M.L 3.10

10K 978 101
                                    

Bu bölüm okunmadan geçildi sanırım. 3 bölümü arka arkaya atıyorum. Karıştırmayın bölümleri arkadaşlar. İyi okumalar. Yorumlarınızı bekliyorum her zamanki gibi.

Deli aşık Aykut Dinçsoy'dan 850 gün öncesi..

Evde salak salak yatağımda yatıp Mısra'yla çekindiğimiz fotoğraflara bakıyordum telefondan. Annem odamın kapısını tıklattı.

"Oğlum biz Berrak'la alışverişe gidiyoruz. Buket'in düğünü yaklaştı. Mısra'ya da bir elbise alayım diyorum, hediyem olsun."

Saf aşık gülüşüm hala yüzümdeyken anneme bir anlık ters bir bakış attım. "Adam akıllı bişey al. Açık, kısa, bilmem ne olmasın."

Annem baygın baygın baktı yüzüme. "Ay aman! Kıskanırmış da!"

"Valla giydirmem bak. Yırtar atarım."

"İyi tamam." Diyip kapıyı kapatırken arkasından tekrar seslendim. "Açık renk al." Çünkü esmer benim güzel suratlım. Açık renkler yakışıyor.

Ben hala salak salak fotoğraflarımıza bakarken Asil abi aramaya başladı. Yattığım yerden kalkıp oturarak cevapladım telefonu.

"Efendim Asil abi?"

"Aykut.." Mısra'nın sesiydi bu. "Aykut.." Sesi titriyordu ama neden?

"Noldu Mısra? Kötü bişey mi oldu?" Telaş yaptım amk.

"Babam.. Köye hapsedeceğini söylüyor beni."

"O ne demek lan?"

"Öyle diyor. Asil abim yanımda şimdi, halledeceğiz diyor ama babam.. Seninle beraber olduğumdan, işe gitmediğimden, hatta dün köye geldiğinden bile haberdar Aykut. Kavga ettik tabi ki. Okul falan yok dedi, gitti."

"Köyde misin sen?"

"Evet, evdeyim." dediği gibi kalkıp altıma pantolon giydim.

"Ben geliyorum şimdi Mısra. Sakın ağlama. Gelip alıcam seni. Sikerim böyle işi lan! Ne demek okul yok, ne demek köye kapatmak?"

"Saçmalama Aykut. Gelme sakın, bak hala herkes köyde. Ağlamıyorum ayrıca."

"Saçmalamıyorum Mısra. Ciddiyim."

"Aykut.." Asil abi aldı telefonu. Sikerim köylerine de dağlarını da!

"Efendim Asil abi."

"Ben ayarlıycam her şeyi. Sakın yanlış bişey yapma, ortalığı daha fazla bulandırmayalım."

"Okul yok ne demek abi!? Son senemiz artık!"

"Ayarlıcam diyorum Aykut. Laf dinle. Kapat telefonu şimdi. Ben seni haberdar edicem. Mısra'nın telefonunu aldı amcam. Benden haberleşirsiniz."

"Tamam." Nah tamam. Nah otururum yerimde. Tabi ki yerimde durmucam. Tabi ki Mısra'yı orda bırakmıcam. Lan dağın dibinde yaşanır mı?

Üstüme tişört giydiğim gibi arabanın anahtarlarını alıp indim aşağıya. Şu yaşıma kadar attığım en hızlı adımlarımı atıp Mısra'yı almaya gidiyordum ama babam girdi bahçeye.

"Aykut." diye seslendi. Arabaya binmek üzereydim. "Oğlum bekle bi, nereye gidiyorsun?"

Arabaya binmiştim artık. "Mısra'yı almaya."

Başıma gelip kolumdan çekerek indirdi arabadan. "Bırak baba! Gidip alıcam, babası köye kapatmış. Orda bırakacak değilim herhalde. Getircem buraya!"

"Her şeyden haberim var. Eve girelim bi konuşalım seninle." Ne demek haberim var amk?

"Ne konuşcam baba! Mısra diyorum, okul yok demiş diyorum, köye kapatmış diyorum." Delircem lan şimdi!

MESLEK LİSELİ (Kitap oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin