elli dört

37.2K 3.4K 2.7K
                                    

"Kerem yeter lan sırıtma artık." dedi Erhan. Elbette mutlu olması hoşuna gidiyordu ama seks yaptı diye bir haftadır sırıtarak gezmesi artık canını sıkmaya başlamıştı.

"Sıçmak da yasak mı kurban." dedi sigarasından bir duman çekip telefonun ekranına sırıtarak bakarken. Telefondan çıkan kısık ses komik bir video izlediğinin göstergesiydi.

"Yatta suratına sıçam it oğlu it." dedi Erhan yüzünü buruşturarak. Televizyona çevirdi bakışlarını yeniden. Bir dizinin daha özet bölümü yayınlanıyordu. Normalde dizi izlemezdi ama bugün haddinden fazla sıkılmıştı.

Arda ve abileri dışarıda oldukları için gün boyu onu sevememişti. Bir dakika bile görmezse kuduruyordu, şimdi ise saatler geçmişti.

"Ben Arda'yı bunaltmamak için arayıp sormuyorum ama sen biliyor musun ne zaman eve geçecekler diye?" Erhan gözlerini telefondan ayırmadan konuştu.

"Kerem az önce dedi ki mekandan çıktık, yolda oyalanmazlarsa yarım saate gelirler sanırım eve." dedi Kerem sigarasından bir duman daha çekip küllüğe bastırırken.

"Yanında kimler varmış."

"Üçü dolaşıyormuş başka kimse yok." Kerem kendinden emin bir şekilde konuşunca rahatlamıştı. Elbette Arda'ya güveniyordu ama çevreye güvenmiyordu.

"Bizim salak nerede acaba. Sabah bir şeylerden bahsetti ortalıktan kayboldu daha da görmedim. Telefonları da açmıyor." Erhan göz ucuyla Kerem'e baktı. Endişelenmiş duruyordu.

"Damlar birazdan." dedi sakince. Ama Kerem'in bile endişelendiğini görünce koltuğun üzerinde duran telefonuna uzandı ve kilit ekranını açıp saate baktı. Tam o sırada zil çaldığında kafasını kaldırdı.

"Turgay'ı an Bulut'u hazırla." dediğinde Kerem sırıtarak ayağa kalktı. Kapıyı açmaya gönüllü olarak gidiyordu ve bu durum Erhan'ı korkutuyordu. Bu derece mutlu olmak bünyesine fazla gelecekti. Ortalığa sürekli olumlu enerjiler yayıyordu.

"Geldim lan sabret." dedi Kerem birkaç kere daha çalan zile hitaben. O sallana sallana kapıyı açmaya giderken Erhan'da yeniden telefonunun kilit ekranını açıp sosyal medya hesabına girdi.

"Kaardeşim..." Turgay'ın aşırı mutlu sesi ve ardından birkaç kızın kıkırtı sesi geldiğinde kaşlarını çattı ve kafasını kaldırıp kapıya baktı.

Saniyeler içinde Turgay içeri üç kızla beraber girdiğinde oturuşunu düzeltti, anlamayan bakışları ile onları inceliyordu. Sarışın ve esmer kızın omzuna kolunu atmıştı, diğeri ise telefonla konuşurken içeri giriyordu.

"Bizim ev işte burası. Koltuk, televizyon, okuldan çaldığım tablo var burada..." dedi Turgay sarhoş gibi gülerek etraftaki eşyaları sayarken. Kızlarda otuz iki diş gülerek onun tanıttığı yerlere bakıyordu. Turgay ile bakışları birleşince yüzündeki gülümseme daha çok büyüdü. "Bu da Erhan."

Erhan'ın kaşları daha çok çatılırken kızlar bu sefer Erhan'a bakmaya başladı. Esmer olan baştan aşağı incelemişti, Erhan rahatsız olup yerinden kıpırdandı ve ayağa kalktı. Kerem ise salondan içeri kendisine benzer ifadeyle girdi.

"Balkona geçelim mi? Çok sıcak içerisi." dedi telefonla konuşan. O diğer kızlardan biraz daha sert duruyordu. Turgay anında kafasını salladı.

"Olur balım." dedi sarışının yanağından öperken. Kızlar ise sorgulamadan sallana sallana balkona yürüdüklerinde saniyeler içinde Kerem ve Erhan salonda tek kalmıştı.

"O neydi lan öyle?" dedi Erhan arkalarından bakarken.

"Esmer olanın götü değil mi? Acayip iyiydi." Kerem'de onun gibi arkalarından bakarken. Erhan onun dediği şeyle kaşlarını çatıp bu sefer bakışlarını salak arkadaşına çevirdi.

NO:31 Where stories live. Discover now