16. Bölüm

16.1K 735 45
                                    

Geç geldi biliyorum ama ufak  bir internet sorunu yaşadım ve kontrol edemeden paylaşıyorum özür dilerim :/

İyi Okumalar! ♥

"Ne yaptığına bak. " diye bağırdım.

" Panik yapma. " dedi Harry oldukça sakin bir şekilde.

" Panik yapma? Panik yapma? Biz karanlık bir asansörün içinde sıkışmış bir konumdayız nasıl panik yapmayım--?

Aniden bir ışık yayıldı. Harry flaşından ışık yayan telefonunu yere koydu. Küçük ortamda loş ışık yandı.

" Sana söylemiştim. " diye çıkıştım. " Lanet olası şeyi sana söylemiştim. "

Gözlerini devirdi ." Şu cıvıltını alçaltır mısın? Bu, olay olmadan önceydi. Bizim için gelecekler. "

Döndüm ve acil yardım düğmesi için tüm düğmeleri taradım.

" Deneme bile, " dedi. " Kırıldı. "

" Pekala denememeliysek tespit edebilecekler mi ? " diye sordum tiz çıkan sesimle.

" Ederler,  onarım için birkaç hıyar buralarda. " dedi.

İç çektim ve ellerimi saçlarımdan geçirdim  " Pekala ne kadar daha burada kalacağız? Şu dosyayı boşaltmamız gerekiyor. "

Harry kahkaha atmadan önce kısa bir süre bana baktı. " Srn benimle birlikte küçük kompakt bir asansörde kapalı kaldın ve buna tenezzül etmek yerine dosyalar için mi endişeleniyorsun? "

Yarım ağız gülümsedim. Doğru nokta . İç geçirdim.  " Sanırım haklısın. " dedim. Harry ile ışığa yakın bir tarafa oturdum. "Ve kayıt işlemi için seni küçümsemedim.  "

Bu Harry'nin daha çok gülmesine sebep oldu. " Bu gerçek bir şakaydı. " diye homurdandı.

" Yapmadım. " diye protesto ettim.  " Sen sadece bir pisliksin. "

" Evet, bunu çokça alıyorum. " dedi.

"Saha iyi bir insan olabilirsin. " dedim.

" Peki bunu  bana nerede getirisi olacak? "

" Bilmiyorum... arkadaşlar? Kız arkadaş? "

" Bir kız arkadaşım olmadığını nasış biliyorsun? " kaşlarını kaldırdı.

"Oh...üzgünüm. " dedim hızla.

Yine güldü. " Sadece alay ediyorum. " dedi. " Sen çok safsın. "

" Ben saf değilim. " dedim.

" Biliyor musun, çoğu şeyi reddediyorsun. "

" Doğru olmayan çoğu şeyi reddediyorum. "

"Doğru. " diye homurdandı Harry.

" Oh, bak. Yeniden pislik yapıyorsun. " yalandan sırıtarak kollarımı göğsümün üzerinden çaprazladım.

" Yine? Her zaman  bir pislik olduğumu düşünüyordum. " dedi.

" Doğru, " dedim. " Sürekli, durmaksızın nir pislik gibi davranıyorsun. "

" En azından bir şey üzerinde anlaşabiliyoruz. "

Gülümsedim. " Evet. " dedim.

Harry iç çekti ve pantolonunun cebinden bir paket naneli sakız çıkardı. Aklıma onun arabasında  dudaklarımızın sürtünmesi ve onun nane gibi kokan nedesi geldi. O paketi açıp sakızı çiğnerken gözlerimi başka tarafa çevirdim.

" Bir tane ister misin? " diye sordu.

Kafamı salladım. " Ben sadece karpuzlu sakız çiğnerim. " dedim.

Harry kaşlarını kaldırdı " Neden? "

Omuz silktim. " En iyi tat onda. "

" Bu saçmalık. " dedi.

" Hayır, değil. " dedim.

"Nane uzun sürer. "

" Yani? Karpuz en iyi tada sahip. "

" Hayır, değil. "

" Evet ,öyle. "

" Hayır, o-- "

" Yeter! " diye bağırdım ve gülmeye başladık. Biz en iyi tada sahip sakız da dahil herşey hakkında tartıştık. Ben birbirimizi aşağılamak yerine daha önemsiz şeyler hakkında tartışmayı tercih ediyorum.

" Söyle bana Rosalie, " dedi Harry. " Portland'a taşınmanın gerçek sebebi ne ? "

" Buna cevap vermem. " dedim hızlıca.

" Neden veremezsin? Küçük kirli bir sır mı var? " ses tonu beni ürpertti.

" Hayır, " dedim hemen. " Hayır, yok. " Kalbim boğazımda atıyordu.

" O zaman söyle bana. "

" Bana o daireye taşındığımdan beri kızgın olduğunu biliyorum. "

" Bu da ne demek? " dedi.

"Belli ki oraya taşındığım için üzgünsün. Daha önce orada kim yaşıyordu? "

Harry'nin omuzları rahatladı. "Uh...hatırlamıyorum. " dedi keskin bir ses tonuyla.

"Senin Portland'a taşınmanın gerçek sebebi ne? " diye sordum Harry'e.

" Britanya hastası oldum. "

" İyi, ben de New York hastası oldum. "

" Saçmalık. "

" Hayır, değil. " dedim. " Bence senin sebebin saçmalık. " dedim.

" Neden? Benim hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun Rosie. "

"Sen de benim hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun. "

" Burada senin dosyana sahibim. " diye sırıttı.

" Şey... " bir cevap aradım ama balarılı olamadım.

" Hala senin bir yalancı olduğunu düşünüyorum. " dedi Harry.

Birkaç dakika boyunca sessizce oturduk. Küçük asansör Harry'nin telefonundan gelen belli belirsiz ışıkla aydınlanıyordu. Eteğime doğru baktığımda Harry ile aramda birkaç inç kadar mesafe olduğunu fark ettim. Onunla bu kadar yakın oturduğumuzu hatırlamıyordum. Onun naneli sakızının ve bir merkezden gelen kolonyasının karışımının keyif veren kokusunu alabiliyordum.

" Onu gerçekten seviyor musun? " diye sordu Harry adeta gökten zembille soru indirerek.

Hidden | (Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin