M.L 3.58

8.3K 767 174
                                    

Ağlamaya devam ettiğim zaman kapı tıklatıldı. İkimizde cevap vermedik. Bir kere daha tıklatıldı ve kapı açıldı.

"Müsaade var mı oğlum?" Annemin sesini duyduğum an kafamı kocamın göğsünden kaldırıp kapıya baktım. Kollarını çekip kendisi ayağa kalkarken beni de ayağa kaldırdı. Yengemle beraber gelmişlerdi.

"Annenle bari konuş yengem." Aykut bana baktı, ben Aykut'a baktım. Yatağa oturup cama bakmaya başladığım zaman Aykut'un eliyle işaret verdiğini fark ettim. Annem karşıma gelip oturdu ama yüzümü ona dönmedim.

"Biz çıkalım Aykut." dedi yengem. "Hayır, ikinizde çıkmayın. Sizden sakladığım bişey yok yenge." Çıkmadılar. Yengemde ağlıyordu, sesinin titrek çıkmasından anladım.

"Benimle bari konuş Mısra. Bana bari yapma böyle."

"Neyi anne?" diyip ona baktım. "Neyi yapmayayım? Daha az önce ya, çok öncesine gitmiyorum, daha az önce.. Yıllarca sustuğun gibi sustun. Yine tek kelime etmedin. Murat piçi bana onca laf söyledi be! Ben o gece sizin yüzünüzden ölmek istedim, intihar ettim anne. İntihar ettim! Sesini çıkarttın mı? O bizim kızımız dedin mi? O odaya sokup beni aylarca tuttuğunda hocaya götürüp okuturken dedin mi hiç 'İlyas bu kız bizim evladımız, yapma böyle' diye? Demedin. Bir kere bile demedin. O elinin şu yanağıma defalarca kez vurduğu zaman yapma demedin. Engel olmadın. Bana şimdi neyi yapma diyorsun sen? Sen yapmadın ama ben yapıyorum anne. Kusura bakma ama yapacağım." İçini çeke çeke ağlıyordu ben bağırdıkça. 

"Ben sustum, kötü bir söz söylemedim babama ama sende sustun. Hadi hepsini geçtim. Bir kere yanıma gelip beni teselli etmedin anne. Şu omzunu aradığım gecelerde sen yoktun yanımda. Ben o omuzu kocanın bok attığı kocamda buldum. Sen yanıma gelip bana babamı savundun, ben senin omzunu aradım ağlamak için ama sen onu bile mahrum ettin benden. Doğurmakla bitmiyor anne iş. Bileziğini göndermeyip kendin gelseydin keşke, gelip görseydin ne kadar mutlu olduğumu."

"İstedim, gelmek istedim ama gelemedim. Baban biliyordu düğünün o zaman olduğunu. İlknur'la Alper getirecekti ama baban o gün çıkmadı evden. Bizim gideceğimizi tahmin ediyormuş gibi evden bir dakika ayrılmadı. Gelemedim."

"Geçti artık anne zaten. Her zamanki gibi babamdan korkmuşsun işte. Beni azıcık evlat yerine koysaydın kocanı dinlemezdin bugüne kadar. Sana son konuştuğumuzda ne demiştim hatırlıyor musun? Torunlarına ve çocuklarına sahip çık. Yine aynı şeyi söylüyorum. Bana sahip çıkmadın ama diğerlerine sahip çık. Azra'ya bari bana yaptığınız gibi yapmayın. Ötekiler zaten babamın yalakası, onları düşünmüyorum." Sarıldı. Ben onun omzunda ağlamak isterdim ama o benim omzunda ağlıyordu. Kolumu kaldırmadım, sıkıca sarmadım, hıçkırarak ağlamak istemedim.

Ayrılmasını bekledim sadece. Aykut'a bakarak beni bırakmasını bekledim. Ayşegül halanın söyledikleri bir yandan, Murat şerefsizinin söyledikleri bir yandan beynimin içinde çınlıyordu. Onun zamanında bana yapmadığını bende ona yapmadım. Teselli edebilmek için kılımı kıpırdatıp, kolumu kaldırmadım.

Ayrılırkende yanaklarımdan defalarca kez öpüp yaşlarımı sildi. Veda etmek bile istemedim. İçimde sönmeyen, git gide büyüyen ateşi biraz daha kökleyerek gözünün içine baka baka kalkmasını izledim.

Kalkınca Aykut'a baktı. Dimdik duruyordu yine tipine yandığımın metalcisi. Beklemediğim bir şekilde Aykut'a da sarıldı. Şaşırmıştı Türk kahveleri gözlerime bakarken. Ağlayarak gözümü tekrar cama çevirdiğim zaman Aykut'la konuşmaya başladı.

"Babasını sen bilmezsin oğlum. Terstir, inattır." Sözünü kesti kocam. "Biliyorum. Yaşattıklarınız yüzünden yaşadıklarımızı çok iyi biliyorum."

MESLEK LİSELİ (Kitap oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin