M.L 3.9

10K 999 250
                                    


Üstteki şarkıyı zamanı geldiğinde açmalısınız arkadaşlar. Devamını o şekilde okumalısınız. Çok güzel bir bölüm hazırladım. Ve bu bölümden sonra üç bölümü aynı anda yayınlayacağım. Eski bölümleri atlamayalım. 20 k olduğumuz an bölümleri atacağım arkadaşlar haberiniz olsun. Beğenileri unutmayalım ve güzel yorumlarınızı esirgemeyin. Sizin yorumlarınızla yazma isteğim daha çok artıyor 🥰

Şerefsiz metal erkeği Aykut kişisi yüzünden bütün okul bana bakıyor sürekli. Sınıftaki kızlardan yanıma gelip olayı soranlar oluyor. Bir haftayı daha böyle kapattık. Geçen hafta demedik laf bırakmadım ona. O da o gün bugündür yanıma gelmedi. Semih'te gelmiyor çok şükür. Aykut'la nasıl kavga etmediler hayret ediyorum. Normal şartlar altında Aykut'un Semih'in ağzını burnunu dağıtması gerekiyor çünkü. Ama hiçbir şey yapmamış demek ki. Gördüğüm zaman tipinde herhangi bir yamukluk görmedim.

Olayı duyan Gökay ve Merter aradılar geçen gün. Anlattım her şeyi. Hayret ederek dinledi ikisi de. Tam dersten çıkıyordum ki Berkay aramaya başladı. Uzun zamandır konuşmadık onunla. En son Betül'ün düğünde gördüm hepsini.

"Aşkımmmm.." diye uzattı telefonu açtığımda. Özlemişim bu çocuğun böyle konuşmalarını. Bahçeye çıkarken konuşmaya başladık.

"Söyle Berkay."

"Hayatımın anlamı! Neler oluyor öyle Kütahya'da? Kızım Bursa'yı karıştırdığın yetmedi bide orayı mı karıştırdın?" Gülüyor şerefsiz ya.

Bende gülmeye başladım. "Lan bi yürü git. Ben niye karıştırayım? Şerefsiz metalci karıştırıyor."

"Aaaaaaa!" Bağırıyor. Kulağımın zarı patladı. "Bak sen şu reise." Reis değil amk o. "Kız! Neler yapmış öyle? Hepsini Betül'den dinledim ama sende anlat! Ölüyorum meraktan."

"Ya Berkay senin için yok mu? Ders çalış oğlum biraz." Kahkaha attı. "Bak telefon hoparlörde. Yeliz'de yanımda. Anlat çabuk." Olup biteni anlattım. Ağzına nasıl sıçtığımı zevkle, ballandıra ballandıra anlattım hemde.

Konuşmam bitince Yeliz konuşmaya başladı. Hepimiz gülerek konuşuyorduk. "Aferin Mısra. Aferin arkadaşım. Çok iyi yapmışsın valla."

"Kolay değil." Sesim durgunlaştı. "28 ay be Yeliz. Kolay değildi. Siz biliyorsunuz ne hale geldim.."

"Boşver aşkım sen şimdi onları. Rahatladın mı onu söyle."

Yine gülümsemeye başladım. "Hemde nasıl! Varya resmen acısını çıkarttım. Tamam arkamdan sesini duyduğumda, gözünden akan yaşı gördüğümde içim bi tuhaf oldu ama ne yapayım yani? Affedecek değilim herhalde." Öyle bir rahatladım ki hemde. Kuşa döndüm amk. Kanatlanıp uçasım var. O derece rahatladım. İki hafta oluyor neredeyse, bir daha çok şükür bulaşmadı bana. Herhalde söylediklerimi sindirmeye çalışıyor. Sade soda içsin. Anca hazmeder doğruları.

"Ne söyleyecek kız Mısra? Kendin için dinleme, benim için dinle." Mal bu Berkay. "Ya Berkay bi bak işine Allah aşkına."

"Ay Mısra." diyor Yeliz bezgince. "Şu Sakarya'ya geldim bu bok heriften kurtulmak için. Resmen peşime takıldı geldi. Kuyruk yemin ediyorum. Götümün dibinde bitiyor sürekli." Aynı Aykut. "Bölümlerimiz aynı, derslerde yanımda, sıralarımız aynı. Bir arkadaş edinmeye kalkıyorum cazgırlık yapıyor millete."

"Konuşma be!" diye cırladı Berkay. "Üstüme gül mü koklayacaksın sen benim?" Süzme mal.

"Berkay gülün kurusun inşallah." İkisi atışıyorlar. Bende dinliyorum. Özlemişim hakkaten. Yüzüm güldü ikisiyle konuşunca.

"Gülüm sensin aşkım. Biraz kurursan fena olmaz ama. Yanımda ayı gibi kalıyorsun." Ulan Berkay.

"Ya bi siktir git Berkay! Ayılar kovalasın seni. Dağa kaldırsınlar inşallah!"

MESLEK LİSELİ (Kitap oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin