BÖLÜM 55 | BİZ

Start from the beginning
                                    

Başını olumsuz anlamda iki yana salladı ama sorumu cevapsız bırakmayı tercih etti. Açık otopark alanına ulaştığımızda, dün beni aldığı arabanın önünde bekleyen Burcu'yu gördüm. Bizi gördüğü anda neşeyle el sallayıp gülümsedi kız. Resmen yerinde duramıyordu. Atlas elini kaldırıp işaret parmağıyla biraz beklemesini işaret ettikten sonra bana döndü.

"Burcu bizim için biraz araştırma yaptı. O yüzden burada." diye açıklama yaptığında hala şaşkın bir biçimde bir dışarıdaki kıza, bir de Atlas'a bakıyordum. "Yeni evimiz için." diye eklediğinde kaşlarım çatıldı. Bana bu kadar geç haber verdiği için tam kızacakken yol esnasında verdiğim sözü hatırladım. Uysalca başımı sallayıp açmak için kapının kolunu tuttum. Ama Atlas'ın üzerimden uzanıp bileğimi kavrayan eli bana engel oldu. "Burası olmak zorunda değil, birçok seçeneğimiz var. Bu defa birlikte karar vereceğiz."

"Tamam." diye yanıtladım onu bu defa minik bir gülümseme ekleyerek. "Sadece dediğin gibi biraz sürpriz oldu, gerçi daha önce söylemiştin taşınacağımızı ama ben bu kadar çabuk planladığını düşünmemiştim."

Bu defa o da sırıttı. "Aslında ben de hemen düşünmüyordum ama artık işler değişti. Merdiven inip çıkmanı istemiyorum sürekli."

Söylediği şeyin ne anlama geldiğini bir çırpıda kavradığımda gözlerim kısıldı. "Senin odana taşınacağım yani?"

Cevap vermedi, ama kaşları 'bir de soruyor musun yani?' der gibi havalandı. Onunla nasıl baş edeceğimi bilemez bir şekilde iç geçirip, "Burcu'yu çok beklettik." diye mırıldandım. "Burcu zeki kızdır, beklemesi gerekiyorsa boş yere olmadığını bilir." dedi keskin bir sesle. Sanki umrumda değilmiş gibi omuz silktim ama asistanını bu kadar iyi tanıması, içimde bir yerlerde bininci uykusuna yatmış olan vahşi kediyi dürtüklüyordu.

Dışarı adımımızı attığımızda, Burcu da bize doğru yürüyerek biraz olsun ödün vermediği cıvıltılı sesiyle bizi selamladı. Hafta sonu çalışmak zorunda bırakılmasına rağmen bu durumdan hiç de şikayetçi gibi görünmüyordu. Beyaz uzun kollu gömleğinin kollarını dirseğine kadar kıvırmıştı. Bakışlarım kalçalarını saran ve tüm hatlarını göz önüne seren dar ve siyah eteğinden, topuğu en az on santim olan stiletto ayakkabılarına kaydı. Sapık gibi kızı incelediğimi fark ettiğimde gözlerimi kaçırdım ve bakışlarımı önümde birleştirdiğim ellerime diktim. Burcu onu baştan ayağa süzdüğümün biraz olsun farkına varmadan, "Nasılsınız Hazel Hanım?" diye sorduğunda, adımın yanına eklenen hitaba mı yoksa adımı doğru şekilde söylemesine daha çok şaşırmam gerektiğini kestiremedim. Gerçi şaşırmamam gerekirdi. Atlas adımın doğru söylenmesi konusunda anlam veremediğim bir şekilde benden daha titizdi.

"İyiyim sen?" diye sorduğumda Atlas'ın sabırsız öksürüğü kızla olan muhabbetimizi böldü. Burcu hemen özürler dileyip kızararak elini çantasına attı. İçinden çıkardığı anahtarlığı uzatırken, "Bu B1'in anahtarı. Fotoğraflarını zaten görmüştünüz, emlakçıya kendi başınıza gezmek istediğinizi belirttim." diyerek hızlıca açıklama yaptı.

Atlas hızlıca anahtarı kızın elinden kaparken, "Diğer seçenekler için gözün açık olsun." dediğinde sesindeki mesafe benim bile üşümeme neden olmuştu. "Yarın için beğenebileceğinizi düşündüğüm iki yer daha ayarladım, onların da görselleri e-postanızda. Bu sabah gönderdim." diye yanıtladı Burcu heyecanla. İşini doğru yapıyor olmanın haklı gururunu yaşıyordu.

Atlas, "Tamam bir ara bakarız biz onlara da. Sen gidebilirsin." dedikten sonra beni Burcu'nun az önce gösterdiği eve doğru yönlendirdi. Site müstakil evlerden oluşuyordu, ama binaların birbirleri arasındaki uzaklık o kadar fazlaydı ki, değil komşuluk ilişkisi kurmak, diğer evlerde yaşayanlarla doğru düzgün yüz yüze geleceğimizi bile düşünmüyordum. Atlas'ın güvenlik takıntısı daha ilk andan kendini belli ediyordu.

ASLANAĞZIWhere stories live. Discover now