M.L 3.7

9.8K 986 221
                                    

Bölüm sonuna doğru Şarkıyı açıp, öyle devam edin arkadaşlar okumaya. Bölümleri kaçırmayın. Beğenileri unutmayalım. Ve bu bölüme çok güzel yorumlar bekliyorum sizden. Ayrıca şunu da söyleyeyim size Aykut'un açıklaması 10,11. bölümlerde. Merak edenler için söylüyorum. İyi okumalar.

Arkama dönüp bir daha bakmadan yürümeye başladım. Her attığım adıma senkronize bir şekilde damlalar yüzümü ıslatıyordu. Semih arkamdan hızlı hızlı gelip yanımda yürümeye başladı.

"Nereye gidelim?" Cevap vermedim. Zaten bildiğim çok yer yok. Eliyle işaret verdiği tarafa doğru yürümeye başladım. Kafeye o önden girdi, bende arkasından yüzümü silip girdim. Kenarda boş bir masaya doğru ilerlemeye başladı. Karşılıklı oturduk. İkimizden de ses çıkmıyordu. Masaya diktim gözlerimi.

"Ne içersin?" Kahve demiştim Semih söyle işte bişey.

"Tatlı ister misin?" Tatlı bana yaramıyor be Semih. Kendim sözde çikolata olduğum için yaramıyor.

Gelen garsona sipariş verdi. Kendisine tatlı da söyledi. İkimize de americano mudur nedir ondan söyledi. Hiçte sevmem böyle kahveleri.

Kahveler gelene kadar hiç konuşmadık. Gözüm hep aynı yere bakıyor ama ne görüyorum, ne düşünüyorum inanın bende bilmiyorum. Sonunda Semih konuşmaya başladı.

"İyi misin Mısra? Ne konuştunuz Aykut'la?" Derin bir nefes aldım.

"Aslında siz ayrılmışsınız, öyle diyor herkes. Kızlara gün doğdu desene. Geçen seneden beri çok kız Aykut'un peşinde. Bizimde bi şeklimiz var ama o yüz vermedikçe peşinde dolaşan çok oldu. Nişanlım dedi, sevgilim dedi, evleneceğiz falan diyordu."

"Yok öyle bişey." dedim. Kendim bile zor duydum. Önümde duran kahve fincanının kenarında parmağımı gezdiriyordum.

"Peki olay ne? Anlatmak istemezsen anlarım.." Sende maşallah tatlıyı bitirdin iki dakikada. Nerenize yiyorsunuz anlamıyorum ki.

"Olay diye bişey yok Semih. Terk edişi var, terk edilişim var. Olay bu sadece.. Kandırması var, kanmam var. İnandırışı var, inanışım var."

Sustu. Bişey sormadı. Sigara uzattı, alıp yaktım. Gözüm hala fincanda. İkimizde sigaraları içtik bitirdik, söndürdük. Kahvem buz gibi oldu, içemedim. Onun bakışlarını bende hissediyorum ama ben kafamı kaldırıp bakamıyorum. Bakmak istemiyorum. Aykut'u sinir etmek için yaptım bunu ama kimseye yok yere yüz vermek istemiyorum.

"Çok mu seviyorsun?" Anlayışlı bir ses tonuyla geldi sorusu. "Genelde erkeklerin kandırdığı kızlar çok sever zaten. Çok seven erkeği kızlar istemez. Kandıran erkeğe aşık olurlar." Küfür etseydin keşke boş boğazlı herif. Namusuma sövseydin.

"İstersen sana yardımcı olabilirim.."

"Hangi konuda?"

"Aykut'u kıskandırma konusunda. Merak etme sana aşık falan değilim. Evet çok güzel bir kızsın ama ötesi yok bende sana karşı. Gözlerinin içinden belli oluyor ne kadar sevdiğin. Daldın gittin.." Okyanus hemde daldığım yer.

"Olayı çok anlamadım ama galiba sana söylemek istediği bişeyler var Mısra. Bilmiyorum ama bir erkek sevmese, sevmediği kızı herkese sevgilim veya nişanlım diye göstermez. Ben göstermem şahsen. Aykut'tunda söylemek istedikleri bence önemli şeyler."

MESLEK LİSELİ (Kitap oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin