elli E-A

41.4K 3.5K 1.2K
                                    

Erhan mağazanın camından kendi yansıması ile göz göze geldiğinde beş dakikadır dalıp öylece düşüncelere daldığının farkında bile değildi. Bugün biraz yorucu geçmişti çünkü Arda'nın alışverişe çıkmak istemesi ile günün çoğu alışveriş merkezinde geçmişti.

"Erhan gelsene içeri." dedi Arda içeride kendisine en yakın reyonların önünde. Elinde bol bir sarı tişört vardı.

"Hemen alıp çıkmayacak mısın?" dedi yanından geçecek olan kadına nazikçe yer verirken. Kadının boyu uzun olduğu için Arda arkada kaybolmuştu ama saniyeler sonra Arda kafasını eğip yeniden göz teması kurdu.

"Sence?" dediğinde Erhan gözlerini kapatıp açtı. Bu çocuğun bu kadar bakımlı olduğunu bilmiyordu, daha doğrusu alışveriş yapma manyağı... Bir de aldıklarını bin kere soruyordu.

Erhan sıkıntılı bir nefes alıp bıkkınca yanına yürüdü. Yüzündeki memnuniyetsiz ifade ne kadar sıkıldığını ve yorulduğunu belli ediyordu. Ağzındaki kürdanı bir kere döndürüp daha sonra ucunu ısırdı. Arda birkaç saniye bu haline bakıp omuz silkip önüne döndü.

"Bunu alsam mı? Olur mu acaba bana?" elindeki tişörtü incelerken bir yandan da konuşuyordu.

"Bence olur." dedi Erhan, Arda bunu bekliyormuş gibi kafasını sallayıp kolunun arasına sıkıştırıp diğer tişörtlere döndü.

Erhan elini cebine koyup kürdanı ısırmaya devam ederken etrafına bakındı. Kadın reyonlarından bir çocukla göz göze geldiğinde aynı şekilde durduklarını gördü. Çocuğun yüzündeki bıkkın ifade dudaklarının kenarının kıvrılmasına sebep oldu. Demek ki sadece kendisi bu durumda değildi.

Çocuk farkında olmadan bakışlarını geri çekince Erhan'da yeniden sincabına döndü. Ufak çenesi gözünün önüne serilmişken yerinde kıpırdandı. Bir yere sokup onu ağlatana kadar öpmek istiyordu ama etraf aşırı kalabalık olduğu için yakalanmaktan korkuyordu.

"Yeter bu kadar, hadi şunları ödeyeyim çıkalım." dedi Arda her şeyden habersiz masumca.

"Tamam bebeğim."

İkisi kasaya gittiğinde Arda aldıklarının parasını ödedi. Erhan ne kadar kendisinin ödemesini teklif etse de korkutucu olduğunu düşünerek kaşlarını çatıp öylece bakmıştı.

Erhan'ın da eline iki poşet verdiğinde yürümeye başladılar. AVM'nin üçüncü katından aşağı inerken yürüyen merdivenlerin önüne geldiklerinde Arda bir yere kitlenip daha sonra telaşla kafasını çevirdi ve Erhan'ın diğer yanına geçti.

Erhan kaşlarını çatarak onu izlerken sormadan önce baktığı yöne çevirdi gözlerini. Merdivende bir yaşlı amca, iki tane de genç çocuk yukarı doğru çıkıyordu. Kendileri ise aşağı iniyordu. Çocuklara kaşları çatık bir şekilde bakıp kafasını yana çevirmiş Arda'ya döndü.

"Ne oldu?" dediğinde ondan bir ses gelmeyince ıslık çaldı. Arda kaçamak bakışlarını yüzüne doğrulttu, kızarmış yüzü bir bokların döndüğünün habercisiydi.

"Hiçbir şey." dedi ama sesinden bile yalan söylediği belli oluyordu. Erhan bir şey demeden kürdanı ağzında oynatıp delici bakışlarını yüzüne doğrulttu. Bir şey söylemesine gerek kalmamıştı çünkü Arda'nın korktuğunu biliyordu. İlk başta ağzını açtı ama kapatıp önüne döndü. Suçlu bir çocuk gibi duruyordu.

"O iki çocuğu tanıyorum, yani sevgilim, eski..." kısa kısa anlamsız kelimeleri birleştirdi korkuyla. Erhan'ın vücudu gerilmişti. Yeniden kendilerinden habersiz olan gençlere döndü baktı. Yürüyen merdivenin sonuna gelmişlerdi.

"Hangisi?" dedi kinle. Tabi ki aşık diye dövmeyecekti AVM'nin ortasında ama daha sonra yolda görürse ağzına sıçabilirdi.

"İkisi de." Arda'nın fısıltı halindeki sesini duyduğunda afallayarak ona baktı. Adımlarını durdurmuştu. Arda'da onun gibi durdu ve yüzüne baktı. Erhan ciddi misin der gibi bakıyordu.

Kafasını hafifçe sallayınca Erhan'ın şokla ağzı aralandı. Hiç böyle bir şey beklemiyordu ondan.

"İyi de onlar arkadaş gibi duruyor?" dediğinde Arda kafasını salladı.

"Benden sonra oldular." hâlâ masum durması adil değildi.

"İkisiyle aynı anda mı?" Erhan kendi sorduğu soruya sinirlenmişti. Kimse olmasa kendine tokat bile atabilirdi. Arda'nın kaşları hızla çatıldı.

"Saçmalama Erhan." dedi sinirle. Bu birazda olsa Erhan'ın içini rahatlatmıştı. Kafasıyla 'yürü' işareti verdi. Sincap kafasını sallayıp yürümeye devam etti.

Sessizce yürürken sinirle gülümsedi, Arda kaçamak bakışlar ile ona baktığı için bu gülüşü görmüştü. Ona merakla baktı.

"Sen de az fena değilmişsin." dedi Erhan yarı sinir, yarı alayla. Arda yüzünü asıp önüne döndü.

Erhan sinirle kürdanı oynatırken elini cebine koyup yürümeye devam etti. Daha gidecekleri birkaç mağaza vardı ve Arda'ya daha çok laf çarpacağı malumdu.

---

Bu bölümde smut yazacaktım ama dedim ki daha sonra yazayım.....

NO:31 Where stories live. Discover now