Arama

433 60 45
                                    

Sokak kapısı açıldıktan kısa bir süre sonra Murat mutfağa girdi ve "Bu kokular lütfen komşudan gelmiyor olsun." dedi.

Gülerek "İş görüşmesinden sonra üniversiteme gidip diplomamı falan almam gerekti. O yüzden akşam yemeği için pek bir şey hazırlayamadım." dedim.

Murat'ın suratı düşerken "Neyse ki evde hazır mantı varmış. Onu hazırladım." dedim.

Gülümsemesi yerine gelirken "Cansın sen." dedi.

"Biliyorum."

"Hemen ellerimi yıkayıp geliyorum." diyerek mutfaktan çıkıyordu ki duraksayıp bana döndü.

"Bir saniye."

Tebessüm ederek ona baktım.

"Diplomanı alman gerektiyse..."

Kafamı aşağı yukarı sallayarak onu onayladım.

"İşe alındım."

"Gel buraya." diyerek kollarını açtığında koşup ona sarıldım.

"Tebrik ederim güzelim."

"Teşekkürler."

Yanağımdan öptükten sonra bana baktı ve "Babanı kovan insanların sana maaş bağlaması bence yeterli bir intikam." dedi.

"İşi kaptıktan sonra vazgeçemem. Ailemin intikamını alacağım."

"Ama..."

"Murat bu konuyu konuştuk. Vazgeçmeyeceğim."

"Senin için diyorum bunları Filiz."

"Biliyorum ama bırakamam. Bu kadar kolay vazgeçemem."

Derin bir nefes aldı ve "Üstümü değiştirip geleceğim. Sonra konuşmaya devam ederiz." dedi.

"Peki. Ben sofrayı hazırlıyorum."

Mutfaktan çıktığında ona beni işe alan adamın tavrından bahsedip bahsetmemekte kararsızdım.

Patronu yüzünden işe girmemi istemezken çalışanların bu tavırlarını öğrenirse Kadir Amca'nın beni güvenilir bir işe sokmasını sağlardı.

Derin bir nefes alarak sofrayı kurdum.

Bu olanı bir süre kendime saklayabilirdim.

Murat döndüğünde yerime oturdum ve "Sen konuşmaya başlamadan vazgeçmeyeceğimi söylemem lazım." dedim.

"Biliyorum. Seni ve katır inadını çok yakından tanıyorum."

"Buna sevindim."

Bir şey demeden telefonunu çıkardı ve birkaç göremediğim işlem yaptıktan sonra "Sana bir numara ve adres gönderdim." dedi.

Merakla telefonuma baktım.

"Kime ait bu?" diye sordum.

"Kağan Taşkın." dediğinde gözlerim büyüdü.

"Bizim okulda seminer veren, sana bahsettiğim Kağan Taşkın mı?" diye sordum, şok içinde.

"O."

"Ama..."

"Ülkemizde aynı sektörde olan en büyük iki şirketlerden biri Kağan Taşkın'a biri de Tolga Polat'a ait. Biraz araştırınca bile bu ikili arasındaki çatışmayı görebiliyorsun."

"Benim için mi araştırdın?" diye sorduğumda yenilgisini kabul edercesine bana baktı.

"Seni vazgeçiremeyeceğim. En azından tehlikeli olmadığını bildiğimiz biriyle anlaşma yapmaya çalış."

Gülümseyerek "Teşekkür ederim. Bu numarayı bulmak kolay olmamıştır." dedim. 

"Biraz zor oldu ama tanıdıklar aracılığı ile hallettim. İstediğinde işe başlayabiliriz."

"Beklemenin anlamı mı var?" diye sorarak numarayı kaydettiğimde "Bu kadar hızlı olacağını düşünmemiştim." dedi.

"Bugünün işini yarına bırakmamak gerekir."

"Durumumuz için acele işe şeytan karışır deyimi uyar." 

Telefonla ilgilenirken ona bakmadan "Acele işe şeytan karışır bir atasözü." dedim. 

"Her ne ise."

Gülerek numarayı aramaya başladım.

"Hoparlöre al bari." diyen Murat ilgilenmiyormuş gibi göstermeye çalışıyordu ama merak ediyordu.

Onu kırmadan hoparlöre aldım. 

Telefonun açılmayacağını düşünürken kapanmaya yakın açılınca heyecanla derin bir nefes aldım. 

"Alo."

"İyi akşamlar Kağan Bey." 

"İyi akşamlar."

Sesinden kim olduğumu merak ettiği anlaşılıyordu.

"Bu saatte rahatsız ediyorum, kusura bakmayın. Müsait miydiniz?" 

"Müsaidim, buyurun." dediğinde Murat'a baktım. 

Ne söyleyeceğimi ayarlamamıştım bile.

"Aslında bu konuya nasıl giriş yapacağımı bilmiyorum. Biraz plansız aradım." 

"Kendinizi tanıtarak işe başlarsanız güzel olabilir. Sesiniz tanıdık geliyor." dediğinde şaşırarak Murat ile bakıştım.

Seminerin üzerine bir yıl geçmişti.

O zaman biraz sohbet etme şansımız olmuştu.

Beni tanıması mümkün müydü?

"Kusura bakmayın, haklısınız. Ben Filiz Saklangıç. Sizinle müsait olduğunuz bir vakitte buluşup bir iş konuşmayı umuyordum."

Cevap gelmediğinde "Alo, Kağan Bey." dedim. 

"Buradayım. Genelde bu tarz programları sekreterim halleder. Direkt beni aramanızın özel bir sebebi var mı?"

"Aslında var. Buluşmayı kabul edersek size sunacağım teklifi sizden başka birisinin bilmesini istemiyorum."

"Teklifiniz hakkında biraz bilgi alabilir miyim? Meraklandırdınız."

"Telefonda söylemeyi pek istemiyorum."

"Peki Filiz Hanım. Ben bir programıma bakayım. Size bu numaradan dönüş sağlarım, olur mu?"

"Tabii olur. Beni ciddiye alıp dinlediğiniz için teşekkürler."

"Lafı olmaz. İyi akşamlar."

"İyi akşamlar."

Güçlü ve ZarifHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin