otuz dokuz - kutu.

6.9K 599 220
                                    

Selamlar ballarım, keyifli okumalar. Lütfen oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın. Sizleri seviyorum. 💚


otuz dokuzuncu bölüm
[KUTU]

🗝️

Korhan elindeki kahve fincanını kenara bırakarak Umay'a odaklandı, "Ya ben elimden geleni yapıyorum senin için, seni anlamaya çalışıyorum o kadar," diye Recep İvedik repliği söyleyince kendimi tutamayarak güldüm.

Umay da ona ayak uydurdu, "Ya nerede anlamaya çalışıyorsun ya?" dedi sitemle ve elini yumruk yaparak göğsüne vurdu. "Beni anlamak için ben olmak lazım arkadaş. Sanki bu ayı bedenimde, bu hayvansı bedenimde hapsolmuş sıkışmış kalmış incecik bir ruh gibiyim ya."

"Utan be utan," diyen Başak, eşinin sırtını sıvazladı. "Koskoca mafya olan kocam iki saattir fal bakıyor sana."

"Ama Gencer ile olamayacaksınız diyor! Gencer senin için felaket diyor!" dedi Umay kollarını göğsünde kavuşturarak.

Başımı salladım, "Evet hatta bir ara fal benim olmamasına rağmen bana dönüp Alparslan ile acilen ayrılmamız gerektiğini de söyledi."

Çakır, Korhan'ı alkışladı. "Falcı gibi falcı be!"

Ona, Umay ile aynı anda güzel bir el hareketi çektik. O sırada içeriye babam elindeki dondurma kabıyla girdi. "Şükür!" dedim kocaman sırıtarak. Babam dondurmayı Umay ile aramıza koyup kaşıklarımızı da verdi ve biz nihayet dondurmamıza kavuşmuş olduk.

Umay gülerek, "Teşekkürler Tuğrul amca, seni de yorduk gece gece." dedi sevinçle.

Babam gülümsedi ve şefkatle kızın saçını okşadı, "Lafı olmaz kızım, afiyet olsun." deyip tekli koltuğa oturdu.

"Hava çok sıcak ya," diye söylendim dondurmamı keyifle yerken. "Patlayacağım valla. Kış acilen geri gelsin."

"Hayır ya," diye itiraz etti Umay. "Ne güzel şort, etek, elbise giyme vakti işte. Bıktım pantalonlardan."

Omuz silktim, "Alakası yok. Sanki kışın giymiyorsun elbise."

Başak da söze girdi, "Ama yazın daha ayrı bir havası oluyor şimdi."

Korhan başını iki yana salladı, "Bence yazın da kışın da elbise, etek güzel durmuyor."

Başak durur mu, yapıştırdı cevabı, "Sen giymezsin o zaman aşkım, olur biter."

Büyük bir kahkaha attım. Hatta sırf laf sokulan Korhan olduğu için gülüşümü saçma şekillere sokarak bu kahkahayı uzattım da uzattım. "Keyfim yerine geldii," dedim sırıtırarak ve benim gibi gülen arkadaşımla birbirimize dondurma yedirdik. Neden yaptığımızı bilmesem de.

Dondurma bittiğinde Umay yarasına dikkat ederek ayaklandı. "Ben uyumaya gideyim artık. İyi geceler size."

"Dur ben de geleyim," deyip aileme bir bakış attım. "Alparslan'ımı özledim, onu ararım hem."

Çağhan abim kusarcasına, "Alparslan'ım mı?" diye sordu.

"Aynen," dedim.

sinende geçen akşamlarOnde histórias criam vida. Descubra agora