Halikarnas'ta Bir Gece | Gece...

By -BuzlarKralicesi

3M 143K 13.6K

❝ Her şey o gece başlamıştı. Bardan içeri girdim, içkiyi fazla kaçırdım, sahneye çıkıp şarkılar söyledim ve i... More

⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | ÖNEMLİ AÇIKLAMA
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | PROLOG
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 1/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 1/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 2/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 2/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 3/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 3/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 4
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 5
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 6/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 6/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 7/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 7/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 8
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 9/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 9/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 10/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 10/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 11/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 11/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 12/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 12/3
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 13/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 13/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 14/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 14/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 15/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 15/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 16/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 16/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 16/3
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 17
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 18
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 19
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 20
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 21
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 22/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 22/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 23/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | ALINTI
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 23/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 24/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 24/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 25/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 25/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 26/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 26/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 27
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 28/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 28/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 28/3
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 29/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 29/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 29/3
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 30
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 31/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 31/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 32/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 32/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 32/3
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 33/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 33/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 34/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 34/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 34/3
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 35/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 35/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 35/3
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 36/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 36/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 36/3
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 37/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 37/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 38/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 38/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 39/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 39/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 40/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 40/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 40/3
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 41/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 41/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 42/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 42/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 43
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 44/1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 44/2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 45 | FİNAL
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | Özel Bölüm | 0.1
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | Özel Bölüm | 0.2
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | Özel Bölüm | 0.3
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 2. KİTAP : Napoli'de Bir Gece
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | Serinin Devamı: Napoli ve Rio
⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 3 MİLYON ve Nikolai Miloradov

⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 12/1

45.5K 2.1K 168
By -BuzlarKralicesi

-12/1-

❝Lâl❞

Gitmek istemiyordum.
Bundan ötürü mantığım beni kınıyor olabilirdi ama en korktuğum şey başıma gelmişti, ona bağlanmıştım. Dilim gitmek istediğimi söylese de bu doğru değildi. Kalbim bunu yalanlıyordu. O böyle güçlü kollarını vücuduma sarmışken, kokusunda sarhoş olurken bunu istediğimi iddia edemezdim. Yüzüne söyleyemesem de en azından kendime itiraf etmeliydim bunu.

Vücuduma sarılmış kollarından kurtulduğumda asansör düğmesine basıp kapıdan çıktım. Gitmek istemediğim doğruydu ama burada kalırsam gurursuz bir kadın izlenimi vereceğimi de biliyordum. Ne yani, beyimiz istediğiyle istediği zaman her istediğini yapacak mıydı? Ben onun haremi miydim? Ne sanıyordu kendini? Ben bu adamı gebertirdim ve mafya olması da zerre umurumda olmazdı. Sonunda canıma okuyacak olmaları da beni durdurmazdı. Çıkışa doğru yürürken Valent'in arkamdan "Ne yaptığını sanıyorsun? Nereye gidiyorsun?" diye seslendiğini duysam da umarsızca ilerledim. Sarıldığım çantamı öyle sıkıyordum ki öfkemi çantadan çıkarıyor gibiydim. Gözüm dönmüştü. Gerçekten. Kiminle uğraştığımı bile bilmeden gözüm dönmüştü. Otelin çıkış kapısına geldiğimde iri yarı takım elbiseli adamlar önümü kestiğinde onlarla baş edemeyeceğimi biliyordum ama bu denemekten alı koymuyordu beni. Hep biraz fazla cesaret yüklenmiş gibi davranırım. Sanki tanrı yukarıda herkese cesaret dağıtırken ben nasibimi biraz zorlamışım gibi geliyor bazen. Cahil cesareti derler ya, o misal. Bön bön bana bakan adamlara "Ne bakıyorsunuz öyle? Çekilin önümden!" desem de söylediğimden hiçbir şey anlamamış gibi duruyorlardı. Ya gerçekten hiçbir şey anlamadıklarındandı ya da umursamıyorlardı. İki alternatif de oldukça mantıklı göründüğü için öfkelendim. "Çekilin diyorum!" Sağımda duran adamın omzuna bir yumruk savursam da bundan pek etkilenmiş gibi görünmüyordu. Bana karşılık verme gereksinimi bile duymadı. Bu beni daha çok delirtmişti çünkü önümü daha dar bir açıyla kesmişlerdi. Çantama uzanıp göz yaşartıcı spreyimi çıkarıp aniden onlara sıktığımda arkamdan gelen adamı hesap edecek kadar aklım başımda değildi. Sivrisineklere ilaç sıkar gibi sıkıyordum. "Alın bakalım, alın! Madem beni dinlemediniz, sonuçlarına katlanırsınız!" Ayaklarımı yere vura vura giderken kolumdan tutup beni kendine çeken adamla burun buruna geldik. O an öfkeliydim ama heyecanım daha ağır basıyordu, nefesim kesilmişti.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?" Bakışlarında kızgınlık olsa da gülmemek için kendini zor tutuyor gibiydi. Her iki ifadeyi de yüzünde nasıl barındırıyordu bilmiyordum ama ona çok yakıştığı kesindi. Pis yakışıklı çapkın köpek!

