Hidden | (Türkçe)

58. Bölüm

Biraz gecikti önizlemede saçma sapan bir sorun oluştu ve bölümü baştan yazmak zorunda kaldım şu an bölüm ne halde aynı sorun hala oluşuyor mu bilmiyorum ve kontrol de edemedim mutlaka yanlışlarım vardır kusura bakmayın:/

İyi Okumalar!

Kaşlarımı çattım. Onu tanıdığım süreç içerisinde kız kardeşi hakkında zar zor konuşmuştu ancak ikisinin arasında güçlü bir gizli bağ olduğunu görebiliyordum.

Hızlı ve düzensiz nefesler alarak ellerini saçlarından geçirip duruyordu. Onu daha önce hiç böyle görmemiştim ve bu beni korkutuyordu. 

'' Harry, sakin ol. '' dedim, ileri doğru adımlayarak onun kolundan tutarken. '' Konuş benimle Harry. '' Endişeyle kaplanmış gözleriyle bana bir bakış attı. 

'' Sana birşey göstermem gerek. '' dedi. 

Kafamı salladım. '' Tamam. ''

Elimden tuttu ve beni çekerek otoparktan çıkarttı. İlk önce beni restoranta götüreceğini tahmin etmiştim ancak beni yanıltarak restorantı pas geçti ve yürümeye devam etti. 

Sahilde ilerleyerek nehir kıyısına kadar geldik ve küçük kumlu alanda adımladık. Suya yakın olduğumuz için bulunduğumuz yer soğuktu ve ben titremeye başladım. 

Harry hala beni biraz daha uzağa doğru çekmeye devam ediyordu. Aniden durmasıyla beraber beni de durma noktasına getirdi.

'' Otur. '' dedi ve aynı işi söylediği gibi yaptım. 

Nehir kıyısında, durduğumuz yer erimiş kar dolayısıyla hafifçe ıslaktı ama ben bunu pek umursamadım. 

Harry'nin çenesi suya baktığında hafifçe kasıldı. 

'' Neden nehire bu kadar yakınız? '' diye sordum.

'' Su beni sakinleştiriyor. '' diye cevapladı. 

Hala elimi hafifçe kendi, kendi sıcak elinin içinde tutuyordu.

'' Sanırım bir saat önceydi, beni aradı, '' dedi. '' Ben nasıl bilmiyorum, yaa da... ya ya – ''

'' Harry, eğer tüm bunlardan bir şeyler anlamak durumundaysam, bence bana bir şeyler anlatman gerektiğini düşünüyorum. ''

Kafasını salladı, bana doğru baktı. '' Biliyorum. '' Elini cebine attı, cebinden bir şey çıkardı ve çıkardığı şeyi bana uzattı. 

Bu bir fotoğraftı. 

Dört kişilik bir aile fotoğrafıydı, herkes gülümsüyordu. Koyu renk saçlı ve yeşil gözlü uzun boylu bir adam gururlu bir şekilde duruyordu. Gülümsüyordu, yanağında gamzeleri vardı ve tek elini kadının omzuna atmıştı. Kadının omuzlarına dökülen neredeyse siyaha çalan kahverengi saçları ve parıldayan mavi-yeşil gözleri vardı. 

Kadın tek kolunu küçük kızın omzuna atmıştı. Kız genişçe gülüyordu, öndeki iki dişi yoktu. Kahverengi saçları omuzlarına dökülüyordu, yeşil gözleri gülmekten kısılmıştı.

Gözlerim küçük oğlana kaydı ve kalbimin yumuşadığını hissettim. 

Kahverengi kıvırcıkları düzensizdi ve hepsi gibi genişçe sırıtıyordu. Adamın önünde duruyordu, hafifçe küçük kıza yaslanmıştı, tombul yanaklarında belirgin gamzeleri vardı.

'' Bu senin ailen. '' Nefes aldım. 

'' Benim ailemdi. '' 

Harry'e baktım.

Onun derin ve uzun bir nefes alışını izledim. 

'' Babam rehabilitasyonda. '' dedi yavaşça. Bunun onun için ne kadar zor olduğunu söyleyebilirdim, geçmişi hakkında konuşmanın. '' O gençken bir alkolikmiş ama annemle tanıştıktan sonra bunu bırakmış. Uzun süre temiz kalmıştı, ben on dokuzuma gelene kadar. ''