4. Bölüm

20.8K 856 96
                                    

Selaaaaam:-D biliyorum bu bölüm çok geç geldi ama elimde olan bir şey değil maalesef ben de sınav kurbanlarından biriyim yani bu ayın yirmi dokuzuna kadar durum  böyle ama söz diğer ay açığı kapatacağım  :D♥

Bu benim asabi komşum Harry'den başkası değildi. Eşyalarını benim hemen çaprazımdaki masasının üzerine bıraktı. Kendine bir bardak kahve ayarladığı sırada elleri de saçları için çalışıyordu. Henüz beni fark etmemişti.

Bay Greenman ofisinden dışarı çıktı.Sertçe onun suratına bakıyordu.

''Styles. '' dedi ve Harry'e doğru yürüdü. ''Geç kaldın. Yine.''

''Yani? '' diye sordu Harry sandalyesine yayılırken.

''Yani, bu bu hafta dördüncü. Kendini bu konuda geliştir ya da biz yeni bir muhasebeci alışverişine çıkalım.'' diye çıkışı Bay Greenman.

Harry gözlerini devirdi. ''İstediğini söyle, fakat ikimiz de biliyoruz ki ben buradaki en iyi muhasebeciyim.''

''Hala seni atabilirim. '' diye uyardı Bay Greenman.

''Pekala, topları alın. Gerçekten buradan gitmeme izin verildiğinde beni ararsın. '' dedi Harry. Yapmacıkca gülümsedi ve Jesy elleriyle onun ağzını kapattı.

''Oooh.'' dedi Arnold.

Harry oturduğu yerde zafer kazanmışcasına yayılırken herkes kahkasını bastırıyordu.

Bay Greenman kollarını göğsünde çaprazladı. ''İzle, Syles.'' diyerek dişlerini gıcırdattı ve ardından topuklarının üzerinde dönerek odasına doğru yürüdü.

''Bu iyiydi.'' dedi Zayn Harry'e kıkır kıkır gülerek. Harry yapmacık bir gülümseme takındı. Gözleri beni buldu ve kafası anidedn yön değiştirerek sinirli ifadesine döndü.

''Merhaba.'' dedim sesimin arkadaşça çıkmasını deneyerek.

Harry çenesini kilitledi. '' Yeni üye, ha?'' diye sordu Zayn'e, gözleri hala benim üzerimdeydi.

Zayn kafasını salladı. ''Bu Rose.''

''Biliyorum,'' dedi Harry soğukca. ''Biz tanıştık.''

Zayn'in gözleri Harry ve benim aramda gidip geliyordu. Sonunda omuz silkti ve sandalyesine geri oturarak Perrie'ye bakmaya başladı.

Kafamı salladım, hızlıca dönerek dikkatimi el yazmalarına verdim. O muhasebeci miydi? Ne oluyor?

Onun sandalyesini döndürdüğünü ve kalemini tıklattığını duydum. Çalışmıyordu, en azından? Bu şekilde işinde nasıl iyi olabilirdi ki, neden çalışmıyordu?

Bunun ardından kendimi işime vermekte de konsantrasyon problemi yaşamaya başladım. Harry herkese karşı nasıl bu kadar kaba olabiliyordu? Onun patronuyla, kim genel müdürle olay yaşamak isterdi ki? Patronu onu işten atmakla tehdit etmişti ve o da aşağılayıcı bir şekilde karşılık vermişti. Doğrusu kim o kadar cesaretli olabilirdi ki. Öğle saatiydi ve ben Zayn'i takip ederek odadan çıktım

O beni herkesle tanıştırdı ve Perrie'nin yanına giderek oturduk. Perrie bana gülümsedi. '' Tanıştığıma memnun oldum.'' dedi. '' Kristal Yayıncılığa hoş geldin.''

''Teşekkürler. '' dedim. Öğle yemeğinde uzun bir süre daha konuştuk. Zayn'in Perrie'den ayıramadığı gözleri dikkatimden kaçmıyordu. Perrie'nin onu fark edip etmediğini merak ediyordum.

Öğle saatinin on beş dakikasının ardından, Harry benim karşıma ve Zayn'in yanına bir sandalye kaydırdı.

Ona parıltılı ve pürüzsüz bir bakış attım. Onun tüm kabalıklarını görmezden gelerek onunla iyi olmaya çalışıyordum. O ise Zayn ile konuşurken benim tükenmiş bakışlarımı fark etmedi. Lana benim ve Perrie'nin yanına oturdu. İyi iş arkadaşları edindiğime ve onlarla rahatça konuştuğuma memnundum.

Hidden | (Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin