus'a fırlatırken bu meydan daki elemanların konuşmasını duyuyordu, istemsizcede olsa gülüp geçiyordu.

"Mu, o neydi lan öyle, Buzun hükmü tüm kıtaya yayılırsa ne bok yiyeceğiz? Nasıl keseceğiz lan canavarları, zaten seviye sıfırız."

"Merak etme, hallederiz, sen takıl bana gerisini boşver. He bu arada, seni demirci yapalım diyorum."

"Nasıl yani? Ben paladinim la, bu gürzle kalkanımı bırakıp kuytu bir köşede kılıç mı döveceğim?"

"Yok be, yine savaşacaksın? Sadece efsanevi bir eşya istemiyor musun? Eğer demirciliği çok yüksek seviyelere çıkartırsak çok rahat ulaşacağız o istediğimiz eşyalara?"

"Peki, o zaman, beni demirci oldum say. Bir tamir falan ihtiyacın olursa kardeşin Beng burada. Ama nasıl demirci olacağım?"

"Demirci eğitmenlerinden olursun, ama buradakileri pek tavsiye etmem, kardeşin seni götürücek, şu an toplayabildiğimiz kadar eşya toplamamız lazım sadece."

"Neden ki? Demir dövüp eşya üretmeyecek miyiz?"

"Aslında demir dövüp üretebilirsin, ama o şekilde seviyeni kasarsan çok fazla zaman harcamış olursun. Peki envanterimizdeki eşyaları ham materyallere dönüştürürsek? Ve onunla eşya üretirsek işte bu daha karlı bir şey olur."

"Ama envanter yuvalarımız 60'ı geçmiyor? Çantamız dolduğunda buradan daha fazla eşya toplayamayız?"

"O kısmı hiç merak etme? Şu anda biz zengin insanlar değil miyiz? Burada kaç insan öldü? Kaç kişi eşya topladı? Bunların hepsini pazar yerinde satıp 3-5 bakır kazanmak istemeyecekler mi? O eşyaları alıp senin demircilik seviyeni kasmak için kullanırız."

"Bazen gerçekten şaşırıyorum, bu kadar şeyi ne ara hesaplayıp düşünüyorsun anasını satayım, bende sana soru soruyorum oysaki sen cevapları çoktan biliyorsun."

"Aslında düşüncelerini geliştirmenin bir yolu daha var, çok fazla çalışmak da beynini geliştirebilir? Mesela ders çalışmak?"

"Bana okul deme ya, ders hiç deme."

"Sende bu kardeşin gibi düşünmek istemiyor musun yoksa? Hem ders öğrenmenin eğlenceli yolları da var, mesela bir kaç cihaz üretmeyi istemez misin?"

"Ne cihazı, ne üretiyoruz." Beng meraklı bir şekilde Mu Lan'ın söylemiş olduğu cihaza odaklanmıştı? Nasıl bir alet üretmek istiyordu ki? Mu Lan gelecekten gelmişti, acaba bilmediği bir teknoloji mi vardı? Bunun ders çalışmakla ne gibi bir ilgisi olabilirdi ki? Tüm bu soruları sormayı düşünürken, Colossus'un hareketlerini dikkat çekmişti, deminki saldırısının aynısını yapacağını görmüştü.

"Hey Mu yere yat."

"Oooo, bakıyorumda neler olacağını biliyorsun."

Colossus tekrar sağ kolunu yere vurduğunda şok dalgası tüm kıtaya yayıldı, ce Colossus ortadan kaybolmuştu.

[Buzun Hükmü Tüm Dünyaya Yayıldı.]

Buz'un Hükmü tüm Dünyaya yayıldığında Tüm canavarlar %30 Saldırı hasarı artacaktır, ve ekstra özellikle donanacaktır. Bu etki her geçen gün azalacaktır.

Buz'un Hükmü: 30 Gün

Tanrıya Meydan Okuyan Okçunun DoğuşuWhere stories live. Discover now