kırk dokuz - kargaşa.

6K 565 297
                                    

Selamlar aşklarım! Yeni bölümle geldim nihayet. Keyifli okumalar. Lütfen oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın. Sizleri seviyorummm 💚💚

kırk dokuzuncu bölüm
[KARGAŞA]

🗝️

"NE?"

Buyrun cenaze namazına.

Birden bir kargaşa koptu. Uğultu yüzümü buruşturmama sebep olurken, "Biz evlenme kararı aldık," dedim yeniden düz bir sesle. "Ve kalp nakli olacağım, sıraya girdim."

Çağhan, Cesur'u dürttü, "Neden kız kardeşimiz Alparslan'dan ayrılmak istiyorum, lütfen bizi ayırın diyor?"

"Ne evliliği Caneda?" dedi babam sert bir sesle. "Sen daha çok küçüksün. Bu yaşta ne evliliği?"

Bacak bacak üstüne attım, "Annemle evlendiğinde on sekiz yaşındaydın babacığım, ufak bir hatırlatma."

Cesur, "O devirle bu devir aynı mı sence?" dedi kızarak. "Ne evliliğinden bahsediyorsun sen?"

"Yirmi dört yaşındayım ben!" dedim gözlerimi kocaman açarak. "Kendi kararlarımı alabilecek yaştayım, evlenmek istiyorum ve evleneceğim."

"Ha bize sormuyorsun yani!" dedi Korhan ters ters.

"Tabii ki sormuyorum," dedim ne münasebet dercesine. "Kararımı sizlerle paylaşıyorum ve yanımda olmanızı istiyorum sadece."

Şoktan nihayet sıyrılan Canberk, Alparslan'a dikti gözlerini. "Küçücük kardeşimin aklını mı çeldin lan şerefsiz Alparslan! Evlilik mi soktun aklına?"

Alparslan götünü yaymış otururken sadece sırıttı. Yeniden ben lafa girdim, "Aslına bakarsanız evlilik teklifini ben yaptım," diyerek gülümsedim.

"Ne evliliği ya ne evliliği," dedi Çakır oturduğu yerde tepinerek. "Daha yeni kavuştuk biz!"

"Evlenince bağlarımız kopmayacak herhalde Çakır," dedim ona boş boş bakarken. "Yine senin ikizin olacağım, yine bu evin kızı olacağım."

Babam omuz silkti, "Hayır. Benim rızam yok."

Alparslan oturduğu yerde dikleşti ve ciddi bir ifadeyle söze girdi. "Şüpheniz mi var benden yana?" diye sordu açık açık. "Olabilir bu arada, bunu yadırgamam. Neticede mevzu bahis kızınız fakat uzun bir zaman geçirdik. Düşmandık belki fakat benim nasıl bir adam olduğumu en iyi sen bilirsin Tuğrul Bozoğlu. Eğer ki Tomris'i yarı yolda bırakacak olsaydım, eğer ki ona olan hislerim yalan olsaydı bunu bilirdin. Bilirdin ve şuan karşına bu kararla gelemezdik bile."

Hiçbiri bir cevap vermezken Alparslan devam etti, "Sizin için Caneda neyse, benim için Tomris bin katı beyler. Ona aşığım," dedi kendinden emin bir sesle. "Ve aşık olduğum kadınla kendi ailemi, kendi yuvamı kurmak istiyorum."

"Mesele sen değilsin Alparslan," dedi babam durgun bir sesle. "Biz yeni kavuştuk, ona daha doyamadım bile-"

"Kızını senden kaçırmayacağım Bozoğlu," dedi Alparslan baskın bir sesle. "Ayrıca sen zaten bir baba olarak kızına hiçbir zaman doyamayacaksın. Ne yapacağız, ömür boyu seni mi bekleyeceğiz?"

"Ölür müsün beklesen," dedi Feza çıktığını iddia ettiği tansiyonunu ölçerken.

"Evet," dedi Alparslan direkt.

Gülümsedim ve babama odaklandım. "Endişelerini anlıyorum babacığım. Seni ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun. Size evet geç kavuştum fakat ilk andan itibaren benimdiniz zaten ve hep benim kalacaksınız. Sen, dedem, abilerim, dayılarım..." derken gülümsemem büyüdü. "kalbimin en güzel yerinde hep saklısınız. Ailemsiniz. İyi ki ailemsiniz. Alparslan ise," dediğimde yanımdaki sevgilime baktım. Ona bakarken gözlerimin ışıldadığına emindim. "Bana bu hayatta acıdan başka duyguların da var olduğunu gösteren kişi. Sevgiyi, aşkı bana aşılayan kişi. Bir insan nasıl sevilir, öğrendiğim kişi. Bunları biliyorsun aslında. Eminim ki sen de annemde bunları hissettin. Hayatımın geri kalanında Alparslan ile olmak istiyorum baba. Onunla evlenmek, ailemize yeni bir aile katmak istiyorum."

sinende geçen akşamlarWhere stories live. Discover now