37. Bölüm

11.5K 692 198
                                    

Selam:) Sonraki birkaç bölüm hazırda sayılara göre paylaşacağım:)) Ve liseleri açıklananlar umarım istedikleri yerlere girmişlerdir veya girebilirler:)) ( Bende aynı dertten muzdariptim:)

Bölüm ithafı @supernaturaldeansam için:))^^

İyi Okumalar!:)

Eşyalarımı kanepeye fırlatıp, kapıyı çarparak kapattım, dışarı bir nefes bıraktım. Harry'e neden öyle sürtükçe davranmıştım? O sadece iyi olduğumu görmek istemişti.

Dakikalar sonra saçımı bir at kuyruğu yaparak topladım ve kendi kendime rahatlamak için sıcak bir duş almaya karar verdiğim sırada kapı çaldı.

Kapıda Aaron'ı karşılamamla neredeyse sıkıntı içinde çığlık atacaktım. Saçları düzgünce stillendirilmiş ve gözlerinde kanlanmışlık yoktu-- üç saat önce sarhoş olup beni arayan biri için ilginçti.

'' Selam, Rose, telefonumun şarjörü burada mı kalmış? ''

Ona bir tane patlatmamak için kendimi tuttum.

'' Telefon şarjörü? Merhaba yok, hiçbir şey yok, sadece 'telefonumun şarjörü burada mı kalmış?''' diye sordum inanamamazlıkla.

Rahatlıkla bana baktı. '' Rose, ne-- ''

'' Kapa çeneni, beş lanet olası saniye için.! '' diye bağırdım, topuklarımın üzerinde döndüm ve daireme yürüdüm. Beni takip etti, kapıyı çarparak kapattı.

'' Bugün beni aradığını hatırlıyor musun, Aaron? ''diye sordum yavaşça, tekrar onun yüzüne dönerek.

'' Bugün seni aramadım, Rose. '' dedi, kaşlarını çattı.

'' Oh, ama aradın. '' dedim. '' Lanet olası içki içtiğinde, aradın! ''

Aaron'ın rengi attı.

Onun hızlanan nefesini duydum. '' Sen yetersiz, yalancı bir piçsin. '' dedim. '' Tüm zaman boyunca... tüm zaman boyunca işte olduğunu söyledin...ve bana zaman ayırmadın. '' Öfke içinde kelimeleri çıkarmak için çabalıyordum.

'' Rosie, izin ver-- ''

'' Bana bu şekilde seslenme! '' diye bağırdım. '' Beni asla--asla bu şekilde çağırma! ''

Aaron geriye doğru adımladı, şiddtim karşısında şaşırdığı apaçık ortadaydı. O kadar öfkeliydim ki onu öldürebilirdim.

'' Bu ne zamandan beri...biz sevgili olduğumuzdan beri var mıydı? '' diye sordum, cevabından korkarak.

Aaron bakışlarımdan kaçındı.

'' Bende öyle düşünmüştüm, '' dedim küçümseyerek. '' Bende öyle düşünmüştüm lanet olası. '' Bakışlarımı yere indirdim, gözyaşlarım yanaklarımdan süzülüyordu.

Aaron oldukça soğuk görünüyordu.

'' Dürüst olmak gerekirse, bu kadar kısa sürede nasıl toparladın? '' diye sordum, volta atmaya başlayarak. '' Hiç içmiş gibi görünmüyorsun. '' Kafamı salladım ve yürümeyi durdurdum. '' Nasıl da şimdiye kadar stajdan dolayı bu kadar meşgul olacağını düşündüğüm için aptal olmuştum. ''

'' Rose-- ''

'' Harry haklıydı, '' dedim. '' Ben sadece senin çevrenden ayrılmadım çünkü ben...ben yalnız kalmaktan korktum. Dudaklarımdan ayrılan kelimeler doğruluklarıyla beni vurmuştu. Yalnız kalmaktan korktum. Elizabeth ile kaza yaptığımız o yıldan beri, birinin olamamsından korktum. Omuzlarıma bin kiloluk bir yük binmiş ve aynı zamanda kalkmış gibi hissediyordum. 

'' Harry? '' Aaron'ın gözleri parladı. '' Harry sana birşey mi söyledi? ''

Yutkundum, hatamın farkına vardım. '' Aaron-- ''

Ben olanları idrak etmeden önce, Aaron topuklarının üzerinde döndü, benim apartanımdan çıkmak üzere yürüdü ve koridora çıktı, yumruklarını Harry'nin kapısına geçirdi.

Aceleyle ona koştum. '' Aaron, hayır! ''

Harry kapıyı açtı, şaşkınlığı yüzünden okunuyordu. Kaşlarını çattı.

'' Ona ne söyledin? '' Aaron ona bağırdı, Harry ile yüzlerinin arasında inçlik bir mesafe vardı.

Harry yüzünden Aaron'ın tükürüğünü sildi ve neredeyse güleceğim sırada bu isteğimi bastırdım.

'' Afedersin? '' diye sordu Harry sakince.

'' Rose'a ne lanet söyledin? '' Aaron bağırdı.

'' Rose'a birçok şey söyledim. '' Dedi Harry, ses tonu denkti. Harry'nin bakışları benim kızgın erkek arkadaşımı--şey, eski erkek arkadaşımı, bulmadan önce bir anlığına bana döndü. Aaron'ın kolundan çekiştirdim.

'' Lütfen, Aaron, '' dedim ona. '' Bunu yapma. ''

Aaron tutuşumdan kurtulduğunda, Harry'nin karanlık gözlerini üzerimde hissettim.

Zihnimden Harry'nin kendini, Aaron'ın saçma kızgınlığından korumak için kapıyı kapatmasını diledim.

'' Ondan uzak dursan iyi olur.'' Aaron kükredi.

'' Ve eğer durmazsam? ''

Harry katletmeye başlamıştı.

'' O zaman seni bizzat temizlerim. '' Aaron çıkıştı.

'' O neşter gibi bir şeyle mi? Çünkü senin tıbbi stajyer olduğunu duydum. ''

Harry'nin hazırcevap esprileriyle neredeyse gülmek istedim, fakat Aaron'ın gözleri parladı ve ileri adımlayarak Harry'i geri itti. Harry hızlıca tekrar dengesini sağladı ve ifadesi sertleşti.

Buna katlanamayacağım. Eğer gerçekten bir dövüş meydana gelirse, ne yapabileceğimi bilmiyorum. Durmaları gerekiyor.

'' Aaron dur. Lütfen sadece-- '' Aaron'ın kolunu tekrar tuttum. Bana doğru döndü, gözleri parlıyordu.

'' Yeter, rose! ''

Aaron kolunu kaldırıp bana vurmadan önce, beni ittiğinde , olaylar hızlı bir şekilde olmuş gibi görünüyordu.

Hidden | (Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin