"Oy damat oy damat
Oynasın dönsün damat
Dileriz mutlu olasın
Bir ömür boyu damat"  

Etrafında döndü bizim damat. Eğilerek döndü hemde. Bize baktılar, diğer tarafa doğru döndüler.

"Elinde var çiçeği
Başında var duvağı
Nede güzel yakışmış
Beline de gardaş kuşağı"

Kollarımı iki yana kaldırdım. Ellerimi zarif bir şekilde oynatarak bir öne bir arkaya doğru eğildiğimde arkamdaki herkes aynı şeyleri yapıyordu.

"Oy gelin oy gelin
Oynasın dönsün gelin
Dilerim mutlu olasın
Bir ömür boyu gelin"

Kendi etrafımda dönerek erkeklere doğru gitmeye başladım. Diğerleri de geliyordu. Kollarımız ve ellerimiz hala zarif bir şekilde oynuyordu. Aykut'un önünde bir kez öne ve arkaya eğilip geri geri gitmeye başladım.

"Hep beraber!" diye bağırdı solist arkadaş.

"Hey Maaşallah maşallah
Nazar değmez inşallah
Nede güzel yakışmış
Birbirine maşallah."

Erkekler bize, biz erkeklere doğru oynayarak yürüdük. Herkes eşini karşısına alıp oynamaya devam etti. Aykut'un kolları fazlasıyla açıktı, bende uyuzluk olsun diye kibar kibar oynarken etrafımda dönüp sırtımı göğsüne değdirip başımı geriye yatırdım, omzuna koydum. Şerefsiz herif herkesin içinde boynumdan öptü. Ben göt edeyim diyordum ama o göt etti beni.

"Oy damat oy damat
Oynasın dönsün damat
Dilerim mutlu olasın
Bir ömür boyu damat"

Önüme geçip havalı havalı oynadı.

"Oy gelin oy gelin
Oynasın dönsün gelin
Dilerim mutlu olasın
Bir ömür boyu gelin"

Önünde havalı havalı oynadım.

Solist kahkahalar atarak konuşmaya başladı. "Hayatımda gördüğüm en güzel düğündü, en güzel çift oldular. Asla unutamam bu çifti. Birbirlerini sevdikleri her hallerinden belli ama birbirlerine atar gider yaparak oynuyorlar. Meydan okuyorlar. Bence iki tarafta çok güzel oynadı." dediğinde herkes alkışlayarak karşılık verdi.

Arkadan Atakan bağırdı. "Onların hepsi giderli ressamlık kızı abi." Adam ne demek istediğini anlamadı tabi.

Mehtap'ta benim arkamdan bağırdı. "Bunların hepsi şerefsiz metal erkeği abi." Adam yine anlamadı.

Herkes kahkaha atarak salonun içini dolduruyordu. Hala çok kalabalıktı. Giden insan sayısı azdı. Bulmuşlar amk böyle düğün, kaçırırlar mı hiç?

Şarkı ritmini değiştirdi. "Uykular yalan oldu. Gençliğimde bak talanda oldu. Çok sevdim yalan oldu. Zalim geceler." Coşmaya ara vermeden devam ettik.

Müzik sürekli ritim değiştiyordu. Şimdi de "Neler oluyor hayatta? Bir de şu rüya gerçek olsa olsa. Sabah olup uyanınca, her şey yine aynı kalsa." diyordu. Aykut'la karşılıklı oynuyorduk.

Düğün bitimine kadar bir akrabalar, bir benim arkadaşlarım, bir Aykut'un arkadaşları derken oynamaktan dalağım da şişse, ayaklarımda kopsa, yengem su getirmedikçe susuzda kalsam yerimde durmadım. Bana ne amk? Bir daha düğün olmayacak sonuçta. Bir kere oluyor bu işler.

Düğün bitmek üzereyken son kez duygusal bir parça daha geldi solist adamdan. Yalın'ın şarkısını çalmaya başladı arkadaki müzisyenler. Damadım hemen yanıma gelip ellerini belime sardı.

"Bir bahar akşamı sen diye öldüm ben.
Son gülü soldurup maziye gömdüm ben.
Aşk diye öldüm ben.
Aşk diye öldüm ben."

Gülümsüyordu herkes. Bizde bağıra bağıra söylüyorduk kahve içerken. Ben türk kahvesin fincanına dalmışım, o da sütlü kahve fincanına.

MESLEK LİSELİ (Kitap oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin