12. Bölüm

17.2K 721 30
                                    

Geç geldi özür dilerim :(
Multi: Alec

İyi okumalar!:)

Harry masasının üzerinden bana bakıyordu, yeşilleri normalden daha koyuydu. Kaleminin ucunu çiğniyordu. 

İşime odaklandım. Hala geçen gece bana söyledikleri için kızgındım. Biliyorum beni sevmiyor , ama bana o isimle hitap etmemeli. Bunun beni neden bu kadar çok etkilediği hakkında hiçbir fikrim yok ; Harry'nin ne düşündüğü umrumda değil.

Değil mi?

Saat ikiyi buldu ve öğle yemeği molası sona erdi. Ben her zaman ki gibi Perrie , Zayn, Lana ve Jade ile yedim. Zayn'in Perrie'ye çoktan çıkma teklif etmesini dilerdim ancak apaçık ortada ki o bu konuda kötü. Onun Perrie'yi övgü yağmuruna tutması beni her zaman gülümsetiyor. 

Lana'nın oldfuğu yönden bir kağıt parçası masamın üzerine düştü. Sessizce açtım

Neden Styles sana bakmaya devam ediyor?

Kaşlarımı kaldırdım ve Lana'ya baktım. Omuz silktim ve kağıdı çöp kutusuna attım. Sahiden neden bana bakıyor bilmiyorum. Bu beni biraz ürkütüyor , fakat onu baştan savıyorum.

İnsan kaynaklarının olduğu tarafta telefon çaldığında ortalıkta sessiz uğultular dolaşmaya başladı. Tabi ki , Harry'den başka kim hayatı buna bağlıymış gibi kalemini ısırmaya devam eder ki. 

El yazmamda bir hata yaptığımı fark ettiğimde iç çektim. Aniden, Harry'nin masasından yüksek titreşimli bir ses yayıldı. Gözlerimi ona diktim.

Masasının üstündeki telefonu açtı ve gözlerini ofis boyunca gezdirdi. 

''Kahretsin.'' nefes aldı. HIzla yerinden kalktı, hiç kimseye ikinci bir bakış atmadan Bay Greenman'in ofisine girdi. Kapıyı çarptı.

" Ne hakkındaydı? " diye sordum Zayn'e.

Bana bakmadan omuz silkti.

Harry Bay Greenman'in ofisinin kapısından çıktı, belli ki telaş içindeydi.

İçimde merak kıvılcımları harekete geçti. Onun benim lanet dosyam sayesinde gakkımda çok şey bilebiliyorsa, ben bilemez miyim? Dudaklarımı büzdüm ve eşyalarımı topladım. Bay Greenman'in ofisine doğru yürüdüm.

" İyi günler ,Rose." diye karşıladı beni.

" Merhaba ," dedim. " Bugün erken çıkıp çıkamayacağımı merak ediyordum ? Bir doktor randevum var. " nasıl bu kadar kolay yalan üretebildiğime ve böyle doğal olduğuma şaşırmıştım.

" Elbette, problem değil. "

" Teşekkürler. "

Hızla dönerek yürüdüm ve asansöre bindim.

Zemin kata indim ve Harry için gözlerimle lobiyi taradım. Onun dışarı doğru yürüdüğünü gördüm ve kendimi gizli tuttuğumdan emin olarak peşinden adımladım. Eğer , bein görürse, minik operasyonum başarısız olur.

Otoparkı geçerek köşeden döndü ve caddede yürümeye başladı. Gözlerimi Harry'nin üzerinde tutarak , diğer insanların arasında kaldırımda yürüyordum. Küçük bir sokağa döndü ve dikkatlice etrafına bakındı. Harry'nin gözleri olduğumuz yerde gezinirken telefonla konuşan uzun bir adamın gerisinde duruyordum. Yürümeye devam ettiğinde , hızlıca park halindeki arabanın arkasına adımladım.

Harry uzun boylu, sarışın bir adama kadar yürüdü. Yüzünde , çenesinde ve pürüzlü alnında birçok iz vardı. Görünümünden neredeyse ürpermiştim. 

Kahverengi saçlı ve mavi gözlü bir çocuk onun yanında durmuş, ellerini göğsünde birleştirmişti.

Harry sert bir ifadeyle ellerini ceplerine soktu. 

'' Mesajı aldım, '' dedi. 

'' Güzel. '' dedi yaralı adam.

'' Bunun ne olduğunu bilmiyorum , Alec , '' dedi Harry. '' Sayılar üzerinden devam ettim--''

'' Sayılar aşağı doğru iniyor , Styles , bu konu da budur. ''

'' Numaraları kontrol edemem. '' dedi Harry.

'' Hayır. '' adam, Alec, doğruladı. '' Ama onları çok düşük almadım, bu yüzden onları izleyebilirsin. ''

'' Ben Kristal'de birşeylerle uğraşıyorum, '' dedi Harry. '' Gelecek haftaya kadar olacak. ''

'' Biz bunun üstünde gittik. '' dedi Alec. '' Biz birinci, Kristal ikinci. Duydun mu ? ''

'' Bir daha olmayacak. '' dedi Harry.

'' Para kaybediyoruz ve hızlıca. Eğer dedikleri gibi akıllıysan, lanet oyununu daha iyi yükseltebilirsin. '' dedi Alec.

Aslında Harry'i birini dinlerken bu şekilde görmek bana değişik geldi çünkü o genellikle küstah ve itaatsiz görünür. Fakat şimdi başı yere doğru eğikti ve bu ona itaat ediyormuş gibi bir görünüm kazandırıyordu.

Alec ve yanında ki çocuk hızlıca bulunduğum yere doğru döndüler ve yürümeye başladılar. Kahretsin, saklandığım bu araç onların olmalı. Kalbim yarıştaymış gibi hızla atıyordu ve sanki ben de yarıştaymışım gibi yıldırım hızıyla sokaktan dışarı adımladım. Kaldırımdda durdum ve telefonumu alarak, tüm zaman boyunca telefonla konuşuyormuş gibi yaptım. 

Siyah araba caddeye çıktı ve hızla uzağa sürdü.

Daha sonra sokaktan Harry çıktı. Arkamı döndüm. Beni görürse, bitti.

Bunu birkaç dakika sürdürdüm ve yavaşça arkamı döndüm. Harry gitmişti. İç çektim ve arabamı almak için Kristal'e doğru yürümeye başladım.

Bütün o karşılaşma ne hakkındaydı? Neden Harry o kadar garip davranıyordu? Ve sayılar da neydi?

Meraklı bir sürtük gibi hissetmekten nefert ediyorum ama merakım göğsümde havai fişek gibi patlak veriyordu.

Eğer ne sakladığını bulabilseydim, bunu ona karşı kullanabilirdim ve belki de bana karşı bu kadar rahatsız edici olmazdı. 

Fakat yoldaki o adam fazla...ciddiydi. Eğer bu bir eğlence veya oyun değilse neydi? Bu tehlikeli şeyle Harry'nin ne ilgisi olabilir ki?

Her iki şekilde de bunu bulmam gerekiyor. Eğer bunu ona karşı kullanmak istiyorsam kararımı verdim. Biliyorum bu söylediğim korkunç geliyor ama Harry kendi tıbbında bir tat hak ediyor.

Derinlerde, biliyorum Harry hakkında birşeyleri geri almak umrumda değil. Ben sadece onun hakkında birşeyler bilmek ve ne sakladığını, neden sakladığını öğrenmek istiyorum; neden bu kadar gizli tutuyor?

Sonunda Kristal'e ulaşarak arabama doğru yol aldım ve Harry'nin çoktan gitmiş olduğunu fark ettim.



Hidden | (Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin