Muhabbetin içine fazla girmemek için mutfağa gittim hemen, Aykut'ta benim kalktığım yere oturdu. Arkamdan Mehtap, Merve, Ahsen, Sema geldiler. "Yardım edelim canım sana. Baya kalabalık içerisi." İmanıza sokayım ben sizin. Sizi de göreceğim ben sizi de. Düğün gecesi sabaha kadar aramazsam ne olayım. Camınıza taş atmazsam ne olayım.

Kahve makinasının cezvelerine kahve ve şeker koyup çalıştırdım. 4'er tane 4'er tane piştiler, kızlar içeriye götürmeye başladı. Ama soru sormayı unutmuyorlardı tabi.

"Ee nasıl geçti?" dedi Mehtap. Kahve makinasına diktim gözlerimi. "Oldu işte."

Hala gülüyorlardı. "Anlatsana kızım, çatlatma insanı." Onlara döndüm. "Evlenin görün amk. Neyini anlatayım size?"

"Aman da utanırmış bizim kız." Sema sen akıllı kızdın, sen bari yapmasaydın. "Utanmaktan değil, neyini anlatacağım amk? Oldu bitti işte."

"Az önce de olmuş galiba?"

Ters ters baktım Ahsen'e. "Sen anlat o zaman Ahsen."

"Anlatırım." dedi rahat rahat. Sinirle tekrar kahve makinasına döndüm. Bide anlatırım diyor ya. Anlatılır mı amk? Ayıp lan ayıp.

Dolabı açtım ama çikolata, soda falan göremedim. Evde şu anda kahve ve yengemin sarmalarından başka bişey yok. Çünkü neden olsun?

Akşama balayına gideceğimiz için ve 10 günlük bir tatil olduğu için almadık bişey. Evimizin sefasını resmen içeridekiler sürüyordu. Ben amele çalışıyordum daha ilk günden. Ne Aykut'tan kurtuluş var, ne diğerlerinden arkadaş.. Keşke sizde gelseydiniz. Çünkü bi tek siz yoksunuz burada.

Herkesin kahvesini dağıttıktan sonra hepimiz salona geçtik. Bok kafalı asi kocam kalkıp kendine sandalye aldı ve yanıma oturdu.

"Dinlendiniz mi reis?" dedi Oğuzhan gülerek. Yer altı dünyasının tek ismiyim ben amk. Tek. Yok başka. Benden bir tane daha yok.

"Dinlendik." dedi benim oğlan. Sonra bana döndü. "Bana kahve yok mu?" Ters bakışlarım bu sefer onun üzerindeydi. İçemez şu anda. Duşa girmedi çünkü.

Yok anlamında baktım ama bu sefer de "Niye?" diye sordu. Elimde kalacak. Valla kalacak. Tekrar misafirlere baktım. Ağır ağır, aheste aheste içtiler kahvelerini.

"Asil." dedi Petek abla. "Arabadan bavulu getir hadi." Bize yerleşmeye niyetleri var galiba.

"Tatil için aldıkların bizdeydi ablacım." dedi bana bakarak. "Onları getirdik." O da gülüyor tabi.

"Size yerleşmiyoruz abicim, korkma." Asil varya sana ne desem az amk az. Düştün gözümden. Göt herif.

Asil gidip bavulu getirdi arabadan, girişe koydu. Yavaş yavaş kalkmaya niyetlenirler diye bekledim ama olmadı. Bütün evi gezmeye karar verdiler.

Erkekler spor odasına girdiklerinde aynı tepkiyi verdiler. "Amk! Çok iyi lan burası. Ulan reis varya, yapmışın yine yapacağını."

Sinema odasına girdikleri gibi koltuğu açtırdılar, hepsi yattı üzerine. Aklıma yatak geldi. Çaktırmadan aralarından ayrılıp yukarı çıktım hemen. Darmadağınık yatağın hali. Hemen düzeltmeye başladım. Çünkü bu yüzsüz herifler biliyorum ki buna da laf yapacaklardı. Hainler, gaddarlar, vicdansız arkadaşlar. Adi topluluk.

MESLEK LİSELİ (Kitap oldu)Where stories live. Discover now