39 - Colossus (4)

274 40 1
                                    

Dünya Hükümdarı'nın geri sayımı bittiğinde, kabul eden bütün oyuncular birden Colossus'un bulunduğu yere çekilmişti. Burası yeraltını andırıyordu bir tarafta dondurucu soğuk öbür tarafta kavurucu sıcaklık olan bu yerde milyarlarca insanın sığabileceği büyüklükteydi. Dondurucu soğuk olan kısım buzun soğunu almış bir şekilde mavimsi renkteyken kavurucu sıcaklığı olan kısım ise kırmızımsı bir renge bürünmüştü.

"Hassiktir, Mu burası da ne lan böyle. Bir yanım üşürken diğer yanım yanıyor."

"Bak şimdi olacak kargaşaya. Ne olur ne olmaz hazırlıkta ol biz de Hükümdara yaklaşıp saldırı çıkaracağız diyeceğim ama ben uzaktan sıkıyorum, senin yaklaşman lazım, düşen eşyaları kaçırma."

"Tamamdır."

Mu Lan hemen Gölge Kurdunu çıkarıp ardından yayına sadağından aldığı oku koydu ve Hükümdara bir tane salladı. Ardından kurdu ise okun peşi sıra Hükümara doğru koşmaya başladı.

-3

Etraftaki insanlar birbirlerine çarparak yere düşüyorlardı. Kimisi ise yoluma çıkmasın diye önüne gelene saldırıyordu, onları oracıkta katlediyordu. Katil olan kırmızı isimli oyunculara, diğer oyuncularda saldırıyordu. Burası adeta bir savaş alanına dönmüştü, bunlardan daha büyük bir dertlerinin olduğunu unutmuşlardı.

Tam o sırada Colussus'un saldırısını gören Mu Lan hemen Beng Zeng'e ne yapacağını söyledi.

"Beng şimdi zıpla."

Beng Zeng Mu Lan'ın söylediğine şaşırmıştı ama sonuçta onun dediğini yaptı. Eğer orada zıplamasa şimdiye ölmüş olacaktı. Colossus'un saldırılarından birisi ise zıplayıp yere indiğinde alan hasarı vuruyordu. Yer buz tutuyordu buna maruz kalan insanlar zıplamadığı için anında öldü. 1 milyar insanın yarısı şu an hayata gözlerini yummuştu. Geri kalanlar ise Colossus'a yakınlaşmaya çalışıyordu, bir kısmı okçu büyücü olduğundan onlar yaklaşmadan saldırıyordu.

"Hass. Okum bitti lan, keşke gelirken ok alsaydım. Fazla oku olan var mı, ok alınır.".

"Puhahaha, okçular en ezik sınıf oğlum, kendi okunu yanında getirseydin. Şimdi ölmeye mahkumsun."

"Dünyamızın kurtuluşu için geber Colossus geber."

Mu Lan etraftaki insanların söylediklerini duyduğunda yüzünde hafif bir tebessüm oluştu. Mu Lan ise bir okçuydu ama şu anda ne ok sıkıntısı vardı ne bir şey. Colossus'a saldırırken bir yandan Colossus'un canına bakıyordu diğer yandan insanların kaç vurduğuna bakıyordu. En yüksek hasar şu anda 10 idi.

[Dünya Hükümdarı Colossus]

Seviye: ??

HP: Bilinmiyor

Saldırı Değeri: Bilinmiyor

Yetenekler: Bilinmiyor

Ateş ve Buzun Hükümdarı.

"Bu oyun şirketi bizimle alay mı ediyor. Biz bu Hükümdarı nasıl keselim lan. Şunun canına seviyesine bakar mısın birader."

"Biz bu yaratığı öldürmeyeceğiz? Peki nasıl ödül alacağız lan. Boşuna mı geldik buraya. En azından bir telafi ödülü olsun bari."

[Ding!]

Anlık hasar menüsü açıldı. Anlık hasar diyerek kim en fazla hasarı vurmuş görebileceksiniz. Colossus'u kesemez iseniz bile hasarınıza göre ödüller ile telafi edileceksiniz. Anlık hasarı En fazla hasar veren 10 oyuncu ve kendi verdiğiniz hasar olarak gözükecektir.

İnsanların yakarışlarını duymuş gibi anlık hasar bildirimi belirmişti.

"Ha şöyle anasını satim ya. Boşa girmiş olmayalım buraya, o kadar ölüp ölüp diriliyoruz."

Mu Lan kendi hasarına bakmak istemişti. Anlık hasar diyerek menüyü açıp bir yandanda Colossus'a saldırmaya devam ediyordu.

[Anlık Hasar]

T********** | 303 Hasar.

K********** | 189 Hasar

Tek Atan | 163 Hasar

Merhabalar aq | 127 Hasar

Yarbenbelayım | 111 Hasar

Katil | 105 Hasar

M********* | 84 Hasar

X********* | 77 Hasar

What | 62 Hasar

Jackson | 55 Hasar

Kendi Hasarınız | 303 Hasar

Mu Lan şu anda en fazla hasara sahip olan kişi idi. Hem okçu olması hem çevikliğe vermesi hem de Gölge Kurdunu Patrona saldırması sayesinde aralarındaki en fazla hasara sahip olan kişi idi.

"Beng şu benim altımdaki hasar senin mi la. Sende benim gibi ismini gizlemiştin ama, belki bir başkası da gizlemiştir diye düşünmedim değil."

"Ayıp ediyorsun ama, her şey kalkanımın sayesinde, o göz kamaştırıcı parıltısı sayesinde buralara kadar gelebildim."

"Oooo, yani sensin iyi iyi, bu patronu kesemez isek, vurduğumuz hasar yüzünden güzel ödüller alabileceğiz. Muhtemelen sana benden iyi bir ödül çıkacak yine."

"Ben her gün şans tanrılarına dua ederim, sende edersen seninde şansın artabilir."

"Olur, bir gün öğret bana nasıl dua ediyoruz şans tanrılarına bende usulüne göre edeyim duamı."

Mu Lan Beng Zeng ile fısıltıdan konuşurken Hükümdarın bir diğer saldırısı Alev Nefesini püskürteceğini görmüştü.

"Beng Yere yaaat."

Tanrıya Meydan Okuyan Okçunun DoğuşuWhere stories live. Discover now