on sekiz T-B

47.8K 4.3K 1.8K
                                    

"Orospu çocuğusunuz!" Bulut ona saydırırken, itişerek Erhan'ın odasına geldiklerini anladı Turgay.

"Yeter be çoğul konuşma artık!" dediğinde Bulut dişlerini sıkıp birden ayağına çelme taktı. Turgay beklemediği için dengesini kaybedip düşerken, Bulut anında üzerine çullanmıştı.

"Sen sanki öyle biri değil misin ha?" Turgay onun kimden bahsettiğini anlamıştı. Geçen gün onu sıkıştıran çocuğa nefretini kusuyor gibiydi.

"Değilim." dedi Turgay sadece. Bulut karnına oturduğu için nefes almakta zorlanıyordu. Kendisine öfkeyle gülen çocuğun bileklerinden tutup engellemeye çalıştı.

"Siktir be, aynısınız hepiniz." dedi çırpınırken. Elinden kurtulup yüzüne tokatımsı bir yumruk atacakken Turgay onu bu sefer sertçe tuttu.

"Ehh yeter!" bileğinden tutunca Bulut afalladı.

Turgay bu halinden faydalanıp karnının üzerinde oturan çocuğu aletinin üzerine çekti ve bastırdı. Bulut kızgınlık ile kaşlarını çattı ama kalkmak için bir hamle yapmıyordu.

"Ne bu? Beni sikeceğini mi düşünüyorsun?" diye sordu Bulut. Turgay sırıttı.

"Zaten sikeceğim."

"Vermeyeceğim diyorum sana. Hatta hiç kimseye. Unutun beni." dediğinde çoğul konuştuğu için Turgay sinirlendi.

"Götün benim malım. Zaten benden başkası sikemez." ağzından çıkanı kulağı duymuyordu resmen.

Bulut'un sürekli onu başkaları ile kıyaslaması sinirini bozmuştu. Üçüncü kişinin sohbetini yapamazdı yanında.

"Ya nasıl laflar ulan bunlar? Sen kimsin?" dediğinde Turgay dişlerini sıkıp kendisine yukarıdan sinirle bakan çocuğun kalçasına kendini bastırdı.

Bulut ani gelen hareket ile ikinci kez afallarken, Turgay bir kez daha itti kendini. Ardından üstündeki çocuğun bileklerini bırakıp elini kalçasına atıp sıktı.

"Ama merak etme, siktikten sonra çok umrumda olmayacaksın. Sadece ben sözümü tutarım." dedi Turgay kalçayı okşamaya başlarken.

Bulut kalçasını sıkarak okşayan elle dikkati dağılsada, ettiği laftan sonra yeniden öfkeli haline dönmesi pek zamanını almadı.

"Orospu çocuğu." dedi öfkeyle ve üzerinden kalktı. Turgay ona engel olmadı ve yerde uzanırken sırıtarak izlemekten de geri kalmadı.

"Nefret ediyorum hepinizden." sesi üzgün mü çıkıyordu yoksa Turgay'a mı böyle geliyordu...

Kaşları çatılırken yerden destek alarak kalktı. Ama Bulut hızla dolu dolu olmuş gözleri ile dışarı çıkmıştı. Hemen arkasından giderken Kerem ve Asef'in şok ile baktığını gördü.

Asef yanından geçip giden, bakışları yerde olan arkadaşına kaşları çatık bir şekilde bakıp hemen arkasından yürümeye başladı.

Kerem ise sanki şu an bu odadan uzaklaşmıştı. Dudakları kızarmış, saçları dağılmıştı. Asef gidene kadar arkasından baktı.

Bulut küfür ede ede giderken onların sesleri kesilmişti. Turgay bakışlarını Kerem'e çevirdi.

"Ne oldu abi ya!" dedi ellerini açıp. Cidden ne yaşanmıştı böyle anlamıyordu.

"Ne olacak lan?" dedi Kerem birden. Konuyu anlamamıştı.

"Bu Bulut niye bu kadar kudurdu, anlamıyorum. Köpek gibi saldırdı üzerime." Turgay üzerini düzeltirken Kerem sanki rahatlamış gibiydi.

"Ne bilim, ben de anlamadım."

Turgay az önce kafası eğik bir şekilde yürüyen çocuğun çıktığı kapıya baktı yeniden. Kalbine bir ağırlık çökmüştü ama çok üzerinde durmadı.

Erhan içeri girdiğinde onun da yüzünde Kerem'de olan ifadeden vardı.

Girer girmez sarhoş gibi umursamaz bir biçimde koltuğa yayıldı. Kerem ise diğer koltuğa uzanmıştı.

Turgay gözlerini devirip, yeniden onun çıktığı kapıya baktı. Yumruklarını sıkarak kendi odasına ilerledi.

NO:31 Where stories live. Discover now