otuz dört - hüzün.

8.1K 765 480
                                    

Selamlar aşklarım! Keyifli okumalar size. Lütfen oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın. Sizleri seviyoruumm 💚💚

otuz dördüncü bölüm [HÜZÜN]

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

otuz dördüncü bölüm
[HÜZÜN]

🗝️


Ankara'ya inmemle beni son model bir arabanın karşılaması bir oldu. "Belinay Tomris Aldinç?" diye sordu kapısında bekleyen adam.

Kaşlarımı çattım, "Evet?"

Hızla arabanın arka kapısını açtı, "Buyrun efendim. Kanun Bey, beni sizin için gönderdi."

Duraksadım. İyi de haberi yoktu ki adamın geldiğimden. Şüpheyle yutkundum, "Size niye inanayım?" diye sordum tereddütle.

O sırada telefonum çaldı. Adam sanki bunu bekliyormuş gibi bakışlarını telefonuma diktiğinde ben de arayan kişiye baktım. Kayıtlı olmayan bir numaraydı.
"Evet," diyerek cevapladım aramayı.

"Merhaba Caneda. Benim, Aktuğ Kanun Aftaba."

Duyduğum sert, boriton ses yutkunmamı sağlarken dudaklarım aralandı. Evet, oydu. "Şaka mı?" diye sordum. "Geleceğimden nasıl haberin olabilir?"

"Benim her yerde gözüm, kulağım vardır. Zeki bir kadınsın, bunu unutmuş olamazsın."

Mırıldandım, "Sadece dalgınım."

"Seni bekliyorum," dedi direkt itiraz kabul etmeyen bir sesle. "Şoföre de güvenebilirsin. Dostumun değerlisini tehlikeye atmam."

Bir nefes verdim, "Pekala, geliyorum."

Aramayı sonlandırdım ve benim için açılmış olan kapıdan arabaya bindim. Şoför, ardımdan kapıyı kapatıp direksiyonun başına geçti ve Ankara yollarında süratle gitmeye başladık.

Düşündüm. Aktuğ Kanun, daha yirmi yedi yaşındaydı ve bu yaşta bu güce sahip olması fazlasıyla korkutucuydu bence.

Ama asıl sinir bozucu olan nişanlısı Sitare'nin, onun karanlık yönünü bilmiyor oluşuydu. Sitare de daha küçüktü aslında, yirmi iki yaşındaydı. Aktuğ'a fazlasıyla aşık olmalı ki, bu yaşta evliliği bile göze alabilmişti.

Aktuğ'un, nişanlısından sakladığı sır er ya da geç ortaya çıkacaktı. O vakit geldiğinde neler yaşanacağını gerçekten merak ediyordum.

Başımı iki yana salladım. Boşverdim el alemin ilişkisini. Benim sevgilim yoktu ortada. Alparslan'ı düşünmemle kalbim teklerken ellerim titremeye çoktan başlamıştı. Onun ortadan kayboluşunun, hem kalbimi hem de psikolojimi iyi etkilemediğinin farkındaydım. Bir kriz geçirmekten korkuyordum. Ciddi bir kriz geçirmekten korkuyordum.

Dün kardeşi Çağatay'a ulaşmaya çalışmıştım, ki ulaşmıştım da ancak bana fazlasıyla soğuk cevaplarla abisini bir süredir görmediğini söylemişti. Benden nefret ediyordu çünkü şuan babasının, ailem tarafından işkence çektirilmesinin nedeni bendim.

sinende geçen akşamlarWhere stories live. Discover now