BÖLÜM 25 | KIRILAN HAYALLER

33.6K 1.9K 748
                                    

Bölüme İlham Veren Şarkı:

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bölüme İlham Veren Şarkı:

Halsey - Gasoline

BÖLÜM 25 : KIRILAN HAYALLER

Denizde yükselen, kıyıya vurduğunda köpüren dalgalar gibiydi hislerim. Zapt edemiyordum. Altımda fazlaca hırpalanmış, yarıklarından su alan bir kayığım vardı. Ben dümen tutmayı bilmiyordum. Giderek hırçınlaşan suyun üzerinde sadece savruluyordum. Bir oraya, bir buraya. Bir kıyı, sığınacak bir liman bulma umuduyla...

"Eee söylemeyecek misin? Senin bizim şirketin yeni yıl partisinde ne işin vardı?" diye sordu Taylan ellerini varilin içinde harlı bir şekilde yanmaya devam eden ateşe doğru uzatırken.

Kapalı bir yere gitmek istememiştim, o yüzden beni buraya, sahil kenarındaki gizli yerine getirmişti. Alevlerin sıcaklığı yüzümü yalayıp duruyordu ama içim resmen buz kesmişti. O an, ağaca takılan bir uçurtma gibi zihnimde asılı kalmıştı. Dört bir yanımız açıktı. Üzerimizdeyse her an tepemize inecekmiş gibi duran, dört tahta bacak üzerine oturtulmuş derme çatma bir çatı vardı. Denizin tuzu ve ıslak kum kokusu burnumdan çektiğim derin nefeslerle ciğerlerime doluyordu ama ilk defa beni rahatlatmayı başaramıyordu.

Ellerimi çıplak kollarıma sarıp bakışlarımı çıtırtılar çıkararak yanmaya devam eden ateşe diktim. Taylan'ın sorusuna nasıl cevap vereceğimi bilmiyordum. Sanki bin yıldır uyuyordum. Sanki bin yıldır uyumamış gibi yorgundum.

Taylan yanıt bekler gibi ısrarla bana bakmaya devam ederken, "partiye davetliydim." dedim bir şeyler söylemeye mecbur kalarak. "Yani artı bir olarak."

"Öyle mi? Kimin artı biri? Tanıdığım biri mi acaba?" dedi daha da meraklanarak.

"Tanır mısın bilmem. Büyük ölçekli bir şirket sonuçta." diyerek geçiştirmeye çalıştım.

"Bir dakika bir dakika." dedi bir şeylere yeni ayıyormuş gibi. "Siz Atlasla ayrıldınız mı? Niye yılbaşını sevgilinle geçirmek yerine böyle bir geceye geldin ki? " diye sordu. 'Sevgilin' kelimesini telaffuz ederken gözleri istemsizce kısılmış ve hemen ardından dudakları ince bir çizgi halini almıştı. Atlas'tan biraz olsun bile hazzetmediğini biliyordum. Neyse ki ikisinin de duyguları karşılıklıydı.

"Bu konuda konuşmak istemiyorum." dedim soğuktan titrerken. Ateşi tutuşturduğu ince çıraların hepsi tamamen yanmış, tükenmişti. Elindeki şişeden bolca viski döktüğü bez parçası hala yanmaya devam ediyordu ama o da etrafı ısıtmaya yetmiyordu. Hırsla maskeyi bağlayan ipleri çekiştirip yüzümden söker gibi çıkardıktan sonra, maskeyi ateşin içine fırlattım. Büzüşerek yanan naylonlu kumaşı gözlerimi kısarak izlemek hıncımı almama yetmemişti. Köşeye bıraktığı yeni açılmış viski şişesini alıp kafama dikledim. Boğazımı yakan alışkın olmadığım tadla yüzümü buruştursam da, öyle ya da böyle, bir şekilde ısınmaya ihtiyacım vardı.

Dişlerimin takırdadığını gördüğünde ceketini çıkarıp bana vermeyi teklif etti. Onu biraz abartılı bir şekilde reddettiğimde buna takıldığını görebiliyordum ama sadece omuzlarını 'sen nasıl istersen' dercesine silkip herhangi bir yorum yapmadı. Bunun hastalıklı bir düşünce olduğunun da farkındaydım ama üzerime başka bir adamın kokusunun sinmesindense üşütüp zatürre olmayı yeğliyordum.

ASLANAĞZIWhere stories live. Discover now