"Görmüyor musun, gidiyorum işte!"

"Lâl, gidemeyeceğini biliyorsun. Hadi kes şunu."

"Neden gidemezmişim?"

"Çünkü bunu istemediğini ikimiz de biliyoruz. Ayrıca buna izin vermeyeceğimin de farkındasın."

"Sen diğer sevgililerinle beni idare edebileceğini mi sanıyorsun ya? Kimsin sen? Kendini ne zannediyorsun?"

Kaşlarını havaya kaldıran adam güldü. "Sen değil miydin bir gecelik bir şeydi, bağlanmayalım diye. Şimdi bana hesap mı soruyorsun?"

Doğru, ben demiştim. Bu doğru. Evet. Şuan beynim durmuştu. Ne cevap vereceğimi pek bilemiyordum ama haklı olduğum kesindi. Ben haklıydım! O zaman neden karşımdaki adam kaşlarını havaya kaldırmış kendinden emin bir şekilde benden yanıt bekliyordu? Bu adamın her an kendine gereğinden fazla güvenmesi normal miydi? "Sana hesap sormuyorum bir kere! Sadece ben..." Saçmalıyordum. Kelimeleri bir araya getirip mantıklı bir cevap vermem gerektiğinin farkındaydım. "Bak senin kiminle ne boklar yediğin benim umurumda bile değil anladın mı? Beni rahat bırak yeter! Madem hayatında başka biri var ve bizimki de tek gecelik bir şey, o zaman beni neden çanta gibi yanında sürüklüyorsun?"

"Çünkü bu sadece senin için tek gecelik bir eğlence."

Nutkum tutulmuştu. Donup kalmıştım çünkü ne diyeceğimi pek bilemiyordum. Bu bir itiraf mıydı yoksa beni yanında tutmak için uydurduğu bir şey mi? Cevap ne olursa olsun "Belli oluyor!" diye çemkirmekten geri durmadım. Çünkü beden çemkirmeyeyim? Bence son derece haklı sebeplerim vardı. Adam ise hâlâ karşımda durmuş pişmiş kelle gibi sırıtıyordu. "Ne gülüp duruyorsun be?" Her fırsatta onu paylamaktan çekinmiyordum çünkü ona çok kızgındım.

"Az önce adamlarımı haklayışın geldi aklıma." Sesimi taklit etmekten çok uzak bir şekilde hareketlerimi tekrarladı.  "Alın bakalım, alın!"

Gözlerimi devirirken burnumdan soluyordum ve sabır çekmeyi de ihmal etmiyordum. Çünkü ilerleyen zamanlarda sabra çok ihtiyacım olduğu kesinti. "Komik mi bu şimdi?" Otele dönüyordum ama her şey henüz çözülmüş değildi. Hatta belki de daha fazla arapsaçına dönüşmüştü çünkü oturup konuşmamıştık. Bense ona çok kızgındım. Asansörden içeri girdik ve yukarı çıkana kadarki süreç boyunca hiçbir şey konuşmadık. Ben onunla konuşmak şöyle dursun, ona bakmayı bile reddediyordum.

En sonunda "Beni dinleyecek misin?" diyerek sessizliği bozan Valentino oldu.

"Tabii ki seni dinlemeyeceğim çünkü anlatılacak bir şey yok. Her şey ortada zaten." Kapı açılır açılmaz kendimi dışarı attım.

Valent seslense de bir süre arkamdan gelmedi. Belki de gelmemesi daha iyiydi. Gözlerim dolacak gibiydi ve beni böyle görmesini istemiyordum. Hiçbir erkeğin karşısında böyle güçsüz görünmek istemiyordum. Birkaç saniye sonra koridorda yankılanan ayak seslerinin beni takip ettiğini duysam da kartı okutup odadan içeri girdim. Öfkeliydim. Her yeri darmaduman etmek istiyordum ama yapamıyordum. Kafam karmakarışıktı. Ne düşünmem gerektiğini bilmiyordum. Kapının dışında kalan adamın konuşmaları kulağıma çalındığında sessiz kalıp dinledim. Ancak mırıltı gibi sesler geliyordu. Biraz daha yaklaşıp aralık kapıdan izlemeye başladım. Arkası bana dönüktü ve telefonda biriyle İngilizce konuşuyordu.

"İşlerim burada biter bitmez Napoli'de olacağız. Resimleri kaldırın. Tek biri kalmasın."

Ne konuştuğunu anlasam da sır gibi konuşuyordu. Sakladığı şey neydi ve kimden saklıyordu, anlamak güçtü. Benden saklıyor olamazdı değil mi? Saçmaydı çünkü. Kapıya doğru döndüğünde aniden geri çekilip odada ilerledim. Belli ki geliyordu ve onu dinlediğimi anlamasını elbette istemezdim. Ayrıca ona hâlâ öfkeliydim. Elimden gelse bir kaşık suda boğacaktım onu. Kollarımı kavuşturmuş odada bir o yana bir bu yana geziyordum.

Valent bana döndü. "Bak Lâl..." Tam bir şeyler açıklayacakken telefonu çaldı, aramayı reddetse de aşağıya inmesi gerektiğini anlamıştım. Yüzünde sıradan bir ifade hâkimdi. "Bu konuyu konuşacağız. Şimdi gitmem gerek, uslu dur." Umursamaz bakışlarıma dikti gözlerini, ikna edici bir otoriteyle tekrarladı. "Uslu dur."

O uslu durmayacağımı çok iyi biliyordu, ben ise ona ne yapacağımı.

❝Valentino❞

Onunla başka bir yerde tanışabilirdik. Bir parkta, bir durakta, havaalanında ya da başka bir yerde. Ama biz onunla Halikarnas'ta bir barda tanışmıştık. Beni dudaklarımdan öptüğünde kaderim olduğuna inanmıştım. Rüyanızda gördüğünüz biri hiç beklemediğiniz bir anda karşınıza çıkıp sizi öpseydi siz de aynı şeyi düşünmez miydiniz?

Dahası, onunla hiç tanışmayabilirdik bile. Birbirimizi hiç görmeden ölebilirdik. Ki bu ihtimali düşünmek bile istemiyordum. Ben dünya üzerinde olmayan birinin varlığını sevmeye devam ederdim ve herkes bana deli gözüyle bakmaktan çekinmezdi. Ama öyle olmamıştı. Biz hiç olmadık bir yerde karşılaşmıştık. Bu kaderdi. Aksine beni hiçbir şey ikna edemezdi.

Tam ona Melanie ile aramızda olanlar hakkında bir açıklama yapacaktım ki Pietro'nun aramasıyla toplantı saatini geçirdiğimizi fark ettim. Daha fazla uzatamazdım. Ayrıca bu konuşmayı dönüşte de yapabilirdik. Ülkenin her yerinden gelen çeşitli karanlık tarafın liderlerini bekletmek istemiyordum. Bu toplantı bir an önce olsun ve bitsin istiyordum. Yanından ayrılırken aklım onda kalmıştı. Ona uslu dur demiştim. Uslu dur. Bakışlarında hiç de uslu duracağına dair ikna edici bir bakış yoktu.

Aşağıya indiğimde herkes beni bekliyordu. Luigi ise toplantı odasının önünde beni yakalamış söylenmeye kaldığı yerden devam ediyordu. "Nerelerdesin Tanrı aşkına? Bu kadar insan seni bekliyor."

"Abartmayı kes, geldim işte." İki yanı duvar, iki yanı ise boydan boya cam olan toplantı odasına girdiğimde herkes saygıyla ayağa kalktı. Tıpkı küçükken gördüğüm gibi babama gösterilen ihtimamla karşılanıyordum. Şimdi ise yepyeni bir dönem başlıyordu. El sıkışmalar ve kısa sohbetlerin ardından herkes yerlerini aldığında toplantıyı başlatan Luigi olmuştu.

Yarım saat hararetli geçen toplantıda herkes kendi bölgesinde rahatsız olduğu, çözülmesini istediği sorunları ve destek istediği konuları karşılıklı bir biçimde açtı. Birtakım tatmin edici kararlar alındı, havada kalan konular üzerinde konuşulmaya devam edildi ve... O da ne? Toplantı bitimine yakın camdan dışarıya gözlerim daldığında havuz başında onu gördüm. Önce toplantıda bile sürekli onu düşündüğüm için yanlış gördüğümü düşünsem de hayır, bu gerçekti. Son derece gerçek. Lâl vücudunu oldukça ortaya çıkaran davetkâr bir mayokini ile havuz başında salına salına geziyordu. Tanrı aşkına, ne yapmaya çalışıyordu bu kız? Hangimiz daha manyak yarışında falan mıydık? Havuza girmeye hazırlandığında öfkeyle çenemi sıkıp kenetlemiştim. El işaretiyle Pietro'yu yanıma çağırıp gördüğüm manzarayı sessizce ona da gösterdim fakat daha şimdiden masadaki birkaç adam ilgisini çeken bu görüntüye bakmaktan kendini alıkoymuyor gibiydi. Dişlerimin arasından mırıldandım. "Çabuk çıkar onu havuzdan."

"Tamam patron, sakin ol."

Sert bakışlarım masada gezindiğinde manzaraya göz ucuyla bakan biri bile kalmamıştı. Bu kadar insanın odak noktası olması beni delirtiyordu. Böyle bir şeye nasıl cesaret edebilmişti? Bu kızın hiçbir şeyden korkusu yok muydu? Amacının beni delirtmek olduğunu anlamak zor değildi, misilleme yapıyordu ama dozu aştığını ne zaman anlayacaktı?

Ah, Tanrım... Bugüne kadar işlediğim tüm günahların karşılığı olarak bu ölüm meleğini benim için yeryüzüne indirdiğini biliyorum.

Onunla çok işim olduğunu da biliyorum. Ve bildiğim bir şey daha var, onu çok kıskanıyorum.

...

BÖLÜM SORUSU: Sizce Lâl'in bu hareketi karşısında Valentino'nun tepkisi ne olacak? Ve Valent'i deli etmeyi kafasına koymuş Lâl daha neler yapacak?

*

YAZAR NOTU: Herkese merhabalar! Yeni bölüm biraz gecikti çünkü seyahatteydim. ❤️ Tekrar bir seyahatim olacak ama o zamana kadar tatmin edici bölümler gelmeye devam edecek ama ben buralarda yokken siz neler yapmışsınız öyle ya? Halikarnas'ta Bir Gece neredeyse 30 Bin okunma olmak üzere! Belki bu bölümle birlikte 30 Bin okunmayı tamamlarız ve size sürprizim var. 30 Bin okunmaya özel kapak tasarımımızı yaptırdım bileee! Merak ediyorsanız okumaya devam edip okunma kazandırmanız yeterli! Ama lütfen bu süreçte beni mükemmel yorumlarınızdan da mahrum bırakmayın. Sizleri seviyoreee! ✨

Continue Reading

You'll Also Like

706K 1.4K 1
KURTARICIM serisinin 3.ve son kitabıdır. İki el arasında oluşan sevgi, Beyna. Herdem yayınları ile kitap oldu.
11.8K 1.3K 59
Beyza'nın kaderi çiçekten çiçeğe uçması gereken küçücük bir arının kanatlarına yazılmış. Küçük olduğuna bakmayın kendisi genç kızın hayatını temelind...
SARKAÇ By Maral Atmaca

General Fiction

1.5M 96.6K 7
"Delilerin sevdası hoyrat bir fırtına gibidir. Günün başında seni sarsan fırtına, gecenin şafağında ılık bir esintiye dönüşüp kaburgalarının arasına...
7.1K 305 16
23 yıl önce hastanede karışan alevin gerçek ailesini bulması Bakalım alev yeni ailesi ile iyi geçinebilecek mi? alişabilecek mi? Peki ya Yiğiter aile...