Kullanmak

465 63 43
                                    

Odanın kapısı açıldığında ne yapacağımı bilemeyerek ayağa kalktım.

Amcam beni gördüğünde kaşlarını çatarak odanın kapısını kapattı.

"Senin burada ne işin var?"

"Beni her yerden engelledin."

"Bunun sebebi konuşmak istememem. İş yerime gel diye değil."

"Kardeşin öldün amca, kardeşin. Ona küssün diye cenazesine gelmedin. Annemin cenazesine de kardeşinin karısı diye gelmedin. Ben kimim? Senin yeğenin değil miyim?"

Gözümden yaş süzülürken durmadım.

"Hiç mi düşünmedin beni?"

"Seni baban bile düşünmedi."

Söylediği sinirlendirse de kavga etmemeye dikkat ettim.

Amacım farklıydı.

Sadece bir isim alıp gidecektim.

"O hep beni düşünürdü. Hayatı boyunca beni konforlu bir ortamda yetiştiremediği için vicdan azabı çekti."

"Öyleyse çalışsaydı, Filiz. Baksaydı sana."

"Önce psikolojik, sonra bedensel sağlık sorunları yaşadı."

"Baban eski rahatlığına alışmıştı ve o rahatlığı geri kazanamadığı için kendini yataklara attı."

"O zaman bu durumun suçlusu onu kovan o eşkiya!"

"Sessiz ol!"

"Niye amca? Niye babam gibi susayım?"

"Çünkü babanı kovan o adamın kurduğu şirkette, oğlunun yönettiği şirketteyiz! Eğer çeneni kapatmazsan ikimizi de gebertir."

Asansördeki o adam...

Adını sadece tasarladığı mücevherler ile duyurmamış mıydı?

"Tolga Polat..."

"Evet, o adamın şirketindeyiz ve babanı onun babası yıllar önce kovdu. Yıllar öncesinin davasını açarsan ikimizin de başını yakarsın."

"Ailemin sonunu getiren aile için mi çalışıyorsun?"

"Sizin sonunuzu baban getirdi."

"Babam bizi düşünüyordu!"

"Baban istedi bu bölümü okumanı, değil mi?" diye sorduğunda anlamayarak ona baktım.

Doğru bilmişti.

"Niye cevap vermiyorsun?" diye sorduğunda ne diyeceğimi bilemedim.

Bunu nereye bağlayacaktı, bilmiyordum ama haklı çıkmasını istemiyordum.

"Bunun konumuz ile alakası yok."

"Baban kendi mesleğini devam ettirmek istiyordu ama bu mümkün değildi."

Alayla gülüp devam etti.

"Akın Polat'ın işbirliği içinde olan mafyalar baban, Akın Polat tarafından kovuldu diye onu işe almıyordu. Diğerleri ise bunun bir numara olduğunu, köstebeklik için iş istediğini sandı."

Bu çok normaldi.

"Baban ise seni kullanmak istedi ama ömrü yetmedi."

"Anlamıyorum, babam beni nasıl kullansın?'

"Niye kendisini işten atan adamın şirketine girebilmeni sağlayabilecek bir bölüm seçmeni istedi?"

"Becerim vardı."

"Becerin nasıl oluştu?"

Babamın paramız olmamasına rağmen beni zorlukla gönderdiği kurslar sayesinde...

"İlgim olduğu için."

"İlgini babanın sayesinde kazandığına adım kadar eminim. Kaç senelik kardeşimi mi tanımayacağım."

"Bu yetmez, bana kanıt göster. Kanıt yoksa iddiaların beni inandırmaya yetmez."

"Kanıta ihtiyaç duymadım. Çünkü her şey ortada."

"Peki..."

Babam da ailemin intikamını almamı istiyor olabilirdi.

"Babam bu şirkete girmemi istiyorsa bu şirkete girerim."

"Yeni mezunsun. Burası için tecrüben yok."

"Bölüm birincisi olarak mezun oldum. Tecrübeye ihtiyaç duymadan başarı elde edebilirim. Beni isteyen çok iş yeri var."

"Öyleyse onlara git. Bizim yeni elemana ihtiyacımız yok."

"Şansımı deneyebilirim."

"Filiz bunu senin için söylüyorum. Çok küçüksün. Neye bulaşmak istediğinden haberin var mı?"

"Evet, var."

Şirketinde çalışırsam onu daha iyi tanıyabilirdim.

Daha iyi açık yakalardım.

"Baban gibi ölmek mi istiyorsun?"

"Sen de burada çalışıyorsun?"

"Ben yıllardır buradayım. Sen ise eskiden kovulmuş bir adamın kızı."

"Beni tanımıyorsun bile. Bu şirkete gireceğim ve ailemin intikamını alacağım."

"O nasıl olacak?"

"Polis..."

Gülerek sözümü kesti.

"Polise gittiğin an öldün."

Sinirle ona doğru bir adım attım ve "Öyleyse polislere vereceğim ilk isim senin adın olacak." dedim.

Cevap vermesine izin vermeden odasından çıktım ve katın en sonundaki Tolga Polat'ın odasına baktım.

Derdim babası ileydi ama yoluma çıkarsa onu da ezeceğim.

Küçük yaşlardan beri onlar yüzünden zorluk çekmiştim.

Yoksulluğu, kaybetmeyi onlar da tadacaktı.

Güçlü ve ZarifHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin