33 - 20 Yıl (2)

288 39 0
                                    


"1 Asteroidi yaklaşık olarak 2.000.000.000 krediye kazarsın. Tek bir Asteroidde tonlarca altın, platin ve paladyum çıkabiliyor. Bunları ise teknolojide kullanıyoruz. 1 adet Asteroid kazabilirsek ve çıkanları işlersek yeni teknolojiler bile geliştirebiliriz. Dünyamızda şu anda fazla maden çıkmıyor, çünkü çok fazla maden çıkartmışız bunun için dünya dışından çıkarma girişimlerinde bulunuyoruz. Ama şu an teknoloji için gerekli adamlarıda bulmamız lazım. Asteroid işi bizi biraz bekler şu anlık."

"Peki ailelerimiz bu adamlarla ne zaman işbirliğine girdiler?"

"Günümüzden iki yıl sonra, işlerini büyütmek için bu tarz bir işe girdiler. Onların firması ise tam o zamanda kurulmuştu. Biraz para koyup bir kaç ayda daha fazlasını kazanacaklarını düşündüler. Sonuçta bu adamlar biraz tanınıyordu hiç bir şeyi yanlış yapamayacaklarını düşünmüşlerdi."

"Peki benim ölümümden sonra hiç başkalarıyla iletişime geçmedin mi? Yeni bir iş aramadın mı? Hep kaçak hayatı mı yaşadın? Nasıl gitti hayatın?"

"Senin ölümünden sonra hayatım dahada kötü oldu. Yaşamak için oyunu oynuyordum. Ufakta olsa biraz para kazanabiliyordum. Senin ölümünün ardından ailelerimiz 2 yıl içinde öldü. Yaşayan bir tek ben kaldım. Oyunda bir kızla tanışmıştım. Gerçek hayatta buluşmak için gittiğimde ise benim haberlerdeki arkadaş katili olduğumu öğrendi ve hemen benden uzaklaştı. Sonuçta onu suçlamıyorum suçlanacak biri varsa o da Madin Yogra ile Xen Zu'dur."

"Peki bu Xen Zu'yu öldürme işini falan nasıl planladın?"

"Suikastçi sınıfını oynadığımı biliyorsun değil mi? Bir kaç adamla tanışmıştım, el altından silah satıcılığı falan yapan. Oyundaki bir kaç değerli eşya ile 1 adet el bombası aldım. Xen Zu'nun şirketine gittim. Xen Zu. şirketi'nin dışına çıktığında ise ona yaklaşıp borcumu kapatmak için geldiğimi söyledim. Bomba cebimde iken pimi çekmiştim 10 saniye içinde bombanın patlayacağını bildiğimde ise birazcık lafa tuttum tam 8.saniyede bombayı onun lanet ağzına sokmuştum. Sonraki 2 saniye o kadar yavaştı ki sanki bir 20 yıl daha geçmişti üzerinden. Ardından bomba patladığında ise şarapnel parçaları da bana girmişti ve buradayım."

"Peki şimdi bu anlattıkların doğru ve doğruluğuna beni kısmen inandırdın? Oyunda bana alacağın eşyayı söylersen sana 100% inanacağım gelecekten geldiğine falan. Sonra ne gibi bir yol izleyeceğiz bundanda bahset."

"Vay be demek öyle. Henüz inandırıcı olamadım. Pekala sana oyunda alacağım eşyadan biraz bahsedeyim. Eşyanın ismini pek hatırlamıyorum ama özellikleri şöyleydi. Öldürdüğün her canavar patron canavarda dahil. Belli bir miktarın deneyim emip o deneyimi ile güçlenen hatta kullanan insana yeni yetenekler öğreten efsanevi bir silah. Onu almamız için cüce krallığına gidip oradaki cücelerin dostluğunu kazanmalıyız. Özellikle demirci simyacı gibi NPC lerin dostluğunu kazanmalıyız ki bu da bizim o efsanevi silahı almamızın kilit anahtarı. Ne gibi yol izleyeceğimize gelecek olursak, Xen Zu ve Madin Yogradan önce 2.000.000.000 krediden fazla toplayıp gerçekten Asteroid madenciliği yapmalıyız şirket kurmalıyız. Gerekli insanları işe almalıyız, ve bunlar olurken kendimizide eğitmeliyiz. Hem fiziksel açıdan hem mental açıdan."

Beng Zeng Mu Lan'ın anlattıklarını ciddiyetle dinlemiş olmasına rağmen. Ufakta olsa tereddütleri vardı. Eğerki anlattıklarının tamamen doğru olduğuna inanırsa, Mu Lan'ın sözünden hiç çıkmayacağına içinden yemin etmişti. Sonuçta en iyi dostunun başından böyle bir şey geçmişti. Bunu yapanlardan intikam almakta onunda payı vardı.

"Bana önemli konulardan bahsettin. Bakalım senin şu bana alacağın gürz dediğin gibi mi ne diyorsun? Bugün o gürzü alıp anlattıklarını bir doğrulayayım."

"Hahaha. Tabii ki hiç bahsetmeyeceksin sanmıştım. Oyuna girip şu satılan eşyaların parasını çekelim ve Cüce Krallığına gidelim. Ahh unuttum güncelleme geldiydi demi oyuna. Şimdilik Cüce Krallığı iptal. Yeni gelecek Dünya Hükümdarı Colossus'u getirecekler."

"Ne Colossus mu dünya hükümdarı? Neyden bahsediyorsun."

"Oyundan çıkarken bir güncelleme gelecek diye bildirim almıştık hatırlıyor musun?"

"Evet, ama güncellemeyi okumadık, yoksa çıkarken okudun mu. Bak doğruyu söyle."

"Yok okumadım, okuyamazdım bile. Çünkü siteyi açtığında oyunun halen bakımda olduğunu görürsün, bu hem insanlar sitede daha çok tartışsın ne geleceğine kafa yorsun diye düşündükleri bir şey ve üstelik oyuna girişte yarım saat kala neleri getireceklerini açıklayacaklar. Bu onların bir mottosu. Bana inanmıyorsan aç ve internet sitesine bak bir. "

Tanrıya Meydan Okuyan Okçunun DoğuşuWo Geschichten leben. Entdecke jetzt