yirmi altı - af.

12.3K 812 448
                                    

Selamlar canlarım! Keyifli okumalar. Lütfen oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın. Sizleri seviyorum. 💚

yirmi altıncı bölüm
[AF]

🗝️

Bazen bir göğüs yeterdi aile sıcaklığını hissetmeye.

Hatırlıyorum da, Gül ve Haldun ileyken içimde sanki durmadan kanayan büyük bir yara vardı. Kaç kere dikmiştim orayı, kaç kez acıtmıştı canımı, her seferinde kanamıştı... En sonunda görmezden gelmeyi seçmiştim. Kalbim zayıf ondandır demiştim.

O yaranın aslında özlem olduğunu şuan anlıyordum. O yaradan akan kanların damarlarımda dolaştığını hissedebiliyordum. Kollarının arasında olduğum beden özlemimi kanatıyordu fakat acımıyordu artık canım.

Saçlarıma bir öpücük kondurdu, "İyisin değil mi?" diye sordu.

"Evet," dedim huzurla. "İyiyim."

Artık iyiyim çünkü yanımdasınız.

Odanın kapısının tıklatılmasıyla kendimi geri çekmek istesem de abim buna izin vermedi. "Gir," dedi bana sarılmaya devam ederken.

Kapı açıldı ve içeriye sekreteri girdi. "Çağhan Bey rahatsız ediyorum kusura bakmayın ancak yeni rezidans projenizin ortaklarıyla olan toplantınız vardı."

Hiç düşünmeden, "İptal et," diyen abim ile hızla ondan ayrıldım.

"Saçmalama," dedim tepkiyle. "Zaten az önceki toplantını bozdum, bari buna git."

"Bozmadın," dedi kabuk etmeyen bir tavırla. "Şirketin asıl sahibi olarak gelip toplantıya nokta koydun."

Gözlerimi devirdim, "Benim hayaller alemi..." dedim alayla ve onu dürttüm. "Hadi sen git," dediğimde yine kabul etmeyecek gibi durduğu için, "Gitmezsen küserim."diye bir tehdit savurdum.

Bir nefes verdi ve, "Toplantı ne zamandı Kübra?" diye sordu sekreterine.

Sekreteri sırıttı, "Hemen şuan Çağhan Bey."

Abim ofladı ve istemeye istemeye ayağa kalktı. "Burada bekle. Zaten birazdan Cesur, Canberk ve Çakır da gelir. Benim toplantım da çok uzun sürmez. Rasim'i de kapıya dikerim. "

"Tamam canım," diyerek ona el salladım.

Kapıdan çıkmadan önce sekreterine ters bir bakış attı. "Yaka kartın yamuk Kübra. Şakam yok, çoluğun çocuğun var demem, gerçekten kovarım seni."

Parmağındaki alyansı yeni farkettiğim sekreteri de, "Vicdansızsınız Çağhan Bey," diyerek kapıyı arkalarından kapattı.

Oturduğum yerden kalktım ve odayı dolaşmaya başladım. Belki skandal olacak bir belge falan bulurdum da haber yapardım. Canım sıkılıyordu.

Çalışma masasına gelip patron koltuğuna oturdum. "Vay be," dedim elimi önümdeki masada gezdirirken. Bu sırada gözüm masadaki dört çerçeveye takıldı. Dikkatle inceledim.

sinende geçen akşamlarWhere stories live. Discover now