32 - 20 Yıl (1)

304 38 0
                                    


"Bekle 1 saniye konuşmamız uzun sürecek mi? Ona göre gidip bir çay kaynatayım."

"Olur bende biraz atıştırmalık hazırlayayım. Şu yeni bisküviler bir harika. Çayın yanında 10 numara gider. Zaten anlatacağım şeyler bayağı uzun."

Çayı demleyip atıştırmalıkları hazırlayan ikili hepsini masaya koyup konuşmaya oturdular. Bardaklarındaki sıcak çay eşliğinde Mu Lan konuşmaya başlamıştı.

"Her şey günümüzden 20 Yıl içerisinde başladı."

"Nasıl yani ne 20 yılı."

"Şu anda biz 2115 yılındayız. Ben 2135 yılında öldüm ve şu an bulunduğumuz zamana geldim. Sana bunları anlatıyorum çünkü kafan karışmasın. Bu 20 yılda ne oldu hepsini öğren."

"Yani gelecekten geldim diyorsun. Puhaha. Benide uzaylılar üretmiş be. Senden bunu 13 yıl boyunca sakladım madem bu tür gerçekleri anlatıyoruz."

"Beng ben şaka yapmıyorum. O zaman sana şunu söyleyeyim. Nasıl oluyorda oyundaki çoğu şeyi biliyorum. Bana bunu mantıklı bir şekilde izah edebilir misin?"

"Yoksa, oyunun kodlamalarında falan yer mi aldın. Bana bundan hiç bahsetmedin bak. Yer aldıysan söylemeliydin."

"İzah edemedin demek. Oyunun kodlamasında yer almadım. Sadece oyunu fazlaca oynamıştım. Ölmeden önce suikastçi sınıfım vardı. Ünlü olmak isteyen bir kaç kişi gizli görevler paylaşıyorlardı. Onların çoğunu öğrenmiştim ve üstüne üstlük neredeyse bütün meslekleri bayağı bir yapmıştım. Bu da simyacı elbisesini ve tezgahını almak benim için çokta zor olmadı."

"Peki ne yüzünden öldün?"

"He, o konuya gelecek olursak. Xen Zu'nun kafasını el bombasıyla uçurmuştum. Şarapnel parçaları da bana geldiği için öldüm."

"Kafa uçurmak birden çok hızlı bitti. Olayları detaylı anlat bakalım. El bombası olayını en sonra bırak. Niçin bir insanın kafasını uçurma girişiminde bulundun?"

"Peki o zaman, Ailelerimizin yıkımına sebep olan adamı neden affedeyim ve üstelik senin ölümüne de sebep olan adam, ama onun arkasında daha kötü olan biri daha vardı. Madin Yogra. Bu ikili insanları bir hiç uğruna harcıyordu. İnsanları alıp köle niyetine satıyorlardı. Hatta bunlarda yetmiyormuş gibi insanları kendilerine borçlu bırakıyorlardı. Bir sürü aileyi parçaladılar. Polisleri kendi taraflarına çektiler. Tüm suçlarını örtbas ettiler."

"Xen Zu ve Madin Yogra bu ikisini tanımıyorum. Bizimle nasıl ilişkileri var? Ve beni nasıl öldürdüler? Füüüp."

Beng Zeng arada çayını da yudumlamayı aksatmıyordu. Mu Lan'ın anlattıklarına o kadar odaklanmıştı ki. Çayının soğuduğunu bile hissetmemişti.

"O ikisi ailelerimizle iş yapmak için buluşmuşlardı ama bizi yavaş yavaş çökerteceklerini asla kestirmemişlerdi. Ve bizi onlara borçlu bırakacaklarını. Ve ben bunların bu sırrını öğrendiğimde beni aradan çıkarmak istediler. Ama sen bana zarar vermemeleri için onlarla anlaştın. Onun yerine seni öldürdüler. Ve tüm suçu benim üzerime yıktılar. Ölümü arkadaşından oldu diye haberlere geçtim. Ailem benle konuşmadı ve beni terkettiler. Ölene kadar yalnız kaldım oyun kaskımla beraber oyunu oynuyordum. Yaşayabilecek kadar yetiyordum. İnsanların evlerinden kaçak elektrik kaçak su kullanıyordum. Hatta insanların yemeklerini bile çalıyordum. Tüm bunlar olurken ailelerimiz hâlâ onların ağındaydı."

Beng Zeng konuşmanın ortasında gözyaşlarına hakim olamadı. Bir kaç damla gözlerinden sürüklenip çayına damlamıştı.

"Peki hapishanede yatmadın mı? Sonuçta beni öldürmüşsün?"

"Ailen benim hapishanede yatmamı istemediler. Seni öldüren ben olsamda. Zaten ailemden ayrılmıştım. Suç duyurusunda bulunmadılar, hapishane bana ikinci bir yuva gibi geleceği için beni hapishaneye göndermek istemediler. "

"Peki ailelerimiz bu adamlarla ne tür iş için birleştiler?"

"Asteroid madenciliği için ufak ufak ailelerden para koparmaya çalışıyorlardı. Ailelerin 5 yıllık birikiminden tut 10 yıllık birikimlerine kadar. Nereden baksan 500 aileyi kandırıp ağlarına düşürmüşlerdi belkide daha fazlasını. Her ailenin birikimleri biraz biraz farklıydı. 1.000.000 krediden tut 100.000.000 krediden daha fazla olanlar bile. Bu ikisinin onlara para kazandıracağına inanmışlardı. Bu ikisi servetlerine servet koyarken bir yandan aileleri ortadan kaldırmaya çalışıyorlardı. Senin ailenle benim ailemde onlardan biriydi. Sen ile ben ise hedeflerine ulaşmadaki o küçük domino parçalarıydık. Ufak bir etkiyle tüm parçaları yıktılar."

"Senin ölümün ve seni benim öldürmem gibi göstermeleri. İşte tüm paralarını böyle böyle bütün ailelerden aldılar. Hatta asteroid madenciliği yapıyoruz diye haberlere manşet düşüyorlardı. Bu da yetmezmiş gibi bize destek olan ailelere paralarının karşılığını fazlasıyla ödedik diyorlardı. Haberlerde gösterilen aileler ise kendi adamlarından başkaları değildi."

"Asteroid madenciliğinden nasıl bir hammadde çıkıyor? Ve sende madenciliğini yapmak istesen kaç krediye 1 asteroidi kazabilirsin?"

Tanrıya Meydan Okuyan Okçunun DoğuşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin