Seçerim

305 46 101
                                    

Tolga arabayı garaja park eder etmez Ceren arabadan hızla indi ve eve girdi.

Tolga, "Ceren!" diye arkasından bağırmıştı ama dönmemişti.

"Kızın üstüne gitme. Aylardır birliktelermiş. Seviyor Murat'ı."

"Benden gizlemese böyle olmazdı." diyen Tolga'ya "Kıza babasını anlatmış olmalı. Bu yüzden sana gelip anlatamamıştır." dedim.

"Madem bana söylenmeyecek biri ilişkiyi yürütmemeliydi."

"Beni birkaç gün önce tehdit ettin. Abim olsaydı seni kabul etmezdi."

"Aynı şey değil."

"İyi adaylar her zaman güzel görünmeyebiliyor. Bunu demek istiyorum."

"Murat iyi bir aday mı?" diye sorduğunda "Ceren öyle sanıyordu." dedim.

Tolga cevap vermeden eve girmem için kapıyı tuttuğunda ona baktım.

Canı fazlasıyla sıkılmıştı.

Eve girdikten sonra "Annemle de aramı açtın gibi bir cümle kurdu arabada. O ne demekti?" diye sordu.

"Babam Ceren'i reşit olduğu gibi iş amaçlı istemediği biriyle evlendirecekti. Babamı karşıma alıp Ceren'i yanıma aldığımda babam sırf Ceren'in inadı kırılsın diye annemle görüşmelerimi yasakladı."

"Yani ya evlenecekti ya da annesiyle görüşmeyecekti."

"Annemle görüşmeleri için çabalayacağıma dair Ceren'e söz verdim ama fazla görüşemiyorlar. Babam buna mani oluyor."

"Babanın bu yasağı kaldırsın diye bir şey yapamaz mıyız?" diye sordum.

"Her yıl gelirimin büyük bir karşılığını babama gönderiyorum."

Tüm geliri kendi cebine gitse aklımın alamayacağı kadar zengin olurdu herhalde.

Şimdi bile aklım ermiyordu sahi.

"Ne için?" diye sordum, anlamayarak.

"Eğer Ceren evlenseydi kendisine kazandıracak paranın karşılığı."

Derin bir nefes aldım.

"Ceren'in senden nefret ettiğine inanmıyorum." dedim.

"Umarım haklısındır."

"Umarım mı? Senin gibi bir abiden nefret edilmesi imkansız."

"Bilmiyorum Filiz. Kendisi nefret ettiğini söyledi."

"Şu an fazlasıyla kırgın. Ne dediğinin farkında değildir."

Tolga cevap vermeyince "Onunla özel konuşabilir miyim? Ben de Murat'ın kurbanıyım, belki anlaşırız." dedim.

"Odası üst katta, soldan ikinci oda."

Tebessüm edip Tolga'nın dudağına bir buse kondurdum.

"Ben gelene kadar bize kahve yapar mısın? Yol yordu, dinlenmek istiyorum." dedim.

Ceren ile konuştuktan sonra Murat'ı unutabilmek için kafamı dağıtmaya ihtiyacım vardı.

"Tabii ki." diyen Tolga'ya teşekkür ettim ve üst kata çıktım.

Ceren'in odasına geldiğimde kapıyı tıktıkladım.

"Gelebilir miyim?"

"Gel!"

İçeri girdikten sonra kapıyı kapattım ve "Seninle güzel tanışmak isterdim." dedim.

Bana baktı ve "Ben de." dedi.

Tüm makyajı ağlamaktan akmıştı.

"Oturmak ister misin?" diyerek yatakta kaydığında yanına oturdum.

"Murat'ı senelerdir tanırım. Hem güzel günümde hem de kötü günümde yanımdaydı. Üniversite kazandığımda, yurt çıkmadığında, annemi ve babamı kaybederken, iş bulduğumda..."

"Murat senin için çok değerliymiş."

"Anladığım kadarıyla senin için de çok değerliymiş." dediğimde acı bir tebessüm etti.

"Diyabet hastasıyım. Onunla böyle tanıştık. Ben fenalaştığımda benimld ilgilenmişti. O günden beri de ilgilenmeyi kesmedi."

"Murat'ın neler yaptığını düşünerek moral bozmaya gerek yok."

"Bunu konuşmaya gelmemiş miydin?" diye sorduğunda gülümsedim.

"Elimden çıkanların arkasından ağlamak bana bir şey katmaz. O yüzden acılarıma rağmen beni ayakta tutmayı başaran ile ilgilenmeyi seçerim."

"Abim..."

"Tolga olmasaydı muhtemelen kendimi öldürürdüm. Murat'ın ihanetini kaldırabilecek gücüm olmazdı."

Ceren'in başı öne eğilirken "Seni çok sevdiği belli ve o senin yanında benden daha iyi durur." dedim.

"Bana çok sinirlidir."

"Senin için endişeleniyor, üzülüyor, korkuyor fakat sinirli değil."

"Senden bir şey isteyebilir miyim Filiz?" diye soran Ceren'e "Tabii." dedim.

"Murat ile on dakika bile olsa konuşur musun? Onu dinlemen gerektiğine inanıyorum."

"Ben de bunu istiyorum fakat bana yaptıkları belli. Abin durumu fark etmemiş olsaydım benden bunları sakladığı için ölebilirdim. Çok büyük bir hata yaptı."

"Affetme ama konuş." dediğinde gülümsedim.

"Deneyeceğim."

Ayağa kalktı ve "Gidip abimle konuşmalıyım." dedi.

Güçlü ve ZarifWhere stories live. Discover now