yirmi yedi T-B

48.2K 4.2K 3.1K
                                    

"Ulan bir kerede uyandığımda evde olun ya. Benden habersiz nereye gidiyorsunuz hep."

Turgay söylenerek içeri girdi ve boş salona bir bakış daha atıp her zamanki koltuğuna geçip direkt yatış pozisyonuna geçti.

Kerem ve Erhan yine ortalıklarda yoktu. Kerem'in arkadaşı ile buluşmaya gideceği son anda aklına gelmişti ama Erhan'ın nerede olduğunu bilmiyordu.

İçerisi aşırı sıcak olduğunda balkonun camını açmak için bıkkın bir nefes alıp kapıya gidip açtı. Bir gün yağmur yağıyorsa diğer gün güneş çıkıyordu. Ve evleri aşırı derecede güneş aldığı için içerisi yanıyordu resmen.

Cebinden telefonunu çıkarıp düzenli rutinini yapmak için sosyal medyayı açıp yeniden koltuğa geçti. Arama yerindeki ilk isme tıkladığında Bulut'un fotoğrafları önüne serilince yüzünü buruşturdu. Sanki biri onu izliyormuşda ona ve kendine bunu inandırmak için yapıyordu.

"Tipini siktiğim." dedi Turgay ekrana bakıp. Bir hikaye vardı ama elbette onu şimdi açamazdı.

Aşağıya baktığında yeni bir fotoğraf attığını görünce kaşları çatıldı. Fotoğrafa tıklayıp baktı, inceledi.

*medya*

İki saat önce atmıştı ve muhtemelen önceden çekilmiş bir fotoğraftı. Altında yabancı bir cümle yazıyordu. Turgay gözlerini ovarak çeviri kısmına bastı ve daha sonra mutfağa bir bakış attı. Hiç canı istemiyordu ama bir kahvaltı yapsa iyi olurdu.

Bir kahkaha sesi duyduğunda irkildi. Bulut'un sesiydi bu. Kafasını ilk açık olan balkon kapısına çevirdi, daha sonrada ekrana baktı. Kırmızı kalp ona küfür edermiş gibi gülümsüyordu.

"Ananı sikim." diye mırıldanıp bedenini kaldırdım. Kırmızı kalbin üzerine basıp beğeniyi geri çekti ama yukarıdaki kahkaha sesi durulmuyordu.

"Allah'ım şu an al canımı." dedi yüzü kızarmış bir vaziyette.

Kafasını yanındaki yastığa gömerken utançtan tüyleri diken diken olmuştu. Artık uyumadan önce aklına gelen utanç anlarına yeni bir şey eklenmişti.

"Umarım görmeyip başka bir şeye gülüyordur. Umarım." mırıldanıp diğer yandan da içeride biri varmış gibi kafasını yastıktan çekmiyordu.

Sessiz bir çığlık attı.

Birkaç dakika sonra zil çaldığında gözlerini kapattı. Kimin geldiğini kapıya bakmadan bile anlamıştı.

Çalar çalar gider diye düşünüp kafasını yastıktan çekmedi. Ama zil durmuyordu. Öyle ses çıkıyordu ki şimdi tüm apartman başlarına toplanacaktı.

Kendine küfür ederek ayağa kalktı ve kapıya ilerledi. Mercekten baktığında tam tahmin ettiği gibi Bulut alayla gülümseyip zili çalıyordu.

Derin bir nefes alıp gözlerini kapattı ve kapıyı açtı. Kapıyı açtığı anda Bulut'un kahkahalarını duyduğunda yüzünü buruşturup göz teması kurmamaya çalışarak kapıyı yeniden kapatmaya çalıştı ama tabi ki buna izin verilmemişti.

"Dur dur.." dedi Bulut gülerek.

Turgay en sonunda fazla ses çıktığı için pes ederek hızla içeri girdi. Belki de böyle utanacağı bir şey yapmasaydı şimdi onun ağzına sıçardı ama çok fazla utanıyordu. Resmen düşman olduğu çocuğu stalk yaparken fotoğrafını beğenmişti.

NO:31 Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora