Yara

342 39 82
                                    

Kağan'ın arabasında uzun süredir bir sessizlik vardı.

Ben halen daha boşuna evham yaptığını, Tolga Bey'in beni eve gerçekten bırakacağına inanıyordum.

Kağan ise söylediklerinin yalandan ibaret olduğunu kendisi gelmeseydi bana zarar vereceğine inanıyordu.

Sıkıntıyla bir iç çektim ve telefonumu çıkarıp Murat'a mesaj yazmaya başladım.

"Murat."

"Fatma Teyzelere haber vermiş miydin?"

"Gitmeme gerek kalmadı da, haber vermediysen verme diyecektim."

"Haber vermedim de ne oldu? Niye gitmiyorsun?" diye mesaj attığında durumu kısaca ona açıkladım.

"Anladım güzelim, evde detaylı konuşuruz. Olur mu?"

"Olur olur."

Telefonumu kapatırken Kağan, "Murat mıydı?" diye sordu.

"Niye? Onun da mı beni sorgulayacağına inanıyorsun?"

"Filiz yapma şöyle."

"Senin yüzünden Tolga Bey artık bana güvenmeyecek. Planlarımı gerçekleştirmek için bana fırsat tanımayacak."

"Seni sorgulasa acıya dayanamayıp her şeyi itiraf ederdin. Sonucu da ne mi olurdu? Ölümün olurdu."

"Bilmiyorum. Sanmıyorum."

Kağan en sonunda dayanamayarak arabayı kenara çektiğinde anlamayarak ona baktım.

Hiçbir şey demeden gömleğinin ilk üç düğmesi açtıktan sonra eliyle göğsünün üstünü açtı.

Her yeri yara içindeydi.

"Bunlar..."

Emin olamayarak elimi göğsüne götürdüğünde bazı yaraların izinin hala kabarık olduğunu fark ettim.

"Tolga mı?"

"Bunlar hiçbir şey. O manyak herifin nereye kadar gidebildiğini bir tek ben biliyorum."

Bir şey diyemezken elimi çektim.

"Senin neden köstebek olduğunu düşündü."

"Bunu patronuna sor." dedikten sonra düğmelerini geri ilikledi.

"Kağan sana haksız yere yaptıklarından sonra kontrolcü davranmanı anlıyorum ama nişanlı yalanıyla her işim zorlaştı."

"Filiz başka nasıl açıklanabilirdi o durum?"

"O durum açıklanamazdı ama sorun iş yerime gelmendi."

"Geldim ve olan oldu. Özür dilerim. Değiştiremeyeceğimiz bir durum için tartışmaya gerek var mı?"

"Tamam daha fazla bir şey demiyorum. Haklısın."

Kağan derin bir nefes aldı ve göz ucuyla bana baktı. 

"Yarın sabah seni ben almaya geleceğim."

"İşe mi bırakacaksın?" diye sordum, emin olmak için.

"Evet. Aynı zamanda yüzük de getiririm."

"Ne yüzüğü?" diye sorduğumda ortamı yumuşatabilmek için gülümsedi ve "Sonuçta artık nişanlıyız, parmağında bir yüzük olmalı ki Tolga Bey inansın." dedi.

"Ama..."

Cümlemi tamamlamama izin vermeden "Aması yok." dedi.

"Benim intikamım için uğraşman yetmiyormuş gibi yüzük de mi alacaksın?" diye sorduğumda ciddi miyim diye bana baktı. 

"Filiz benim markam var. Mücevher falan tasarlıyoruz. Belki adımı duymuşsundur." dediğinde gülüp "Dalga geçme." dedim. 

"Torpido gözünde ip falan olacaktı. Parmak ölçünü al." dediğinde onu onaylayıp torpido gözündeki ipi ve kalemi aldım.

Ölçümü aldıktan sonra "Sana parmak ölçümü mesaj olarak atıyorum." dedim.

"Tamamdır."

Mesajı attıktan sonra arkama yaslandım. 

Evime yaklaşmıştık. 

İçimde bir korku bürünmüştü.

Kağan'a baktım ve "Korkmuyor musun?" diye sordum. 

"Korkmak mı?"

"Evet, Tolga Bey eğer bizi yakalarsa biteriz."

"Bilmem. Sanırım hayır."

"Ben bu işten iyice tırsmaya başladım."

"Bazı amaçlar uğruna tehlike göze alınabilir ve bence senin mücadelen buna değer."

"Öyle mi diyorsun?"

"Kesinlikle."

Tebessüm ederek önüme döndüm. 

"Teşekkürler."

"Ne için?"

"Ailemi kaybettikten sonra bana destek olan tek Murat vardı. Şimdi senin de desteğini hissetmek güzel hissettirdi."

Bu itirafımı beklemediği çok açıktı.

"Buna sebep olmak mutlu etti." derken evime gelmiştik.

Kağan arabayı park ettiğinde "Bıraktığın için teşekkürler." dedim. 

"Lafı olmaz."

"Yarın görüşürüz."

"Görüşürüz."

Arabasından indikten sonra vakit kaybetmeden apartmana girdim ve evime çıktım. 

Eve girip direkt uyumak istiyordum. 

Kapıyı açtığımda karşıdaki odanın ,oturma odasının, ışığını açık olduğunu gördüm. 

"Murat?" 

"Erken gelmişsin." 

Ayakkabılarımı çıkarıp kapıyı kapatmama rağmen cevap gelmediğinde gülerek odaya yürüdüm.

"Gelir gelmez uyuya mı kaldın yoksa?"

Odaya girdiğimde gördüğüm kişiyle şok içinde geriye doğru bir adım attım. 

"Sen... Nasıl?"

Güçlü ve ZarifWhere stories live. Discover now