kırk üç E-A

40.1K 3.6K 1.2K
                                    

Arda endişe ile bahçeye çıktığında iki tane güvenliğin arka tarafa doğru gittiğini görünce nefesi hızlandı. O kadar korkuyordu ki kalbinin atışını kulaklarında hissedebiliyordu.

"Arda, böyle gel." dedi Beril telaşla. Arda transa girmiş gibi onu takip etti.

Dersin bitiminde sınıftan çıkarken ilk başta Cenk'in kavga ettiği haberi gelmişti ama daha sonra "Ülkücü Erhan" ile kavga ettiği bilgisi eklenince eli ayağı birbirine dolanmıştı.

Geçen gün Erhan'ın ona kötü kötü bakmasını hatırlamıştı ve bu yüzden sebebinin bu olmaması için dua ediyordu. Sinir ve endişeyle yürürken kısa mesafe bir ömür gibi gelmişti neredeyse.

Kalabalık alana girerken odak noktasını buldu. Gördüğü manzara ile dehşete kapılırken adımları kendiliğinden yavaşladı. Erhan kendini kaybetmiş bir şekilde yüzü kan içinde kalmış Cenk'i kemer ile boğarken diğerleri onu ayırmaya çalışıyordu ama Erhan yerinden bile kıpırdamıyordu.

Güvenlikler koşarak yanlarına gittiğinde fakültenin ülkücü tayfası onların önüne geçti. Ne Erhan'ı ayırıyorlardı ne de orayı terk ediyorlardı.

Arda kafasını iki yana sallayıp yeniden hızlandırdı adımlarını ve korkuyla bakan kişilerin arasından geçip tam önlerinde durdu. O sırada Kerem ve Turgay Erhan'ın kolundan tutup çekmeye çalışıyorlardı.

"Erhan basın belaya girecek. Bırak kardeşim." dedi Kerem sert sesiyle. Ama Erhan hiç bir şeyi duymuyor gibiydi. Tamamen onu boğmaya odaklanmıştı ve bu görüntü aşırı derecede korkutucu görünüyordu.

Kerem'in gözleri Arda ile buluşunca korkusunu anlamış gibi Erhan'ın kulağına yaklaştı ve bir şeyler dedi. Erhan'dan hiçbir tepki alamıyordu. Arda eli ayağı titrerken yerde yatan Cenk'e baktı. Morarmaya yakındı ve artık çırpınmayı bırakmıştı.

Asef'in de aynı yere baktığını gördü Arda. Arda hızla onun önüne giderken Asef Turgay'ı sinirle kenara çekti. O dengesini kaybedip afallayarak bakarken Asef kendini kaybetmiş kriz geçiren çocuğun yakasından tuttu ve elini yumruk yapıp çenesine bir tane sertçe geçirdi.

Erhan'ın çenesi yana savrulurken bir tepki vererek gözlerini çocuktan ayırdı. Turgay sinirle Asef'e baktı.

"Hooop!" diye bağırsada Asef dişlerini sıkarak Erhan'ın elinden tutup kemerden ayırdı. Bu sefer itiraz etmemişti. Kerem gözlerini sonuna kadar açmış tepki vermeden bakıyordu.

Erhan sonunda transtan çıkmış gibi etrafına bakındı. Sanki nerede olduğunu bile bilmiyordu. Yerde yatan çocuğa bakıp geriye bir adım attı ama sendelemişti. Kemeri bıraktığı anda Cenk öksürmeye başladı. Erhan'ın ile elleri titriyordu ve aşırı korkutucu duruyordu. Sanki kendisi de bu halinden korkmuştu.

Erhan'ın gözleri Arda'nın gözleri ile buluşunca dudakları hafifçe aralandı. Şaşkınlık ve dehşet içinde bakıyordu. Sanki o an Arda'ya ihtiyacı varmış gibiydi. Dudaklarından dökülen 'Arda' ismini anlamıştı.

Arda dolan gözleriyle kaşları çatık bir şekilde ona bakınca Erhan afalladı. Dişlerini sıkıp gözlerini Erhan'dan ayırıp yerde yatan çocuğun yanında dizlerini büküp oturdu. Birkaç kişi daha eğilmiş onunla ilgileniyordu ama çocuk çok fenaydı.

"İyi misin?" dedi Arda titreyen sesiyle. Cenk ise cevap vermiyordu çünkü o kadar kötüydü ki bayılmak üzereydi. Kaşı ve dudağı patlamıştı. Arkasında ambulansı ve polisi arama kaosu dönerken Arda onun kafasından tutup bakışlarını kendisine gözleri dolu dolu bakan Erhan'a çevirdi.

Titreyen elleri ve hâlâ şokta olan vücuduyla sadece Arda'ya bakıyordu. Kerem ve Turgay'ın ona seslenmesine bile aldırmıyordu. Ne yaptığının yeni yeni farkına varmıştı sanki.

Gözlerinden bir damla yaş aktığında Arda afallasa da sinirinden ödün vermeden yüzüne bakmaya devam etti. Bir kıskançlık uğruna bunu yapması o kadar korkunç ve iğrenç bir durumdu ki onun yüzüne baktıkça dehşete uğruyordu sanki. Kaskatı kesilmişti ve Cenk'in saçını okşayan eli titriyordu.

Cenk ağlar gibi bir inleme sesi çıkardığında daha büyük bir öfkeyle baktı sevgilim dediği çocuğun yüzüne. Bu bakış Erhan'ı daha fazla dumura uğratmıştı sanki. Geriye doğru bir adım attı ve kafasını olumsuz anlamda salladı. O sırada bir gözyaşı daha aktı dehşet ve üzüntüyle irileşmiş gözlerinden.

Kolunu kendine çekip arkadaşlarının kendisini tutmasını engelledi ve geriye doğru birkaç adım daha attı, gözlerini ayırmadan arkaya döndüğünde Erhan'ın kendinde olmayan bilinciyle uzaklaştığını gördü.

Sesler, bağırışlar ve korku dolu sesler hepsi bir uğultuya dönüşmüştü. Arda hızla yürümeye başlayan çocuğun arkasından bakarken nefesi kesilmiş gibi hissediyordu. Dişlerini sıkıp yerde uzanan çocuğa baktı. Güvenlikler yardım etmeye çalışıyordu.

"Başı belaya girdi." birkaç kişinin fısıltısı yükselirken Arda'nın içini daha büyük bir korku salmıştı.

Gözlerini kapatıp açtı ama hissettiği dehşet duygusu geçmiyordu.



NO:31 Όπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα