Halikarnas'ta Bir Gece | Gece...

De -BuzlarKralicesi

3M 142K 13.5K

❝ Her şey o gece başlamıştı. Bardan içeri girdim, içkiyi fazla kaçırdım, sahneye çıkıp şarkılar söyledim ve i... Mais

⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | ÖNEMLİ AÇIKLAMA
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | PROLOG
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 1/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 1/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 2/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 2/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 3/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 3/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 4
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 5
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 6/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 6/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 7/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 7/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 8
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 9/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 9/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 10/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 10/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 11/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 11/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 12/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 12/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 12/3
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 13/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 13/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 14/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 14/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 15/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 15/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 16/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 16/3
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 17
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 18
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 19
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 20
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 21
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 22/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 22/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 23/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | ALINTI
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 23/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 24/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 24/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 25/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 25/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 26/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 26/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 27
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 28/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 28/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 28/3
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 29/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 29/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 29/3
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 30
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 31/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 31/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 32/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 32/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 32/3
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 33/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 33/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 34/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 34/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 34/3
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 35/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 35/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 35/3
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 36/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 36/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 36/3
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 37/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 37/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 38/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 38/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 39/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 39/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 40/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 40/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 40/3
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 41/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 41/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 42/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 42/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 43
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 44/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 44/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 45 | FİNAL
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | Özel Bölüm | 0.1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | Özel Bölüm | 0.2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | Özel Bölüm | 0.3
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 2. KİTAP : Napoli'de Bir Gece
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | Serinin Devamı: Napoli ve Rio
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 3 MİLYON ve Nikolai Miloradov

⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 16/2

31.4K 1.5K 138
De -BuzlarKralicesi

-16/2-

Valentino

Hesap sorar gibi imalı bakışlarımı ona dikmiş bir şeyler söylemesini bekliyordum. Bir süre sessiz kaldığında bu olayın unutulacağını sanmaması için "Bir açıklama beklediğimi söylememe gerek yoktur umarım Lâl." dedim sakince. Oysa içimde koca bir fırtına esiyordu. "Yoksa Azize mi demeliyim?"

"Azize demeni isteseydim kendimi Azize diye tanıtırdım." Aksi bir ifadeyle geçiştirmeyi denedi. Kulağım hâlâ spikerin son sözlerindeydi. "Ailesine açtığı soyadından feragat davasıyla da bir süre gündeme gelen Azize'nin ailesiyle de arasının pek iyi olmadığını biliyoruz." O ise haberle ilgilenmek yerine tamamıyla bana odaklanmıştı. "Adımı da öğrendin işte, daha ne bilmek istiyorsun?"

"Her şeyi. Hakkındaki her şeyi bilmek istiyorum Lâl. Neden kaçıyorsun? Adını neden değiştirdin? Bir grubun solisti olduğunu bile söylemedin, böyle bir şey neden saklanır ki? Bu... Bu çok komik!"

"Komik olan ne biliyor musun?" Öfkeden kıstığı gözleri gözlerimle buluştu. "Yıllarca hiç olmadığın biri gibi davranmak! Başkasının hayatını yaşamak! Sana daha acınası bir şey söyleyeyim mi? O hayatı ben istemedim, bir girdaba çekilir gibi çekildim ben o hayata. Azize olmayı ben istemedim!"

Gözleri dolmuştu ama ağlamamak için gayret ediyor gibiydi. Hâlâ güçlü durmak için çabalıyordu. Bense hayatı hakkında önüme sunduğu yapboz parçalarını birleştirip bilmeceyi çözmeye çalışıyordum. "Ne demek bu Lâl? Anlat bana her şeyi, anlat!"

"Benim hayatım hiçbir zaman kolay olmadı Valentino, takdir edersin ki anlatması da bu kadar kolay değil. Ceset torbasında yaşıyor gibiydim, hiç kendim olamadığım kâbus gibi hayatımdan kaçtım ben. Tanımadığım insanların arasına karışmak istedim sadece. Ben de onlardan biri olmak istedim. Bir yabancı olmak istedim, başkası olmak istedim hepsi bu. Ben ilk kez kendi seçtiğim isimle istediğim hayatı yaşamak istiyorum Valent. Seninle birlikte..." Uzanıp ellerimi tuttuğunda içim sıcacık olmuştu. İlk kez bu kadar dürüst oluyordu bana karşı. Evet belki hayatıyla ilgili sırları paylaşmamıştı hatta onun da söylediği gibi böyle şeyler bir çırpıda anlatılmazdı ama en azından kendisi için yarattığı yeni hayatı benimle yaşamak istediğini söylemişti. Benimle."

Parmak uçlarında yükselip dudaklarıma yapıştı. Dudaklarının tadı... Büyülü gibiydi. İnce belini sağ elimle sardım ve onu kendime çektim. Dudaklarım dudaklarını yeniden keşfederken dillerimizin amansız dansı bizi tutkuyla sarıyordu. Dudaklarım yavaşça dudaklarından boynuna inerken bluzunun düğmelerini çözmüş ve pantolonunu indirmiştim. O yatağa uzanıp kollarıyla beni üzerine çekerken ince ve maharetli parmakları gömleğimin düğmelerini çoktan çözmüştü. Ellerim tüy gibi hafif teninde gezinirken kıvrılan ince beli estetik bir haz uyandırıyordu. Sütyeninin kopçasını çözerken dudaklarım iç çamaşırından arta kalan tepelerde usul usul geziniyordu. Elleri saçlarımın arasında yolunu kaybetmiş bir biçimde dolaşırken iç geçirdi. Keyifle tebessüm etti göğüslerinin üzerinde gezen dudaklarım. "Bana deli oluyorsun." dedim ukalâ bir bilmişlikle. "Ama bu kez sinirden değil."

"Ukalâ bir zorbasın." Eli hafifçe komodine eğilip çekmeceyi açtığında çıkardığı prezervatifi emreder gibi bana uzattı. "Bir kazaya kurban gitmek istemiyorum."

"Bana güvenmiyor musun?"

Gülerek aynı bilmişlikle "Hayır." yanıtını verdi. "İlk gecemizde beni hamile bırakmak için komplo kurmuş olabileceğini sen söylemiştin. O yüzden..." Dişleriye açtığı paketi ısrarla uzatmaya devam etti. "Sana güvenemem."

Güldüm. Onu fena korkutmuş olmalıydım. İki kere hariç tüm birlikteliklerimizde korunmuştum. Sadece bazen öyle bir durumda oluyorduk ki, buna vakit bile kalmıyordu. Onun ateşinde yanıp kavrulurken aklımdan çıkması çok normal değil miydi? Zaten bizimle ilgili hangi şey normaldi ki birlikteliklerimizin olmasını bekliyorduk? Birbirimize karşı koyamıyorduk ve hırsla, şehvetle, ateşle dans eder gibi sevişiyorduk.

Uzattığı paketi umursamadan dudaklarım göbek deliğinin etrafında dil darbeleriyle daire çizdiğinde mızmız bir kız çocuğu gibi söyleniyordu. "Valentino... Yapma şunu!" Boşta kalan eli saçlarımı oyunbaz bir şekilde çekiştirirken. Ateşle oynuyorsun."

"Belki de ateşle oynamayı sevdiğim içindir. Neden seninleyim sanıyorsun?"

"Beni hamile bırakarak kendine bağlamayı düşünüyorsan çok yanılıyorsun."

Dudaklarım göğüslerinin etrafında dans edercesine keşfe çıkmışken yanıtladım. "Immm... Fena fikir değilmiş aslında." Dişlerimle göğüs ucunu tutkuyla kavrarken zevkten kıvrılan belini sardım bir elimle. Aşağı inen avuçlarım boşta kalan kalçalarını okşamaya başlamıştı. Onu kendime bastırmak için sabırsızlanırken inatla kendini geri çekti. O da hazırdı ama dudakları arasındaki paketi sağ eline alıp bayrak gibi salladı. Uzanıp aldım. Bu korku ona yeterdi. Güvenli bir biçimde nemli kadınlığının çekimine kapılmış usulca içine girerken sırtımda hissettiğim tırnaklarının varlığıyla en derinlerini keşfediyordum. Boğuk inlemelerim onunkilere karışırken nefes alışverişlerimiz hızlanmıştı. İçinde yavaş ve sakin hamlelerle ilerlerken o aceleci davranıp kalçasını kaldırıp bu süreci daha da hızlandırıyordu. Ateşliydi. Ve ateşi beni kor gibi yakıyordu.

Lâl kontrolü ele almak ister gibi üstüme çıktığında avuçlarım kalçasından kıvrılmış beline çıktı. Bir elim belindeyken diğer elim göğsünü hafifçe kavramış okşuyordu. Üzerimdeki hırçın hareketleriyle nefesim kesilmişti, elimin altındaki göğsünde onun da kalp atışlarının hızlandığını hissedebiliyordum. Boğuk iniltim boğazımı yırtarcasına dudaklarımdan çıkarken Lâl de benden farksız görünmüyordu. Üzerimde nefes nefese her hamlesiyle başını geriye doğru atarken inliyordu ve elleri gövdemde, göğsümün üzerinde kuş tüyü hafifliğinde daireler çiziyordu. Hiç bu kadar benzersiz hissetmemiştim. Onun teninde hissettiğim duygu çok farklıydı. Bu... Sevişmenin de ötesinde eşsiz bir duyguydu. Sanki iki kişinin bir olmasından çok daha fazlası. Ben sanki sadece ondan ibarettim ve o da yalnızca bana ait gibiydi.

Dakikalar sonra ikimiz de yorgunlukla yığılıp kalmışken vücudumun üzerine kıvrılıp kalmış narin bedenin varlığıyla huzurlu bir iç çektim. Göğsüme yayılmış saçlarında yavaşça gezindi ellerim. Onun hakkında bilmek istediğim bir sürü şey, bildiğim ise çok az şey vardı. "Lâl, sen..."

İnce parmakları dudaklarımı örttü aniden. "Valentino..." Öyle yorgun ve tatlı bir mırıltıyla söylemişti ki adımı, içim sıcacık hislerle dolmuştu. "Bana bir şey sorma, sadece sarıl bana. Lütfen."

Görüp görmediğinden emin olmasam da onaylar gibi salladım başımı. "Tamam. Sen istediğinde ve hazır olduğunda anlatırsın." Benzersiz kokan yumuşacık saçlarında gezindi ellerim. Uzanıp saçını öptüm. "Yaralı olduğunu söyleyemeyecek kadar güçlü ve gururlusun. Ama ben senin tüm yaralarını saracağım."

"Hiçbir erkeğin yardımına ya da yaralarımı sarmasına ihtiyacım yok Valentino. Ama senin yanımdaki varlığına, bana hissettirdiğin duygulara ve sevgine ihtiyacım var." İnce kollarıyla sert gövdeme sarıldı. "Senin verdiğin hiçbir duyguya hayır diyemem."

Onun kimseye ihtiyaç duymayan güçlü duruşu beni kendine daha da bağlıyor, bir kez daha âşık ediyordu. Ellerim dalgınca saçlarını okşarken soru dolu bir mırıltı döküldü dudaklarımdan. "Azize... Ne demek?"

"Ayak basılmamış kum demek. Yeniden dirilmek."

"Anlamlı bir isim."

İsteksiz bir ses tonuyla "Annem koymuş, onun da annesinin adıymış." dedi. "Öyle büyük bir anlamı yok yani."

Bu ismi sevmediğini anlamak zor değildi. Ona hissettirdiklerini elbette tahmin edemezdim. Yaşadıklarını bilmiyordum. Ama kendisine biçilen hayatı kenara itip bambaşka bir hayatta yeniden dirilen bir kadın için oldukça anlamlı bir isim olduğu gerçekti. Kim bilir ne acılar çekmişti, dile getiremeyeceği kadar acı veriyordu ruhunda bıraktığı izler. Başını göğsüne yaslamış bebek gibi uyuyan kadının nefes alış verişlerini dinlerken ben de uyuyakalmıştım. Ne olursa olsun o yanımdaydı. Lâl yanımdaydı ve mutluydum. Kim olduğunun pek de bir önemi yoktu. Ben tanıdığım kadının gördüğüm yüzüne âşıktım. Kaç yüzü olursa olsun ona da âşık olurdum.

❝Lâl

Huzurlu bir uyku çekmiştim ve gözlerimi araladığımda yenilenmiş hissediyordum. Sanki yeniden doğmuş gibi. Fakat bu geçmişte bırakmaya çalıştığım ama asla başaramadığım şeyleri görmezden gelmem için yeterli değildi. İçime bir kurt düşmüştü. Huzursuzca doğruldum yerimden, mışıl mışıl uyuyan adamı uyandırmamaya çalışarak sessizce yataktan kalktım. Suitte usul usul adımlayıp üzerime bir şeyler geçirdim ve balkona yürüdüm. Konforlu hasır sandalyeye kurulmuş internette onunla ilgili herhangi bir haber olup olmadığına bakıyordum. Onunla. Cesetle.

Son gördüğüm haberin detayına bile bakamadan tek cümlede takılı kaldım.

"DNA testi sonucuyla cesedin Engin Günday'a ait olduğu doğrulandı. Günday ailesinden ise konuyla ilgili herhangi bir açıklama gelmedi. Bir süredir kayıp olan kız kardeşi Azize Alsancak'ın abisi Engin Günday'ın cenaze törenine gelip gelmeyeceği ise merak konusu."

Allah'ım, delirmek üzereydim. O ceset... Kahretsin. Bu doğruydu. İçimde hep bir ümit beslemiştim, bir gün çıkıp geleceğine dair hep güçlü bir ümit... Her gün gücünü kaybeden, güçsüzleşen ama cılız bir mum ışığı yanmaya devam eden bir ümit. Ancak bulunan ceset yıllardır kaybolan abime aitti. Kâbusum olan o ailede bana en yakın olan kişiydi Engin abim. Beni yargılamayan, beni ben olduğum için kabul eden tek kişiydi. Ama erken veda etmişti bize. Telefonumu her açtığımda karşıma bir bela çıktığı için onu korkuyla tekrar kapatmak üzereydim ki bunun için geç kaldığımı anlamam kısa sürdü. O arıyordu. Yine. Allah'ım... Açmayacaktım. Açmak istemiyordum. Ama... Ne yazık ki açmak zorundaydım. Bazı şeylere mecbur olmaktan nefret ediyordum. Keşke bu hattı yola çıkmadan önce kırıp atsaydım. Şimdi her şey için çok geçti. Şok geçirirken onunla konuşmak benim için çok zordu ama gerçeklerimden ne kadar kaçabilirdim ki? Yes tuşuna bastım.

"Nasılsın sevgilim?" Zafer kazanmış bir ses tonuyla konuşuyordu benimle. Bana meydan okuyordu.

Nefret doluydum. Ve ürkmüştüm. Söyledikleri, tehditleri tek tek aklımdan geçmişti. "Sen yaptın değil mi?" Kısa bir sessizlik sonrası tahammül sınırlarını aşılmış gibiydi, dişlerimin arasından hırlarcasına "Abimi sen öldürdün değil mi?" diye sordum.

"Sana çok kötü olur demiştim Lâl, o zaman beni dinlemedin."

"Daha 11 yaşındaydım Allah'ın belası, 11!" Ben 11 yaşındaydım, o ise 17. Buna inanmak istemiyordum. Vural çocukluğundan beri tuhaf biri olmuştur ama... 17 yaşındaki biri ne kadar canavarlaşabilirdi ki?

"Seni çocukluğumdan beri seviyordum Lâl. Ve bunu biliyordun. Senin için dünyayı bile yakabileceğimi anlamadın. Pişman olacağını söylemiştim. Beni dinlemedin."

"Allah belanı versin Vural, Allah belanı versin!"

"Buraya geri dön. Yoksa... Kötü şeyler olmaya devam eder. Hatta... Daha kötü şeyler olur Lâl."

"Senden tiksiniyorum." Telefonu suratıma kapattım. Açık hava ve bol oksijen olmasına rağmen nefes almakta güçlük çekiyordum. Küçük çapta bir anksiyete krizi geçiriyor gibiydim. Başım dönüyordu. Gökyüzüne baktım. Yıldızlar dönüyordu ve iç içe geçmişti. Kapıya uzanırken başım dönmeye devam ediyordu. Derin nefesler almaya çalıştım. Suitin diğer tarafına geçip dolabımdan çantamı aldım. Kurcalarken elim çantanın gizli bölmesine kaydı. Bunu uzun zamandır yapmamıştım. Temizdim. Ancak artık temiz olmanın ne önemi kalmıştı ki? Yaşamak istemiyordum. Abim benim yüzümden ölmüştü. İşte şimdi gerçekten bir katildim. Hayatımı mahveden iki mezar olduğunu söylemiştim. Biri beni cesede çevirmeye yetmişti. Ben abimin katiliydim. Sevdiğim herkese zarar veriyordum. Gizli bölmeye daldırdım elimi, avcuma dolan haplardan birini baş ve işaret parmağının arasında tuttum. Ekstazi. Mutluluktan ölmek bu olsa gerek. Kullandığında insanı mutluluğa boğan ama içten içe öldüren cinsten. Her mutlu olduğumda geçmişimdeki karartıların beni takip etmesinden anlamıştım, ben mutlu olmayı hak etmiyordum. Günahkâr doğan biri olabilir miydi hiç? Duymuş muydunuz günahlarıyla doğan bir bebek? Ben bir günahın tohumuydum ve günahlarımla doğmuştum. Lanetliydim sanki. Elimin değdiği herkesi ve her şeyi mahvediyor, yok ediyordum.

Odayı adımlarken cesaret toplar gibiydim. Sanki verdiğim kararı tüm benliğimin kabullenmesi için zaman veriyor gibiydim. Biraz volta attıktan sonra yatağa oturdum. Yanı başımdaki adamın uyuduğuna emin olunca avcumdaki hapa baktım. Hapı yuttuktan sonra derin bir nefes alıp komodinin üzerindeki suya uzandım ve bir yudum aldım. Yatağında huzurla uyuyan Valentino'yu geride bırakıp sessizce odadan çıkıp bara indim. Ekstazi ve alkol. Güzel bir bileşim. Ölüm kokteyli.

Sessizce giyinip siyah deri ceketimi üzerime geçirdim ve bara indim. Adımlarım ağır aksak ilerlerken cezamı kesmiş olmanın verdiği rahatlamayla ferahladım. İntihar etmeye karar veren insanlar son günlerinde neden çok mutlu olurlar bilir misiniz? Çünkü karar verilmiş, acı bitmiştir.

...

*

YAZAR NOTU: Herkese merhabalar ve de çok sevgiler! Yine erkencikten gelen yeni bölümümle beyninizi allak bullak etmeye geldim. 😂 Bir sırrı çözerken kucağınıza başka gizemler bırakmayı seviyorum, ne yapayım? 🍃 Umarım bölümü beğenirsiniz ve yorumlarınızı beklediğimi söylememe gerek yoktur herhâlde. Her konuda tahminlerinizi bekliyorum. 💖 Ek olarak, YouTube hesabıma geri dönüş yaptım ve eğlenceli videolar çekmeye devam edeceğim. Dün yayınladığım videoma ulaşmak isteyenler için YouTube kullanıcı adım Gülay Sena Dündar. ayrıca Wattpad duvarımda YouTube videomun linki mevcut. Yorumlarda eğlenmek isteyenleri oraya da bekliyoruz, cringe Wattpad hikâyelerini yorumlarken gülmeyi de ihmal etmiyoruz. Her neyse çok uzattım. Sizleri seviyorum, sevgiler ve de bol kokulu öpçükler! 😘

Continue lendo

Você também vai gostar

3.6K 802 11
Başlangıç Tarihi: 02.11.2022 Bir kadın düşün, küçük bir köyde ailesiyle ve nişanlısıyla huzurlu bir hayat yaşarken karanlık bir gecede tüm geleceği e...
8.4K 2.3K 16
"Rüyalarda gizlenen gerçek, zamanı geldiği için ortaya çıktı. Hayatın bugünden itibaren değişiyor. Yolun tuzaklarla dolu olsa da hala sana ait. Sonun...
6K 1K 14
"Bu hikayede her şey sanılmaktan biraz da yanılmaktan ibaret." Her şey bir neden sorusunun pamuk ipliğine bağlıydı aslında. Liva neden bunları hissed...
11.8K 1.3K 59
Beyza'nın kaderi çiçekten çiçeğe uçması gereken küçücük bir arının kanatlarına yazılmış. Küçük olduğuna bakmayın kendisi genç kızın hayatını temelind...