M.L 1.16

21.8K 1.7K 696
                                    

Beni takip etmeyi ve oy vermeyi unutmayın lütfen. İnstagram hesabım atikesungunapsa.

Doktor bey amcam odasına geçtiğini söyledi. Hepten kaldık egolayzırla odada bir başımıza. Bok kafalı neden gitmiyordu derse acaba? Betül'ün işine gelirdi burada durmak. Şahsen ben Betül'ün başını beklerken işime geliyordu.

Amcam odadan çıktı ama reis arkadaş hala aynı pozisyonunu koruyordu. Derdin ne gülüm senin, kalksana götümün dibinden?

Yüzünü bana dönen reis arkadaş, "Daha iyi misin? Başın dönüyor mu?" diye sordu. Her fırsatta niye bu kadar yakın oluyorduk birbirimize, anlamıyordum. Ufacık bir mesafe vardı aramızda.

Başımı geriye doğru çektim. Neden bu kadar yakındı sanki? Az önce gider yapıyordu şerefsiz reis. "İyiyim, yatacağım ben."

Sonunda elini sırtımdan çekebildi arkadaş. "Tamam yat hadi. Bir şey istiyor musun?" diye sorarken kalktı. Başımı, 'hayır' anlamında sallayıp yattım. Düz yatmadığım için sağıma döndüm. Ama pencereden ışık geliyordu, soluma döndüm. Egolayzırla karşılaştım. Ne tesadüf! Ne ara geldi bilmem buraya? Hiç gitmedi ki.

"Gitsene sen dersine, iyiyim ben." Ulan Asil! Musallat ettin bunu benim başıma.

Başını sallayıp, "Hayır. Hiçbir yere gitmiyorum." dedi. "Asil abin mi kızar?" diyerek imaladım reis efendiyi.

Nefesini seslice verdi. "Ben açmıyorum konusunu, sen açıyorsun. Gitmiyorum işte. Sana ne Mısracığım?"

"İyi be! Gitmezsen gitme." deyip ayak ucumdaki pikeyi üzerime alacaktım ama alamadım. Hızlı kalkmıştım yine ve başım döndü. Lan hakikaten şu limon işini biraz azaltsam iyi olurdu. En azından günde bir kilo falan yiyeyim. İki kilo yemeye başladım bu aralar. Zor para yetiriyordum. Allah'tan yengem alıp odama gizlice sokuyordu.

Elimle başımı tutunca yine dikildi başıma Aykut refakatçi reis. "Allah aşkına bir kere de gider yapma be Mısra. Bir kere be!" deyip yerime yatırdı, pikeyi üzerime örttü.

"Karışmasana sen bana ya! Başım döndü ne var bunda? Öldük mü?" diye giderlendi yine giderli Mısra.

"Allah'ım sen sabır ver." dedi bezgin reis. Gözlerim kapalıydı, görmedim ama sanki sandalyeyi çekti. Tam karşıma geçip oturdu. Dingil herif.

Biraz sessizlik olduktan sonra yine ve yine, "İyi misin?" dedi sakin olarak.

Gözümü açmadan, "İyiyim reisçim." dedim ama uyuyacak gibi hissediyordum kendimi. Normaldi ama değil mi? Tansiyon düşünce uyku getirirdi.

"Uyu." emri verdi Aykut komutan. Pardon Aykut general. Komutan az gelir ona. "Hı Hı." diye karşılık verdim. Ama bu salak sürekli bana bakıyormuş gibi geliyordu. Öyle birisi bana bakarken uyuyamazdım ben.

"Bakma bana." dedi uykucu Mısra kız.

Küçük bir gülüş sesi çıkartıp, "Sana bakmıyorum." diye yalan söyledi reis arkadaş.

"Hııı tabi." dedi çokbilmiş Mısra'cık. Seviyorum bu çokbilmiş kızı.

Bu sefer uyuz egolayzır sedyeye eğildi. "Bakarım, bakmam, sana ne Mısracığım?" Nefesi yüzüme geliyordu. Bu kadar yaklaşmak zorunda mısın adi reis? "Reis olan ben değil miyim? Bana emir veremezsin." dedi şerefsiz eğlenerek. Bu lafına karşılık gözümü açtım. Girmişti gene göt biti olarak yanıma. Hayır yani yüzü yüzüme bir karıştan fazla yakındı. Bu parfümle yıkanıyordu herhalde.

"Reisliğiniz batsın!" diye söylendim. Tebessüm ediyordu. Tebessümün de batsın karizmatik reis. Bir şey demedi. Öylece bakıyordu sadece. Ben salak da bakıyordum. Kapa gözünü, yat uyu işte. Mis gibi dersten kaytardın. Aa! Öyle deme Mısra. Cağnım karizmatik reis bir karış uzağında duruyor. Ne bu giderler yani? Anın tadını çıkartsana gülüm. Derdin ne senin? Diye içimdeki sürtük Mısra konuştu. Ben konuşmadım. O konuştu.

MESLEK LİSELİ (Kitap oldu)Where stories live. Discover now