kırk altı

39.1K 3.7K 2.5K
                                    

Bölümü blaxklsE' a ithaf ediyorum...

"Asef..." Kerem mutfağa girip fısıldadığında Asef pizza paketlerini açarken kaşlarını çattı.

"Niye sessiz konuşuyorsun?" dedi Asef kaşlarını çatarak. Mutfağa girdiğinden beri içeriden ses gelmemişti.

"Arda uyuyor diye Erhan ses çıkarttırmıyor." dedi Kerem gözlerini devirdi. Sanki bebek uyuyordu, resmen evde diken üzerinde geçiyorlardı.

İki gündür iki tarafta birbirlerine gelip gidiyorlardı. İki tarafında tek istediği Erhan'ın biraz da olsa mutlu olmasıydı. Ama Erhan zaten içine atmaya alışık olduğu için eski formuna dönmüştü. Milletin ona iyi davranması hoşuna gitse de alışık olmadığı için başka bir moda giremiyordu.

"Çok değer veriyor, mutlu oluyorum." dedi Asef paketleri kenara koyarken. Kerem göz ucuyla ona baktı.

"Ben de değer veriyordum. Ama fazla değer bana değermiş onu anladım." laf vurmayı ihmal etmemişti. Tezgaha avuçlarının içini yaslarken bedeni tamamen Asef'e dönüktü. Asef yüzüne bakmadan kafasını salladı.

"Aynen yavrum." dedi alay edermiş gibi. Kerem'in kaşları çatıldı. Bir pizza dilimini eline alan Asef'in ayağına bir tane geçirince Asef kaşlarını çattı.

"Ne vuruyorsun?"

"Dalga geçerek konuşuyorsun." dedi Kerem sinirle. Asef'in dalga geçmesi aşırı bir sinir bozucu oluyordu.

"Sana öyle geliyor." dedi Asef sırıtarak. Kerem kendisini sevdiğini bilmese harbiden onunla acayip derecede dalga geçiyor gibi hissedip rencide olabilirdi.

"Turgay yemin ederim seni sikerim!" içeriden Bulut'un sesi geldiğinde ikiside kaşlarını çatıp birbirlerine baktılar.

"Bağırma çocuk uyuyor," Turgay'ın alay dolu sesi geldiğinde Kerem dudaklarını birbirine bastırdı. Yine gevşeklik yapıp milleti sinir ediyordu muhtemelen.

Kerem içeri doğru yürüdüğünde Bulut'un pencere kenarında eli titrerken sigara içtiğini gördü. Gerçek anlamda sinir krizi geçirmenin eşiğindeydi.

"Lan ben size bağırmayın demedim mi?" Erhan dişlerinin arasından konuştu. Diğer yandan da Arda'nın sırtından tutuyordu sanki koltuktan düşecekmiş gibi.

"Arkadaşın beni çıldırtıyor." Bulut sigarasını içmekten vazgeçmiş olacak ki sinirle aşağı attı.

"Hiçbir şey yaptığım yok." dedi  Turgay oturduğu koltuğa daha fazla yayılmışken. Ses tonundan bile belliydi delirttiği. Bulut dönüp sinirle kendisine baktı.

"Sende biraz haysiyet olsa benimle konuşmaya yüzün tutmaz."

İşte bu Kerem'in dikkatini çekmişti çünkü aralarında her zaman yaşadığı kavgalardan daha farklı bir olay olmuş olmalıydı. Turgay sonunda ciddi bir ifadeye büründü.

"Tamam yeter. Uzatmayın." dedi Asef araya girerek. Eskiden olsa sadece birine yüklenirdi ama şimdi olay çıkmasın diye ortayı buluyordu.

İkisi birbirilerine kinle bakıp başka yönlere gittiklerinde Kerem'in bakışları Erhan'a döndü. Ortamdan soyutlanmış gülümseyerek Arda'nın ağzını büzmesini izliyordu.

"Erhan uyandırda yemek yesin." dedi Kerem onun bu saf aşık haline bakarken. Biraz fazla aşıktı çünkü sıkarak sevmemek için kendini zor tutuyordu kendini.

"Aç mıydı acaba..." diye mırıldandı Erhan kendi kendine. Daha sonra aç olduğu aklına gelmiş olacak ki ayağa kalktı.

"Siz uyandırın ben kıyamam şimdi. İçeri gidiyorum ben." dedi saçlarını düzeltip. Asef ve Kerem ona şokla baktı. O kadar da sevilmezdi yani.

"Manyak he bu." dedi Kerem uyuyan çocuğun yanına giderken. Çocuğun omzundan dürtüp uyandırdığında Arda uykulu gözleri ile ilk başta etrafına bakındı.

"Erhan nerede?" boğuk sesi ile konuştuğunda Asef saçlarını karıştırdı.

"Mutfakta, gel hadi."

Arda gözlerini kırpıştırıp kafasını salladı ve ardından ayağa kalktı. Üçü birlikte mutfağa geçtiklerinde Erhan direkt Arda'yı kendi yanına çekti ve yandığından, boynundan öptü.

"Erhan sen ne ara gay oldun ya bu kadar." dedi Turgay bir dilim pizzayı ısırırken. Bulut ondan en uzak yerde olsa da sesini duyduğu anda dişlerini sıkıp derin bir nefes aldı.

"Babanı sikilirken gördüğümde." dedi Erhan birden. Arda şok olmuş bir şekilde gözlerini açtı.

"Yuh." dedi birden kendine engel olamadan. Erhan bakışlarını yanına çevirdiğinde ağzı aralanmış, afallayarak bakan çocuğun yüzünü izledi.

Dayanamayarak çenesinden tutup dudaklarını pembe dudaklara bastırdığında masada 'oha,yuh, ebenin amı' nidaları dökülse de onları dinlemeden sıkı sıkı öptü. Geri çekildiğinde Arda'nın yüzü kıpkırmızı olmuştu.

"Öldürürüm seni." dedi dişlerinin arasından, aşırı sevgi dolmuştu. Arda gözlerini kaçırıp kafasını Erhan'ın göğsüne yasladı ve gözlerini kapattı.

"Yapma." dedi mızmızlanarak. Abileri burada diye utanıyordu.

Erhan kahkaha attığında Asef'in sert bakışları ile karışılaşınca kahkahasını durdurdu ve alt dudağını yaladı. Bu kadar abartmanın lüzumu yoktu. Yine de kendinden ödün vermeden Arda'nın saçlarından öpüp kafasını başka yöne çevirdi.

Yemek başlarken herkes sessizce yemeğini yiyordu. Arda kızarmanın ardından zorla kendine gelip bir pizza dilimini küçük küçük ısırırken Turgay hayvan gibi bitirmişti önündekileri.

Birden Bulut'un telefonu çaldığında Bulut ağzına lokmasını attı ve parmağını yalayıp telefonun ekranına baktı. Baş parmağının ucu ağzındayken birkaç saniye düşünüp ayağa kalktı ve balkona doğru ilerledi.

Kimse umursamazken Turgay dikkatli bir şekilde inceledi. Bulut bir şeyler söyledi ve ardından dudaklarının kenarı kıvrıldı. Daha sonra kafasını sallayıp içeri girmek için bir hamle yaptı ama telefondaki kişi bir şey demiş olacak ki adımını durdurdu.

"Tamam, yarın geleceğim." dediğinde Turgay'ın aldığı nefes birden boğazında kalmış gibi hissetti. Yüzü ateşlenip kalbi öfkeyle atarken onun yüzüne kitledi bakışlarını.

Bulut telefonu kapatıp masaya gelip oturdu ve bir kere bile başını kaldırıp bakmadı. Turgay bacaklarını titremeye başlamıştı. Aklına gelen görüntüler nefesini hızlandırmış, sinirden kudurtacak hale getirmişti.

****
şöyle ara bir bölüm atayım, kusura bakmayın...

NO:31 Where stories live. Discover now