BÖLÜM 17 | SORGULAMALAR

41.2K 2.1K 617
                                    

Bölüme İlham Veren Şarkılar:

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bölüme İlham Veren Şarkılar:

Elsa & Emilie - Au Volant

Sleeping at Last - Atlas : Anger

BÖLÜM 17 : SORGULAMALAR

Odaya girip yüzündeki sabırsız ifadeyle beni bekleyen Élodie'yi gördüğümde genişçe gülümsedim. Çoktan yorganın altına girmiş ve sırtını yatak başlığına yaslamıştı. Odanın ışığını söndürmüş, kendi tarafındaki komidinin üzerinde duran abajuru yakmıştı. Kollarını yorganın içinden çıkarıp sağ tarafındaki boşluğa vurarak, "Hadi gel bakalım konuşacak çok şeyimiz var!" dedi heyecanla. Korkmalı mıydım? Gözlerinde sinsice yanıp sönen ve loş ışıkta bile kendini gösteren parıltılar korkmam gerektiğini söylüyordu.

Kapının pervazına yaslanıp ağırlığımı sağ ayağımın üzerine verdim. Tek kaşım havaya kalkarken, "yorgun falan değil misin sen?" diye sordum.

"Kaçamazsın bebek. Kollarıma gel ve anlatmaya başla." dedi kararlı bir tonda. Ben olduğum yerde dikilmeye devam ederken, "hadi ama!" dedi. "Seni yemem merak etme. Ah ama o yiyebilir." diyerek başıyla duvardan tarafı gösterdi. Gözlerim dediği şeyle kocaman açılırken sanki onu birileri duyabilirmiş gibi hızla kapıyı örttüm ve yanına gittim. En sonunda, beni harekete geçirebilecek kelimeleri söylediği için yüzüne memnun bir sırıtış yayılmıştı.

Yorganı kaldırıp kendimi yatağın içine bırakırken sıkıntıyla, "sen neyden bahsediyorsun?" diye sordum. 'Kimden bahsediyorsun' demek kendimi tıpkı bir acemi gibi ele vermek olurdu. Onu biraz olsun tanıdıysam bir şeyler yakalamıştı ve bu işin peşini bırakmaya asla niyeti yoktu.

"Sen bir benim gözüme baksana." diyerek küçük bir kahkaha attı. "Kuzeniymiş!" deyip kafasını yumuşak bir şekilde yatak başlığına vurdu. Ah fark etmişti tabi ki. Élodie'ydi bu. Nasıl olur da fark etmeyeceğini umacak kadar saf olabilirdim ki? Ama büyük ihtimalle işime öyle geldiği için, ilk söylediğinde Axel'den bahsettiğini düşünmüştüm.

"Atlas mı ondan mı söz ediyorsun?" dedim hafif salağa yatarak. İnandırıcı olduğumu umuyordum.

"Bak bak şuna bak. Adamın adını söylerken suratının aldığı şekli görsen, şu soruyu sormaya cüret edemezdin bile." dedi benimle eğlenir gibi.

Bakışlarımı karnımın üzerinde kenetlediğim ellerime dikip parmaklarımla oynamaya başladım. Bu konuda konuşmak istemiyordum.

"Hadi ama benden de mi gizleyeceksin?" diye üsteledi. Ondan hiçbir şey gizleyemeyeceğimi biliyordum. Ama ne anlatabilirdim ki? Ortada anlatılabilecek hiçbir şey yoktu. En azından onun duymak isteyeceği anlamda.

"Eee evde bir Titanla yalnız olmak nasıl bir duygu?" diye sordu konuşmayacağımı anladığında. Bunu söylerken hem Atlas'ın geniş cüssesine hem de Yunan mitolojisine gönderme yapıyordu.

ASLANAĞZIWhere stories live. Discover now