28. Bölüm

16.2K 772 529
                                    

İftar sonrası Hidden keyfi! asdfhg

Not: Arkadaşlar Rose resmi istemişti multiye ekleyeceğim

İyi Okumalar! ♥

El yazmalarım üzerinde çalışıyor ve umutsuzca odaklanmaya çalışıyordum.

Harry gün boyunca benimle konuşmamış ve ya beni kabul edecek birşey yapmamıştı. Sandalyesinde dönüyor ve kaleminin ucunu dişliyordu. Biliyorum bakışlarımı görüyordfu ama karşılık vermiyordu.

Onunla konuşmak ve aramızda ne cehennem olduğunu sormak için ölüyorum. Acaba biliyor mu? Beni sayısız kez terslemiş ve bana hakaret etmişken neden beni öpmüştü?

Ve neden yeryüzünde ondan zevk almıştım?

'' Psst. ''

Harry'nin üzerindeki bakışlarımı Zayn'e çevirdim. 

'' Sen iyi misin? '' diye sordu.

Hafifçe kafamı sallayarak kalemimle oynadım. '' Sadece kafam karışık. '' diye mırıldandım..

Zayn sırıttı. '' Styles tarafından mı? ''

Hızlıca başımı salladım. '' Oh, hayır. Sadece... bu el yazması çok boktan. '' titrekçe sırıttım.

Zayn kıkırdadı. '' Evet. Nadiren başarısızlıkla sonuçlanıyor. Şimdi en iyi şekilde onu geriye at ve başka iyi bir tane edin. "

Kafamı salladım. " Teşekkürler. "

Zayn kendi işine döndü ve gözüm duvardaki saate takıldı. 10.30. Öğle molasına bir buçuk saat vardı. Bir kahveye ihtiyacım olduğunu düşünerek mola odasına yürüdüm. 

Neyse ki, makinedeki kahve hala sıcaktı ve kendime bir kupa kahve doldurdum. O garip öaydan içtiğimiz gece aklıma geldi ve gülümsememi durduramadım.

Anıları uzağa fırlattım ve kahveme süt ekledim. Sıcak sıvı boğazımı kapladı ve hemen rahatlamış hissettim. 

Birisi mola odasına girdi ve Harry'i görme beklentisiyle arkamı döndüm. Bunun yerine bana sıcak bir gülümseme bahşeden Perrie ile karşılaştım. Sarışın, tatlı dalgalarla kıvrılmış bukleleri ve yan bakan mavi gözleriyle bana gülümsedi. 

'' Artık kahve molasında mısın? '' diye sordu kupaya bakarken.

'' Biraz. '' diye cevap verdim, tezgaha karşı yaslanırken.

'' Bu bir kahve türü değil mi? '' diye sordu.

'' Şimdilik katılmıyorum. ''

Gülüştük ve Perrie kendine bir kupa kahve doldurdu. Saçının bir kısmını kulağının arkasına sıkıştırdı ve tezgahta benim yanıma yaslandı.

'' Öyleyse, '' dedi, dudaklarından arsız bir gülümseme geçerken. '' Zayn bana Cuma akşamı yemeğe çıkmayı teklif etti. '' kızardı ve kahvesine baktı.

Hafifçe omzunu dürttüm, çenem düştü. '' Kapa çeneni! '' diye ciyakladım.

Güldü ve kafasını salladı, yanakları al al olmuştu.

'' Ne zaman sordu? '' diye sordum.

'' Dün, işten sonra. Çok endişeliydi, görmeliydin. '' diye çoştu. Zayn hakkında konuşurken gözlerinin parlamasına sırıttım.

'' Ne  kadar şirin. '' dedim sırtarak.

Kafasını salladı ve yeniden kızardı. '' Peki, Aaron nasıl o zaman? '' Kaşlarını kaldırıp indirdi ve buna güldüm. 

Hidden | (Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin