Koruyorum

374 53 91
                                    

Yemek bittiğinde Kağan tebessüm ederek bana baktı. 

"Yemek için teşekkür ederim. Her şey çok güzeldi ama artık gitsem iyi olacak."

Murat benim konuşmama izin vermeden "Tabii, ben seni uğurlayayım." deyince kaşlarımı çatarak ona baktım. 

Murat ile gözlerimiz buluştuğunda kovarmış gibi direkt gitmesini onayladığı için gözlerimi pörtlettim.

Beni umursamadan ayağa kalktığında Kağan'ın yanında sorun çıkarmak istemediğim için onlara uyup sessizce ayağa kalktın.

Murat oradan çıkıp sokak kapısını Kağan için açtığında Kağan bana dönüp "Tekrardan teşekkürler, bugün keyifliydi." dedi.

"Asıl ben teşekkür ederim. Tasarımlarımda bana çok yardım ettin, yeni şeyler de öğrendim."

"Senin çaban olmasa olmazdı."

"Olsun, yardımın paha biçilmezdi."

"Öyleyse rica ederim." dediğinde tebessüm ettim.

Evden çıkıp ayakkabılarını giydi ve "İyi akşamlar." dedi.

"İyi akşamlar."

Kağan asansöre bindiğinde Murat kapıyı kapatıp bana döndü.

"Hayırdır? Bunun evimizde ne işi var?" diye sorduğunda "Sana nedenini zaten söyledim. Beni eve bıraktı, ben de onu eve davet ettim. Sonrasında da birlikte çalıştık." dedim.

"Seni işten alacağını söylememiştin."

"Ben de bilmiyordum. Çıkışta mesaj yazmış, iş yerime yakınmış. Hazır yakınken beni işten aldı."

"Tesadüf olduğunu sanmıyorum."

"Bilmem." dedim, omuz silkerek.

"Çiçeği de o mu göndermiş?"

"Evet."

"Sana yürüyor bu."

"Abartma Murat."

"Güzelim fark ettiğim için söylüyorum. Sana karşı ilgisi var."

"Yoktur."

"Sen bana inanmıyor musun? O adamın sana karşı ilgisi var, diyorum."

"İki günde mi?'

"Öncesinde de tanıyordu seni."

"Olsun."

"Hoşlanmıyorsa dahi seni hoş buluyor ve seni daha çok tanımak istiyor."

"Bilmiyorum."

"Eğer onunla sevgili olursan ilişkiniz duyulur ve hem planların suya düşer hem de Tolga Polat sana güvenmeyerek seni işten atar."

"Kağan'a karşı hiçbir ilgim yok."

"Olursa haberim olsun."

Tek kaşımı kaldırarak Murat'a baktım.

"Kıskandın mı sen?"

"Ne kıskanacağım? Sadece seni koruyorum."

Sırıtarak yanaklarını sıktım ve "Kıskandın kıskandın." dedim.

"Kıskanmadım."

"Niue adamı kovar gibi yolladın peki?"

"Sen bana emanetsin. Seni koruyorum."

"Oy sen beni mi koruyorsun?" diyerek yanaklarını daha fazla sıktığımda "Eh işte." dedi.

Gülerek yanaklarını bırakarak "Aferin." dedim.

"Aferin mi?"

"Hıhı."

Gülerek kolunu omzuna attı ve beni mutfağa yönlendirerek yürürken "Kağan'ı bir kenara bırak. Günün nasıl geçti?" diye sordu.

"Garip, heyecanlı ve yorucu."

Mutfağa girerken gülerek "Ne güzel anlattın." dedi.

"Güzel anlatırım."

Murat beni onaylamayarak mutfak sandalyesine oturup kalan son böreği yerken günümü anlatıp etrafı temizlemeye başladım.

Anlatmam bittiğinde Murat, "Başta batırmışsın ama yeteneğin Tolga Polat'ın gözüne girmen için yeterli olmuş. Bu fırsatı kaçırma." dedi.

"Kaçırmam kaçırmam. Kağan da bu yüzden geldi. Bana yardım etmek için."

"Hadi getir çizimlerini, merak ettim."

Heyecanla "Bekle." dedim ve balkondan çizimlerini alıp yanına döndüm.

Murat çizimlerimi almak için elini uzatınca "Güveneyim mi sana? Ya rakip şirketlere satarsan?" dedim.

"Bu senin yapacağın iş."

"Doğru." dedim gülerek ve çizimlerimi ona verdim.

"Tabii bunlar ilk halleri ve kabul edilmeyebilir. Yarın Tolga Bey'e göstereceğim."

"Bence hepsi kabul edilebilir. Ben bayıldım."

"Sen çöp adam çizsem bayılırsın."

"Ee görevim bu."

Gülerek resimleri topladım ve "Umarım Tolga Bey de senin gibi beğenir." dedim.

"Umarım."

Kabul edilmememe, beğenmeme ihtimali beni korkuturken iç çektim.

Murat da korkumu anlamıştı.

Oturduğu sandalyeden kalktı ve "Şu an neye ihtiyacın olduğunu biliyorum." dedi.

"Neyeymiş?"

"Sana aldığım çiçeklere."

Heyecanla gülümsedim.

"Kağan varken soramadım, hemen getir çiçeklerimi."

Murat, "Emriniz olur." diyerek mutfaktan çıktığında gülümsedim.

Güçlü ve ZarifWhere stories live. Discover now