33. Bölüm

13K 681 104
                                    

Uzun bir aranın ardından kısa bir bölüm oldu farkındayım ve özür dilerim ama bugün yarın yetişirse diğer bölümü de paylaşacağım bu kadar gecikeceğini bir önceki bölüm söylemiştim kusura bakmayın:^^)

Bölüm @Effylrwin için ♥♥

Multide Rose var

İyi Okumalar! ♥♥

Kalbim boğzıma doğru tırmanarak hızla çarpıyordu.

Harry çenesini sıktı. '' Elbette biliyorum nerede olduğunu, '' diye çıkıştı. '' Dairesinde. ''

Alec kafasını geriye attı ve haince güldü. '' Dairesinde, diyorsun? ''

Harry dudaklarını araladı, kaşlarını çattı. '' Başka nerede olabilir? ''

Alec'in suratından kötü bir sırıtış geçti. Sandalyesinde eğildi ve doğrudan benim saklandığım yere bektı.

Korku orman yangını gibi vücudumda yayıldı. Nasıl bilsin ki ?

'' Sevgili Rose, '' diye çağırdı. '' Biliyorsun ki güvenlik kameralarımız var, bilmiyor musun? ''

Tüm gözler Alec'in baktığı yere döndü. Nefesim boğazımda takıldığında felç olmuş gibi hissettim.

'' Gel, utangaç olma. '' dedi Alec, sigarasını, acele atmeden, yavaş yavaş dudaklarına doğru götürdü.

Titreyerek tam boyuma ulaştım, üzerimde müthiş bir korku barınıyordu. Alec yalandan gülümsüyordu ve Harry gözlerini genişletmişti.

'' Ne yapıyorsun, Rose? '' diye sordu Alec.

Bakışlarımı Harry'den çekerek Alec'e baktım. Dilimde kelime oluşturamayacak gibi görünüyordum.

'' Artık, onun bizim için neden bir tehdit olduğunu görüyor musun, Styles? '' dedi Alec, sandalyesinde Harry'e doğru dönerek. '' Artık onun, bunun bir parçası olduğunu, bunu izlediğini ve geriden senin geçmişini dinlediğini görüyor musun? ''

Onun, bu sözleriyle korktum ve Harry'nin yanakları kızardı.

'' Şimdi görüyor musun, '' dedi Alec. Yükselen ses tonuyla devam etti  '' bu girişimin başarısını tehlikeye attığını! ''

Zorlukla yutkundum.

Harry, bakışlarını masaya doğru indirdi, sessiz kaldı.

Ona bir şey söylemek istiyordum, her ne olursa, ama o bilmiyordu.

Yavaş yavaş oturduğu yerden yükseldi. '' Bunun çaresine bakacağım. '' dedi yumuşakça, Alec'e.

'' Bu bir söz mü? '' diye meydan okudu Alec.

Harry yavaşça kafasını salladı. '' Bu bir söz. '' dedi Harry, ses tonu düşüktü.

'' İyi. '' dedi Alec. Tekrar bana baktı, ardından Harry'e. '' Şimdi,  ikiniz de, görüşümden çıkın. ''

Harry topukları üzerinde döndü ve odanın dışına doğru yürüdü.

Herkesin bakışlarının benim üzerimde olduğunu anlamadan önce bir kaç dakika daha hareketsiz kaldım. Hızlı bir şekilde odadan çıktım ve demir kapıya çıkan koridoru takip ettim.

Sokağa çıkınca serin öğleden sonra havası yüzüme çarptı, Harry'i bulmak için gözlerimle caddeyi taradım.

Bakışlarım yaya geçidinde onu buldu, bakışlarını aşağı indirmişti. Yanakları hala kızarıktı.

Onu yakalamak için adımlarımı hızlandırdım, yanında durdum.

'' Harry, '' dedim. '' Bana izin ver-- ''

'' Benimle lanet olası konuşma, Rose. '' diye çıkıştı, karşıya geçerken.

'' Harry-- ''

'' Hayır! '' Caddenin diğer tarafına ulaştığımızda, Harry durdu, bana döndü. '' Sana bunu yapmamanı özellikle söylediğim halde benim arkamdan geldin ve beni takip ettin. Herkes hakkında herşeyi bilmeye çalıştığın için fazla lanet olası merklısın. Peki, tahminin ne Rose.  '' diye çıkıştı. '' Senin oyunun bitti. Şimdi onlar biliyorlar ve delirdiler. Ve bu senin lanet olası hatan. '' Döndü ve yürümeye devam etti. 

Boğazıma doğru yükselen yumruyu yutmaya çalıştım. Onu yaklamak için tempolu bir şekilde koşmaya devam ettim. '' Harry, lütfen-- ''

'' Şu an kızgınlığımın kaybolması için söyleyebileceğin hiç bir şey yok, Rosalie. '' dedi Harry dişlerini gıcırdatarak.

Eve giderken onunla bir kaç kez daha konuşmayı denedim ama beni her seferinde tersledi. Korkmuş ve şaşırmıştım ve biliyorum ki beni bu konuda rahatlatabilecek tek kişi Harry. O bunu bilmiyor, ama ben biliyorum.

O kapısına doğru yürüyüp el yordamıyla anahtarını ararken ben de onu takip ettim.

'' Harry, lütfen dinle, '' dedim. Göz yaşlarım yanaklarımı ıslatmaya başlamıştı. Daha önce korku yüzünden pompalanan adrenalin beni yıpratmış ve yorgun bırakarak, uçmuştu.

Harry benim göz yaşlarımı fark etti ve bana doğru döndü. Onun karanlık zümrütleri parlıyordu. '' Hayır, Rose, '' dedi. '' Ağlamaya başlama. Kendini burada acındırma çünkü bu duruma sen kendi kendini düşürdün. Beni takip ettiğinde neolacağını biliyordun-- ''

'' Hayır! ''  diye bağırdım ona. '' Bilmiyordum! Ne olacağını bilmiyordum çünkü sen bana ne olacağı hakkında bir bok söylemedin! '' 

Harry karşılık vermek için ağzını açtı ama ben onu yendim.

'' Benim lanet olası dairem bu insanlar tarafından dağıtıldı, Harry, ve sen hala benim bir şey söylememi reddediyorsun. Ben bu adamlardan ikisi tarafından saldırıya uğradım ve görünüşe göre sürekli izleniyordum! Bu demek oluyor ki ne cehennem olduğunu bilmeye hakkım var! '' Derin bir nefes aldım, Harry'nin cevabını beklerken geriye doğru adımladım. 

Harry bana bakarken dilini dudaklarının üzerinde gezdirdi. '' İyi, '' diye çıkıştı. '' Ne cehennem olduğunu mu bilmek istiyorsun? ''

Kafamı salladım.

Harry, iterek dairesinin kapısını açtı ve onu takip etmem için eliyle işaret yaptı.

Hidden | (Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin