Kızlar homurdanıp giderken erkekler iç çekti. Hemcinsleri çıtayı yükselttiği ve karşı cins sürekli onlardan daha fazla şey beklediği için kızgınlardı. Eh, ben olsam bende kızardım herhalde?

"Berru..." diyecektim ki, arım balım sırıtıp konuşmamı engelledi. Gözleri parıldarken ve çantasını çıkarıp sırasına koyarken güldü.

"Tamam, sana Taylan konusunda kızgınım bana bir şey anlatmadığın için ama kızım şu orkidelere bak... Bende istiyorum ya!" Berru sırasına oturup nota tekrar bakarak iç geçirdi. Onun bu hali omuzlarımda ki yükü yok etmiş rahatladım. Montumu çıkarıp çantamı yanıma kavuşlandırarak sırama oturdum. Peteğim notu sırama koymuş bir şekilde orkideleri kokluyordu.

"Sanırım böğrüme bir şey oturdu," diye mırıldandım. Taylan Nediz gerçek olsun ya da olmasın erkek arkadaşım ünvanına sahipken kesinlikle benden hayatımı çalmayı hedefliyordu.

"Öküzdür o," dedi Berru mırıldanarak. Orkidelerin kokusuna kendini kaptırmış gibiydi. En yakın zamanda, Berru'm bana Şenay'ın albümünü aldığında bende böyle görünüyordum işte.

"Ama ne öküz..." Ben iç geçirirken sınıfın kapısı açıldı ve Edebiyat öğretmeni içeriye girdi. Peteğimin tek yapabildiği sözlerime kafa sallamaktı.

Dersin bitiminde kendimi gazi gibi hissediyordum çünkü beynim çoktan görev dışıydı. Ağır bir yenilgi yaşamış, o jölemsi kıvamını almıştı. Kafamı sırama dayamış, üzerimden bu travmayı atmaya çalışıyordum. Daha yedi ders olduğu göze alındığında, günün sonunda bana yine hastane yolu görünüyor gibiydi.

Berru beni dürtmeseydi çıkış saatine kadar yüzümü sıraya gömmüş bir şekilde yatabilirdim. Ama balımın parmakları beni rahatsız etmekte kararlıydı. O beni dürterken, "Hııı," diye mırıldandım. Asteriks ve Oburiks'de ki Oburiks gibi tüm domuz pirzolalarını yemişte hazımsızlık çekiyormuş gibi bir ses çıkarmıştım. Berru bunun üzerine beni daha çok dürttü. "Mıncığım," dedim yorgun sesimle. "inan şuan çok yorgunum, beynimde resmen ergen filler sevişiyor, maymunlar çifte telli atıyor."

"Tamam, daha sonra senin vücudunda hayvanat bahçesi kurmak için bakanlıktan izin alacağım ama şuan kapıda seni bekleyen sevgilinle ilgilenmelisin."

Sana aşkım maksimum, maksimum!

Anında sıradan fırlayıp gözlerimi kapıya çevirdim. Taylan sınıf kapısının pervazına yaslanmış gülümseyerek beni izliyordu. Saçları karışmış, gözleri kısılmıştı. Ay o gülerken yukarı kıvrılan ağzını döve döve severim be! Hemen ayaklandım, Berru gülerken Taylan'a doğru ilerledim. Şuan sınıfta ki kızların Voodoo bebeğiymiş gibi kalemlerini kırıp belimi bükmeyi hayal ettiklerini biliyordum. Onlar bana lazerli bakış gönderirken Favori'min önünde durdum. Bana şöyle bir baktı, ardından eli havaya kalktı. Uzandı ve önümden sarkan bir saç tutamını kulağımın arkasına sıkıştırdı. Birkaç kızın hasetle iç çektiğini duydum belli belirsiz bir şekilde. Ama onun parmakları kulağıma değdiği an, vücudumun alev aldığını hissettim. Napolyon nasıl "Para, para, para..." diye ölmüşse bende "Taylan, Taylan, Taylan..." diye ölecektim zannımca. Zira kendisi marijuana gibi bağımlılık yaratan biriydi! Yakında bağımlılıktan gözümde kalpli emojiler belirecekti.

Derin bir nefes aldım, Taylan elini çekip kapıdan uzaklaşırken onu izledim. Her zaman ki gibi göz kamaştırıcıydı, her zaman ki gibi yakışıklıydı... Kaderin bir cilvesi miydi benim onun nihai sırrını öğrenmem bilmiyordum ama yaşadığımız her an için şükredecek duruma gelmiştim. Pamuk şeker görmüş bebekler gibi ona dört elle sarılmak ve yüzüme bulayana kadar içinde kaybolmak istiyordum. İlk kez patates baskısı yapmış gibi durmadan içimde bir sevinç vardı. Ama hiçbir zaman bu sevginin gerçeğe dönüşemeyeceğinin de farkındaydım. Taylan Nediz Fan Kulübü'nün obsesif sapığı olarak bana karşı dürüst olduğunu, artık beni bir arkadaşı gibi koruyup kollayacağının farkındaydım ama bu ne kadar sürerdi bilmiyordum. Onu başkasını severken, belki de başkası yüzünden üzülürken görürken yine mutlu olabilecek miydim?

FAVORİजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें