yirmi üç - ateş.

14K 868 615
                                    

Selamlar canlarım! Yeni bölümle karşınızdayım. Keyifli okumalar. Lütfen oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın. Sizleri seviyorum. 💚

yirmi üçüncü bölüm
[ATEŞ]

yirmi üçüncü bölüm[ATEŞ]

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

🗝️

Odadan çıkan Feza'ya dikkat kesildiler. "Kızım nasıl?" diye sordu Ferruh Karakum, takatsiz bir sesle.

Feza sıkıntılı bir nefes verdi, "Sinir krizi geçirdi, vurduğum sakinleştiriciyle uzun bir süre uyur."

Çağhan kan kırmızısına dönmüş gözleriyle, "O telefonda bir şey gördü," dedi. "Her ne gördüyse kriz geçirdi. Zaten kötüydü, daha kötü oldu."

Çağhan'ın sözleriyle hepsininn bakışları Korhan'ın kollarında usul usul ağlayan Başak'a çevrildi. O görmüştü.

Başak hıçkırdı, "Çok kötü," diye fısıldadı. Korhan, gözleri dolarken karısını daha sıkı sardı. "Çok kötüydü. Nasıl dayanacak? Ben duymaya, görmeye dayanamadım. O nasıl dayanacak?"

"Söyle Başak," dedi Cesur sağ gözü seğirirken. "Yalvarırım söyle ne gördü?"

Çakır, duyacaklarından korktuğu için sığındığı duvar kenarında bacaklarını kendine doğru çekti. Gözleri bir an olsun karşısındaki kapıdan çekmedi.

Başak kararsızca baktı, "Bu doğru olur mu bilmiyorum," diye mırıldandı.

Canberk, Başak'ın yanına ilerledi, "Lütfen söyle," dedi açık açık ağlarken. "Lütfen..."

Başak onun bu haline daha çok ağlarken başını salladı, "Birkaç tane video vardı," dedi hıçkırıklarının arasında. "Kamera görüntüleriydi işte. Sanırım Caneda'nın odasını çekiyordu çünkü yatakta uyuyordu. O uyurken... Bir adam geldi. Yüzü gözükmüyordu. Geldi..." ağlaması şiddetlendi. "Ona dokundu, öptü... Pislik herif kendini tatmin etti. Caneda uyuyordu, kımıldamadı bile. Videoyu izlerken şoktaydı. Ne olduysa adamı görünce oldu."

"Yeter!" diye bağırdı Çağın ve ellerini kulaklarına örttü. "Ben katlanamıyorum artık! Dayanamıyorum! Kendimden nefret ediyorum. Ablam bunları yaşarken, mutlu mesut yaşayan kendimden nefret ediyorum!"

Cesur arkasındaki duvara yaslandı. Güçlü mü olmak zorundaydı? Evet, hep güçlü olmak zorundaydı. Başını salladı ve doğrularak erkek kardeşine hafifçe sarıldı, "Senin hiçbir suçun yok. Kendinden nefret etmesi gereken sen değilsin. Emin ol bunu ablan da istemez."

Çağhan yavaşça yere çöktü, "Duymaya katlanamadığımız şeyleri o yaşamış." diye fısıldadı. "Sikeyim böyle hayatı."

"Adamı tanıyor olabilir," dedi Feza. "yüzüne çok büyük reaksiyon verdi. Yüksek ihtimalle tanıyor."

sinende geçen akşamlarWhere stories live. Discover now