27. Bölüm

15.2K 752 102
                                    

Selaaam:) Biliyorum yine kısa diye isyan edenler olacak ama sonraki birkaç bölüm zaten hazır vote ve yorum sayılarına göre paylaşacağım :) Neyse fazla uzattım *-*

İYİ OKUMALAR!:D

Arabayla eve doğru giderken pencereden dışarı bakıyordum. Harry bariz nedenlerden dolayı sessizdi. Dudaklarını ısırıyor ve çenesini sıkıyordu, elleri mengene gibi direksiyonu kavramıştı.

Neden beni öptü? Bu benden hoşlandığı anlamına mı geliyor? Neden beni istesin ki? Zamanın yüzde doksanında benden nefret ediyor gibi görünüyordu, kalan yüzde onunda da beni rahatsız ediyordu.

Beni en çok korkutan kısım onu geri öptüğüm kısımdı. Onu daha yakınıma çekip, beni öpmesine izin vermiştim. Ve bundan keyif almıştım.

Bunu nasıl yapmış olabilirim? Aaron var. Harry muhtemelen hiçbir düzeyde onunla karşılaştırılamazdı. Aaron kibar, tatlı ve sevecendi. Harry ise tam tersi, onu, Aaron'ı öpüşümden daha tutkulu ve sert öpmüştüm.

Bu Aaron'a ihanet ettiğim anlamına mı geliyor? Harry beni öptü, ama ben de ona karşılık verdim. Suçluluk bir tsunami dalgası gibi içime çöktü ve serin pencereye alnımı yasladım.

'' Sigaran var mı? '' diye sordum Harry'e.

Harry bakışlarını tekrar yola kaydırmadan önce kısa bir an için bana baktı. '' Hayır. '' dedi aniden. '' Arabamda sigara bulundurmam. ''

İç çektim. Harry ile sadece bir dakika önce serin havada sigara paylaştığımız aklıma geldi. Harry'nin üfleyerek ağzından çıkardığı sarmal sigara dumanını düşündüm ve ürperdim.

Ona beni neden öptüğünü ve şimdi neden soğuk davrandığını sormak istiyordum. Benim Harry'e sormak istediğim o kadar çok şey var ki; fakat biliyorum asla cevap vermeyecek.

Apartmana ulaştığımızda, aceleyle, Harry'nin bana ulaşmasına izin vermeden arabadan indim. Sorun çıkartan asansör sürüşü yerine merdivenlerden çıkmaya karar verdim. Topuklarım somut adımlar karşısında tıklıyordu.

İlk kata ulaştığımda, birinin daha adım seslerini duydum. Arkamı döndüm ve Harry'i gördüm. Beni yakalamasıyla bakışlarını indirdi.

Benim olduğum yerde durdu ve gözlerime baktı. Bakışları boştu.

Birkaç dakika boyunca bakıştık. Bakışları yoğundu, oldukça deşifre edilemez bir şeyle yanıyordu. Yutkundum.

Birşey söylemek istiyor gibiydi ve bakışlarını indirdi. " Bu olmamalıydı. " dedi sessizce.

Kafamı salladım. " Biliyorum. " Dudaklarımı dişledim.

" Bunu ona söyleyecek misin? "

Söyleyecek miyim? Bunu yapmam doğru olacaktır. Fakat küçük bir parçam bunun Harry ve benim -bizim- sırrımız olmasını istiyordu.

" Hayır. " dedim sonunda.

" Neden olmasın? " ses tonu reddeder bir biçimdeydi.

Omuz silktim.

Sonunda bakışları benim bakışlarımı kırdı ve merdivenlerden çıkmaya devam etti. hızla döndüm ve onu takip ettim.

Bizim katımıza ulaştığımızda Harry anahtarları için cebini didikliyordu. Kendi anahtarlarım için elimi çantama daldırdım ve kapımı açtım. Döndüm ve Harry'e baktım.

Ona söylemek istediğim o kadar çok şey var ki, beni daha önce hiç hissetmediğim şekilde hissettiren öpücüğünü hiç kesmemeyi dilerdim. Fakat o şimdi kapalıydı ve bu sadece bana hakaret

olurdu.

'' Teşekkür ederim...beni teselli ettiğin için. '' dedim sessizce. '' Ve senin arkadaşların çok iyiler. ''

Dudağını ısırarak bana baktı. Kapısını açıp hızla içeri girmeden önce kafasını salladı. Ardından kapıyı yavaşça kapattı.

Ve şimdi yardım edemem ama keşke ona birşeyler daha söyleseydim-- daha fazla şeyler, gerçekten. Harry benim sayısız kez kafamı karıştırdı ve şaşırttı, fakat gizlemleri hakkındaki şeyler--onları çözülebilir yaptı. 

Hidden | (Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin