"Lan ben senin sıfatını si..- " Mücahit lafını tamamlamadan dilini ısırıp sustu. Ama dayanamadı ve "Baston maston tam sopalık bu" dedi

"Şunun saçına bak " dedi Ateş

"Ne istiyorsun ? " diye sordu Erdem yarbayım

"Aranızda mantıklı birini görmek beni sevindirdi. Şimdi beni görüntülediniz. O görüntüleri tüm Türkiye'ye dağıttınız muhtemelen. Her yerde aramıyorumdur. Doğru mu ? "

"Öyle yaptık. Evet. Hiçbir yere kaçamazsın. Havada, denizde, karada, herşeyde ensendeyiz. Fare gibi kapana kısıldın." dedi Erdem yarbayım

"Demek ki Baharı, biricik kızımı ölüme terk ettiniz. Çok yazık"

Bunu duymala beraber korku tüm hücrelerine yayıldı. Kaybedemem. Onu kaybedemem.

Bu ihtimal bile beni korkudan mahvederken bunu tekrar yaşayamam. Tekrar sevdiğimi kaybedemem.

Sinirle yumruğumu sıkıp "Ne diyorsun lan sen ? " dedim

"Açıkça söyleyeyim eğer peşime düşerseniz yani yakalanırsam Bahar ölür. Çok net di mi ? Hı ? Bence anladınız "

Mavilerim sulanırken gözlerimi kısıp büyük beye baktım.

"Baharın hayatta olduğunu nereden bileceğiz ? Belki çoktan öldürdün onu" dedi Erdem yarbayım

Hayır. Hayır, olamaz. Ölemez o.. gidemez..

"Aslında hep kötü bir baba oldum. Zavallı bensiz büyüdü. Ama beni çok seviyor. Kız çocukları babalarına daha düşkündür bilirsiniz "

"Lan saçma sapan konuşma! Bahar nerde ?! Baharın yerini söyle ?! " diye bağırdım

"Oo, damat sen galiba gerçekten seviyorsun kızımı. Ölmezse gözüm arkada kalmaz en azından "

Evet, gerçekten seviyorum onu. Daha ona açılamadım ama onu bir bulayım, ilk işim gözlerine bakarak onu sevdiğimi söylemek olacak. Belki zamanında Çolak sayesinde aldığım o güzel dudakların tadını bir kez daha alırım.

Gözlerim git gide sulamaya başladı. Onu kaybetme ihtimali beni korkudan öldürüyor.

"Evet şimdi size birşey izletmek istiyorum. Görüntüler canlıdır ona göre "

Büyük beyin görüntüsü gidip yerine Bahar geldi.

O adamlardan kurtulmak için çırpınışı. Bağırışı..

"Bahar " dedim korkuyla

Titreyen alt dudağımı dişlerim arasına aldım ve çaresizce izledim. Canım acıyor. Baharı böyle görmek.. benim yüzümden böyle görmek beni parçalıyor.

"Sizi şerefsiz köpekler. Yengemi içine koyduğunuz tabutla beraber gömeceğiz sizi " diye bağırdı Mücahit

Yenge

Ne kadar da yakıştı ağzına.

Ben dolu gözlerle birşey demeden görüntüyü izlemeye devam ederken Erdem yarbayım bana destek olmak için elini omzuma koydu.

Sonrasında görüntü değişti ve tabutun içinden Baharı gösterdiler.

Kendine gelmişti. Bağırıyordu. Sonra adımı seslendi. Benim onu kurtarmamı bekliyordu işte.

"Dayan Bahar, dayan. Kurtaracağım seni " dedim kısık çıkan sesimle

🌸

Görüntüleri izlemiş ve tespit ettiğimiz yere gitmek için araçlara binmiştik.

Gittiğimiz yer tuzak olsa bile.. orada ölecek olsam bile gideceğim. Bahar için herşeye değer.

Keşke Olsaydı Where stories live. Discover now