❈ 23'ten devam 2 ❈

Start from the beginning
                                    

İnsan çıkmazda olduğunu bilir. Artık olduğu durumdan dönüşü olmadığını bilir. Ama...ama yine de çabalar. Son kez...tüm gücüyle...çabalar.

Bahar da çabaladı. Kurtuluşunun olmadığını bile bile çabaladı. Boynuna değen dudaklardan kurtulmak için deli gibi çırpınmaya başladı. Kumaş parçasının kapattığı ağzından hıçkırıkları ve haykırışları boğuk çıkarken sesinin duyulması için çok uğraştı.

Çırpınışları Olcayı keyiflendirirken yüzünü Baharın boynundan çekti. Bahar deli gibi ağlayıp çırpınmaya devam ederken Olcay Baharın önüne diz çöktü. Ayaklarını sandalyeye bağlayan ipi çözdü.

Baharın iki ayağı hala birbirine bağlıyken vücudundaki son gücü kullanarak Olcayın göğsüne tekmesini indirdi. Olcay geriye düşerken Bahar ağzından ensesine doğru giden kumaş parçasını omzuna sürterek düşmesini sağladı. Kumaş parçası kucağına düşerken sesini sonuna kadar kullanarak "İmdat, yardım edin! " diye bağırdı.

Olcay göğsündeki acıyla yüzünü buruşturdu. Öfkeyle düştüğü yerden kalkıp Baharın saçlarına yapıştı. Bahar saçının çekilmesiyle başı arkaya gitti. Yüzünü buruşturup küçük bir çığlık attı.

"Benden kurtuluşun yok Bahar. Bunu o aklına yaz" diye bağırdı Olcay ve Baharı sandalyeden kaldırdı. Bahar güçsüz düşen bedeniyle Olcaya karşı koymaya çalıştı ama nafile...

Olcay Baharı hırsla iktirdi. Baharın bedeni soğuk zemine sertçe düştü. Baharın dudaklarından çığlık dökülürken Olcay Baharı omzundan tutup sırt üstü çevirdi. Elleri arkadan bağlı olduğu için Baharın canı yanmıştı. Dudaklarından acılı bir inilti döküldü.

"Birazdan zevkten inleyeceksin" dedi Olcay pis sırıtışıyla ve Baharın üzerine eğildi.

"Yapma, yalvarırım yapma" diyerek ağlamaya başladı Bahar.

Olcay yüzünü Baharın boynuna gömdü. Eli Baharın eteğinin içine doğru süzülürken Bahar deli gibi çırpınıp bağırmaya başladı.

Sesini duyan kimsenin olmayacağı gerçeğini bilse de çığlık gibi çıkan sesiyle yardım istemeye devam etti.

Olcayın dudakları tenine değdikçe daha çok ağlayıp bağırmaya başladı.

"Yavuz! N'olur kurtar beni! " diye bağırdı son kez tüm gücüyle

O sırada sadece Baharın ağlaması ve haykırışlarıyla dolu olan depoda bir öksürük sesi duyuldu. O öksürük sesi Baharın içindeki umut tohumlarının tekrar filizlenmesine yetmişti.

"Canım benim,"

Olcay duyduğu sesle beraber öfkeyle yüzünü Baharın boynundan çekti. "Ne işin var burada? Görmüyor musun işim var? "

"Benimde işlerim var canım benim"

"S*iktir git işlerini hallet o zaman" dedi Olcay öfkeyle

"İşim seni sayın büyük elçimize götürmek"

"Şimdi mi? "

"Evet,"

Olcay sıkıntıyla nefesini dışarıya verip Baharın üzerinden kalktı. Baharın dudaklarından hıçkırıkları dökülmeye devam ederken Olcay parmağını Bahara sallayarak konuşmaya başladı. "Şimdi kurtulmuş olabilirsin ama seninle işim bitmedi Bahar Karasu, gelince devam edeceğim. Ben gelene kadar zırlamayı kes. İstesen de istemesen de benim olacaksın"

Bahar hıçkırıklarla ağlamaya devam ederken Olcay depodan çıktı. Bahar koskoca depoda yalnız kalınca gözlerini sıkıca kapattı. Soluna dönüp bağıra bağıra ağlamaya başladı.

Keşke Olsaydı Where stories live. Discover now