Roman havasını sıranın üzerinde oynamaya devam ettim. "Elalemin gözü bizde, kıskançlık krizinde. Dur bir snap çekelim." derken daha çok bağırdık. Hem tekstil, hem metal erkeklerine gider şekli yaptık.

"Ablan star bebeğim ablan." derken bütün sınıf beni işaret ediyordu.

"Ablan star bebeğim ablan." diye bağırdığımda ben de kendimi işaret ederek Aykut'a baktım.

Bütün sınıf beni göstermeye, ben kendimi göstermeye devam ederken, "Ballı kaymağım sen bir harikasın, kırmızı halı sersem oscar alırsın." diye bağırıyorduk.

"Ben sana aşığım, sen bana hayran, aklımı başımdan aldın, sen çok fenasın." diye diye bağırıp oynadık. Dalağımız şişmişti oynamaktan ama oynadık işte. Eğlence vardı, kaçar mıydı?

"Başın mı ağrıdı? Kremi i sür." diye kapıya doğru bağırdık, tekstile uyuzluk olsun diye.

"Canın mı sıkıldı? Kremini sür."

"Kalbin mi sancıdı? Kremini sür." derken Atakan'a baktık.

"Alasın kremini, süresin bol bol." derken de reis bozuntusuna baktım.

"Kaynanan mı laf soktu?" Birbirimize bakmaya başladık bu sefer.

"Sevgilin mi laf soktu?" Yine Atakan'a baktım bunu söylerken.

"Canın mı sıkıldı kremini sür?" Ve tekrar Aykut'a söyledim.

"Sür sür kremini sür." Hala Aykut'a bakıyordun. Merter'le Berkay da sonunda gelebildiler sınıfa ve Berkay geç kalmayıp oynamaya başladı.

Mehtap gidere doymayıp Demet abladan devam etti. "Vicdanın konuşacak, uykuların kaçacak.
Bütün olup bitenin hesabı sorulacak.
Silip attım çabucak ne varsa kalp acıtacak.
Acelem yok ki benim, o İntikam alınacak." Diyordum da, reisçimin gözünün de içine içine bakıyordum. Bakardım tabii. O intikam alınacaktı gardaş. Yetmedi. Doymadık giderli şarkılara. Doymadık Demet ablaya. Sırada rekor vardı.

"Bu geçici hevesin tadını çıkar.
İkinizden birisi yarın bıkar." Hepimiz Atakan'a bakıyorduk. Yazık lan. Gülüyor ama utanıyordu çocuk. E ne yapalım yani şimdi? Pislik yapmadan olur muydu?

Sınıf diskoya dönmüştü. Kızlardan bazıları elimize kola bardakları veriyordu ve havaya kaldırıp oynamaya devam ettik. Ne kadar saçmaca hareket varsa hepsini yapıp oynamaya çalışıyorduk. Bir ara müziğin ritmine göre önlüğümü ağır hareketlerle çıkartıp başımın üzerinde falan salladım hatta. Şekiliz ya amk.

Şarkı bitti ve artık şiştik iyice diye kapattık müziğin sesini. Okul inledi zaten sesimizden. Diğer sınıflar gelip kapıdan bakıyorlardı. Bakabilirlerdi. Sonunda metal ve cnc dağıldı. Merter sınıftan çıkarken, "Dikmişim bu dünyanın anasını babasını, hiç umurumda değil!" diye bağırarak geçti kendi sınıfına.

Biz de kızlarla ortalığı temizlemek için temizlik odasından malzemeleri alıp geldik. Bana iş yaptırmıyorlardı gerçi. "Sen otur ablası." dedi Safiye. O bile temizliyordu sınıfı.

Hocalar da zaten gelmediler derse. Muhtemelen onlarda kutlama yapıyorlardı kendi aralarında. Yaparlardı elbette. Onlar da insandı. Öğrencileri almış Bursa birinciliğini, ders mi işleyeceklerdi bir de?

Telefonuma bakmaya niyetlendiğimde Ayten ablanın mesajı attığı gördüm. Yarışmayı sormuştu canım kadın. Annemlerin bile haberi yoktu ama bu kadının haberi vardı yarışmadan. Birinciliğimi söylediğimde kafa izni verdi. Benden olsun bugün diyerek ödüllendirdi beni. Kapıdan bana bakan reis efendi de anında mesaj attı.

'Kiminle konuşuyorsun?'

'Ayten abla yarışmayı sormuş.'

'Bugün işe gitmesen olur herhalde. Çıkışta benimlesin.'

MESLEK LİSELİ (Kitap oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin