Keşke Olsaydı

By bidesvu_

206K 12.9K 9.8K

Sadece keşke olsaydı dediklerimiz... YavBah #1 More

☘ 51'den devam 1 ☘
☘ 51'den devam 2 ☘
☘ 51'den devam 3 ☘
☘ 51'den devam 4 ☘
☘ 51'den devam 5 ☘
ꕥ 51'den devam ꕥ
ღ 51'den devam 1 ღ
ღ 51'den devam 2 ღ
ღ 51'den devam 3 ღ
Yazarınızı Tanıyın
Bölüm 17
Bölüm 17 / 2
⌘ 51'den devam 1 ⌘
⌘ 51'den devam 2 ⌘
⌘ 51'den devam 3 ⌘
⌘ 51'den devam 4 ⌘
❅ 12'den devam 1 ❅
❅ 12'den devam 2 ❅
❅ 12'den devam 3 ❅
✮ 45'ten devam 1 ✮
✮ 45'ten devam 2 ✮
◈ 49'dan devam 1 ◈
◈ 49'dan devam 2 ◈
◈ 49'dan devam 3 ◈
✢ 43'ten devam 1 ✢
✢ 43'ten devam 2 ✢
✢ 43'ten devam 3 ✢
✢ 43'ten devam 4 ✢
✢ 43'ten devam 5 ✢
✢ 43'ten devam 6 ✢
✠ 39'dan devam 1 ✠
✠ 39'dan devam 2 ✠
✠ 39'dan devam 3 ✠
✠ 39'dan devam 4 ✠
✠ 39'dan devam 5 ✠
❀ 25'ten devam 1 ❀
❀ 25'ten devam 2 ❀
❀ 25'ten devam 4 ❀
Sadece bir şey...
✧ 66'dan devam 1 ✧
✧ 66'dan devam 2 ✧
✧ 66'dan devam 3 ✧
✧ 66'dan devam 4 ✧
〄 51'den devam 1 〄
〄 51'den devam 2 〄
〄 51'den devam 3 〄
〄 51'den devam 4 〄
〄 51'den devam 5 〄
❁ 41'den devam 1 ❁
❁ 41'den devam 2 ❁
❁ 41'den devam 3 ❁
❁ 41'den devam 4 ❁
❁ 41'den devam 5 ❁
ÖNEMLİ
❁ 41'den devam 6 ❁
❁ 41'den devam 7 ❁
❈ 23'ten devam 1 ❈
❈ 23'ten devam 2 ❈
❈ 23'ten devam 3 ❈
❈ 23'ten devam 4 ❈
❈ 23'ten devam 5 ❈
❈ 23'ten devam 6 ❈
❈ 23'ten devam 7 ❈
❈ 23'ten devam 8 ❈
❈ 23'ten devam 9 ❈
❈ 23'ten devam 10 ❈
❈ 23'ten devam 11 ❈
❈ 23'ten devam 12 ❈
❈ 23'ten devam 13 ❈
❈ 23'ten devam 14 ❈
❈ 23'ten devam 15 ❈
❈ 23'ten devam 16 ❈
❧ 51'den devam 1 ❧
❧ 51'den devam 2 ❧
❧ 51'den devam 3 ❧
❧ 51'den devam 4 ❧
♧ Özel Bölüm ♧
§ Mini-Özel Seri 1 §
§ Mini-Özel Seri 2 §
§ Mini-Özel Seri 3 §
§ Mini-Özel Seri 4 §
§ Mini-Özel Seri 5 §
§Mini-Özel Seri 6§
§Mini-Özel Seri 7§
DUYURU (10.12.2023)
KO-1
KO-2
KO-3
KO-4
KO-5
KO-6
KO-7
KO-8
KO-9
KO-10
KO-11
KO-12
KO-13
KO-14

❀ 25'ten devam 3 ❀

2K 128 13
By bidesvu_

Lütfen yorum yapın, lütfen 🙏

⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯

Yanağımdaki sıcak dokunuşlarla gözlerimi araladım. Buğulu gözlerimi kırpıştırıp görüşümü netleştirdim.

Karşımda bana hayranlıkla bakan mavileri görünce kasıklarımdaki sızıyı aldırmadan gülümsedim. "Günaydın"

"Günaydın birtanem" dedi Yavuz ve yaklaşıp dudaklarıma minik bir öpücük kondurdu.

Geri çekilince başını yine eski yerine koydu.

Sağ elimi kaldırıp yanağına koydum ve "Güne senin gözlerinle ve dudaklarınla başlamak çok güzel" dedim

"Sen daha güzelsin" dedi baş parmağıyla yanağımı okşayarak.

Bir süre sessizce birbirimizin gözlerine baktık. Derin bakışları içimi kıpır kıpır ederken "Ağrın var mı? " diye sordu

"Biraz"

"Duşa girmek ister misin? " diye sordu

"Şu anda sadece biraz daha uyumak istiyorum" diye karşılık verdim

"Gel buraya" diyerek beni göğsüne çekti. Çıplak bedenim, bedenine değince içime yayılan titreşimle derin bir nefes aldım.

Yavuzun güldüğünü burnundan fısıltı gibi çıkan sesle anladım. Benim de yüzümde bir gülümseme oluştu.

Bedenimden silinmeyen yorgunlukla gözlerimi kapattım ve kocamın göğsünde kendimi uykuya tekrar teslim ettim.

Geri uyandığımda yanımda Yavuzu göremedim. Nerede olduğunu merak ederken yavaşça doğruldum. Her hareketimde kasıklarım sızlarken ayaklarımı yataktan aşağı sarkıtıp sabahlığımı üzerime geçirdim.

Yükümü ayaklarım üzerine verip ayağa kalktım. Paytak adımlarla yatak odamızdan çıktım.

Banyodan su sesleri gelirken alt dudağımı dişledim. İçimdeki arsız kadın beni tamamen ele geçirirken banyoya doğru bir adım attım.

Hala gitmek ve gitmemek arasında gidip gelirken durdum. Sonra vazgeçip arkamı döndüm. Bir adım atacağım sırada içimde büyüyen şehvet buna engel oldu.

Alt dudağımı yavaşça serbest bırakıp tekrar arkamı döndüm ve kendimden emin adımlarla banyonun kapısını açtım.

İçeriye girince Yavuzun adımı seslenmesini aldırmadan bir hamlede sabahlığımın kuşağını çözüp bedenimden tüy gibi kayıp gitmesine izin verdim.

Bir kaç adım daha atıp duşakabinin buğulanan kapısını açtım. Yavuz şaşkınlıkla bana bakarken "Canım, ne oldu? " diye sordu

Omuz silkip,

"Hiçbir şey olmadı" dedim

Mavileri koyulaşmaya başlarken "O zaman burda ne işin var? " diye sordu

Gözlerim bedeninden aşağıya doğru kayan sulara takılınca kendime gelmek için başımı hafifçe iki yana salladım ve Yavuza doğru bir adım daha atıp suyun beni de ıslatmasına izin verdim.

Kollarımı boynuna doladım ve alınlarımızı birleştirip "Seni istediğim için geldim" dedim

Vücudunun kasıldığını hissederken "Olmaz. Zaten ağrın var, canını biraz daha yakmak istemiyorum" dedi

Dudaklarına minik bir öpücük kondurup "Sen benim canımı yakmıyorsun ki. Hem ben istiyorum" dedim

Alnımı alnından çekip yüzümü boynuna gömdüm. Aynı onun dün bana yaptığı gibi boynuna minik öpücükler kondurmaya başladım.

Belimi sıkıp hırıltılı çıkan sesiyle "Bahar, şu anda, ağrın olduğu halde, bunu yaparak canını yakmamı istiyorsun"

Nefesimi üfleyerek "Hayır, sadece sevişmek istiyorum" dedim

Ben bile bu yaptıklarımdan dolayı kendime şaşırırken Yavuzun şaşırmaması mümkün değildi.

Hızlı ve hırıltılı alıp verdiği nefesler beni daha çok onu istemeye sürüklerken boynundan yukarıya doğru öpücükler kondurarak dudaklarına ulaştım.

Alt dudağını dudaklarım arasına aldığım anda beni sertçe buğulanan duşakabinin camına yasladı. Benim yaslanmamla cam olduğu yerde sallanırken Yavuz dudaklarımı sertçe öpmeye başladı.

Başımı Yavuzun omzuna yaslayıp yorgun bedenimi taşımasına izin verdim.

Odaya gelince beni yavaşça yatağın üzerine bıraktı. Saçlarıma minik bir öpücük kondurup dolaba ilerledi. Önce kendi altını giydi. Sonra benim giysilerimi alıp yanıma geldi.

Bana doğru eğilip saçlarımı tekrar öptü ve "İyisin di mi? " diye sordu

Kollarımı boynuna dolayıp "İyiyim" dedim

Başıyla beni onayladı. Eli bornozumun kuşağına gittiğinde "Üstünü giyin de hasta olma" dedi

"Ben giyinirim" dedim

Beni takmadan, üzerimi giydirmeye başladı. Onun bu haline şaşkınlıkla bakarken yanımdan ayrıldı.

Geri geldiğinde elinde tarağım vardı. Usulca arkama geçip başımdaki havluyu çıkarttı ve saçlarımı taramaya başladı.

Nazik dokunuşları beynimin uyuşmasına neden olurken yavaşça arkamı döndüm.

Kollarımı boynuna dolayıp,

"Ben seni hiç böyle bilmezdim sarı komutan" dedim

Kaşları çatılırken anlamayarak "Nasıl bilmezdin? " diye sordu

"Böyle işte. Bak, mesela daha düne kadar dışardan tam bir hödük gibi duruyordun. Haa, bir de soğuk nevale gibi. Ama şimdi öyle değilsin. Romantiksin, beni giydiriyorsun, saçlarımı tarıyorsun... Bana sanki küçük kızınmışım gibi davranıyorsun"

Yanağımı okşayarak,

"Ben seni kendimden uzak tuttuğum için görmedin bu yönümü. Haa, bana soğuk nevale demeni de yazdım bir kenara" dedi

Küçük bir kahkaha atıp "Ama öyle gibiydin Yavuz. Bir şey dediğim zaman tersliyordun, sorularıma kısa cevaplar verip beni başından savıyordun, iki kelime bile etmiyordu bana." Durdum. Kısa bir süre düşündüm. "Ama bu sanırım bir yıl ayrı kalmadan önceydi. Çünkü sonradan değiştin" dedim

"Sonradan değiştim çünkü senden daha fazla uzak kalmak istemedim. Ne kadar yakın olursam o kadar canın yanacak. Biliyorum. Ama senden uzak duramıyorum" dedi

"Durma zaten. Bana uzak durma. Hep böyle yanımda ol, hep beni sev, biz hep beraber olalım" dedim

Alnını alnıma yasladı. Göz kapaklarım ağırlaşıp kapanırken,

"Bundan sonra hep beraber olacağız. Hiç ayrılmayacağız" dedi ve dudaklarıma minik bir öpücük kondurdu.

"Hadi kahvaltımızı edelim" dedi

Başımla onayladığımda ayağa kalktı. Bir elini bacakların altına geçirdi, diğeriyle de belimi kavradı ve beni kucağına aldı.

Kollarımı boynuna dolayıp,

"Ben yürürdüm sevgilim" dedim

"Ağrıların geçene kadar seni kucağımda taşıyacağım birtanem" dedi yatak odasından çıkarken

Tam konuşmak için ağzımı araladığımda evin halini görünce sustum. Demin konuşmak için araladığım ağzım, şimdi şaşkınlıkla aralanmıştı.

Evin her yanına dağılan kıyafetlerimize bakıp,

"Burayı biz mi bu hale getirdik? " dedim şaşkınlıkla

"Geceki ve sabahki performansımıza bakılırsa az bile dağılmış" dedi

Bakışlarımı yerdeki kıyafetlerden çekip Yavuza baktım ve sahte bir kızgınlıkla kaşlarımı çatıp "Terbiyesiz" dedim

Küçük bir kahkaha atıp "Hatırlatırım demin banyoya yanıma gelen sizdiniz bayan Karasu" dedi

Anında utanarak yüzümü boynuna gömüp saklandım ve "Tamam bende terbiyesizmişim" dedim

Yavuzun dudaklarından bir kahkaha daha döküldü. Yüzümü daha çok gizlemeye çalışmak istercesine daha çok sokuldum ona ve "Gülmesene" diye mırıldandım

Yavuz gülmeye devam ederken mutfağa geldi. Beni tezgahın üzerine oturttu. "Sen burda oturuyorsun ve benim bize kahvaltı hazırlamamı bekliyorsun" dedi. Dudaklarıma minik bir öpücük kondurup dolaba doğru adımladığında bir kez daha şaşırdım.

Her kelimeyi vurgulayarak "Yavuz Karasu bize kahvaltı mı hazırlayacak? " dedim

"Daha bunlar ne ki doktor hanım? " dedi omzunun üstünden bana bakarak

"Beni daha fazla ne kadar şaşırtabilirsin çok merak ediyorum sarı komutan"

Dudak büküp "Bilmem" dedi ve yandan bir gülüş attı bana.

Yavuz kahvaltıyı hazırlarken bende onu izlemeye başladım. İşini büyük bir dikkatle yaparken yüzünün aldığı şekil yüzümde bir gülümseme oluşturdu.

Dilime dolanan şarkıyı mırıldanarak masamın üzerinde duran kahve bardağıma uzandım. Bardağı dudaklarıma görürdüğümde kahvemi bittiğini anladım. Ben dudak bükerek boş bardağa bakarken odamın kapısı açıldı.

Kimin geldiğine bakınca elinde iki kahve bardağıyla Melisanın geldiğini gördüm. Biten kahvemin yenilmesine ayrı, Melisayı görmeme ayrı sevinirken Melisa söze girdi:

"Ayy, Bahar, dün Yavuzun sürprizi neymiş? Çok merak ettik kızlarla"

İki elimi de havaya kaldırıp yüzümdeki kocaman gülümsemeyle yüzüklerimi gösterdim ve "Gerçek evlenme teklifi aldım" dedim

"Yaa, çok mutlu oldum arkadaşım" dedi Melisa sevinçle

"Bende" dedim gülümseyerek ve Melisanın getirdiği kahveden bir yudum aldım.

"Eee, başka ne oldu gece? Anlatsana" dedi

Yanaklarımın kızardığını hissederken başımı öne eğdim. Melisa anında küçük bir kahkaha atıp "Siz kesin seviştiniz. Değil mi? " dedi

"Yani, evet" dedim utançla

"Yanakların kazağınla aynı renge döndü Bahar Karasu'cuğum" dedi

Elimi yüzüme yelpaze gibi sallarken "Yah, utanıyorum işte" dedim

"Sen şimdi bizden utanıyorsun ama kasıklarına koyduğun sıcak su torbasına bakılırsa gece pek utanmamışsın" dedi

Gözlerimi pörtletip Melisaya baktım ve "Terbiyesiz terbiyesiz konuşmasana yaa" dedim

Melisa gülerek "Tamam, sustum. Ama şunu da unutma, ben susarım Nazlı susmaz" dedi

"Onu da susturmanın yolunu bulurum artık" dedim

Melisa dudaklarına götürdüğü kahvesinden bir yudum aldıktan sonra "Güler abla akşam beni de çağırdı" dedi

"Bizimkilerle tanışmış olursun işte" diye karşılık verdim

"Siz genelde restorana giderdiniz. Şimdi neden evde toplanıyorsunuz? " diye sordu

"Time yeni biri gelmiş. Ona sıcak aile ortamımızı daha iyi yansıtmak içinmiş" dedim

"Sizi bir kilometre öteden gören bile aile sıcaklığınızı anlar" dedi Melisa gülerek

Utançtan kıpkırmızı kalmış yanaklarımla domatesleri doğramaya devam ederken Güler abla imdadıma yetişti.

"Kızlar, Baharın üzerine gitmeyin. Belli ki utanıyor. Hem siz ne ara bu kadar terbiyesiz oldunuz? "

"A-a? Bizim neremiz terbiyesiz annecim? " dedi Nazlı gülerek

"İki kişinin özeline bu kadar çok girdiğiniz andan beri" dedi Güler abla

"Biz sadece onların na-" Eylem devam edemeden Su ağzını kapattı ve "Bence de susalım artık yoksa iki evli olarak Güler abla ve Bahar bizi öldürecek" dedi gülerek

Arkamı dönüp kızlara bıçağımı sallayarak "Hazır bıçağım da elimde... Bakın sizi baştan uyarıyorum, eğer beni utandırmaya çalışırsanız hepinizi gebertirim. Hele ki siz ikiniz" dedim bıçağımla Eylem ve Nazlıyı göstererek

"Kendi aramızda utandırırız ama babamın yanında utandırmayız" dedi Nazlı tek kaşını kaldırarak

"Valla ben her türlü subliminal mesajımı veririm" dedi Eylem kahkaha atarak

"Bende Fethiye geçen gün telefonunu karıştırıp eski sevgilisiyle olan fotoğrafı var mı yok mu diye baktığını söylerim" dedim tehditkar bir tonla

Gülümsemesi yavaş yavaş solarken "O da telefonunu benim odamda unutmasaydı" dedi

Gözlerimi kocaman aralayıp "Senin odanda? " dedim

Anında gözlerini aralayıp "Yok artık, Bahar. Odam dedim ben. Yatak odam demedim. Taburdaki odam" dedi

"Anlaşılan dünden sonra Baharın içine fesatlık kaçmış" dedi Nazlı gülerek

"En azından senin kadar fesat değil" dedi Eylem gülerek

"Ne münasebet ? Ben fesat falan değilim" diye karşılık verdi Nazlı gülerek

Su Nazlının taklidini yaparak "Bahar ne olur boynundaki izleri göster, ne olur" dedi. Ardından da kahkaha attı.

Bende dayanamadım ve gülmeye başladım.

"Aldığı ilaç iyi gelmiş bazılarına" diyerek elindeki masa örtüsüyle Melisa içeriye girdi.

Olumlu anlamda başımı sallayarak Melisayı onayladım. Ağrılarım için ilaç içmek gerçekten iyi gelmişti. Sabahtan beri nasıl akıl edip içmediysem?!

Zaman yine hep olduğu gibi geçip giderken yemekler neredeyse hazırlanmıştı.

Islak ellerimi silip kalçamı sıcacık kalorifere yasladım. Ellerimi de sıcak metale koyup ısıtmaya başladım. Elleri hep soğuk olan kişilerden olmak bu yüzden çok zor işte. Kışın hep çatlar, iki saniyede buz gibi olurdu.

Kapının çalmasıyla ellerimin neden bu yapıya sahip olduğunu sorgulamayı bıraktım. Güler abla kapıyı açmaya giderken bende yerimden ayrıldım ve onu takip ettim.

Arkama baktığımda tüm kızların sıra sıra arkamdan geldiğini gördüm. Aklıma annesini takip eden civcivler gelince kendime hakim olamayıp kahkaha attım.

Kızlar bana deliymişim gibi bakarken "Aklıma annesini takip eden civcivler geldi. Baksanıza bizde Güler ablanın arkasından ip gibi dizilip geldik" dedim

Kızlarda benimle bir kahkaha atarken Güler abla kapıyı açtı.

"Pek bir neşelisiniz hanımlar. Kahkahalarınız sokağın başından duyulacak neredeyse" dedi Erdem abi

Biz gülümseyerek karşılık verirken Güler abla, Erdem abiye cilve yapar gibi karşılık verdi.

Biz kızlarla kendimizi tutamayıp tekrar kahkaha atarken Erdem abi içeriye girdi.

Erdem abiden sonra içeriye babam girince sarıldım ona. Ardından sıra sıra içeriye giren tim üyelerine sarıldım.

Mücahit içeriye girmek yerine olduğu yerde dururken ne olduğunun anlamak için ona baktım. Melisaya olan bakışlarını görünce Ateşle aynı anda kahkaha atmaya başladık.

Eylemde bize katılırken "Dayıoğlu Mücahit bile senden önce evlenecek bu gidişle" dedim

"Mücahit geçtim kundaktaki bebek bile benden önce evlenecek teyzekızım" dedi Ateş

Ateşin dediğiyle kahkaham daha da artarken Eylem başını Fethinin omzuna koydu ve ayaklarını yere vura vura gülmeye başladı. Deli kız işte.

"Abi bir girin içeriye artık. Kapıda ağaç olduk" dedi Feyzullah isyanla

Mücahit Feyzullahı duymadan Melisaya büyülemiş gibi bakmaya devam ederken Ateş, Mücahiti iterek içeriye soktu.

Ben hala gülerken herkes sevgiliyle beraber içeriye geçti. Kapıda tek ben kalırken Yavuz tek koluna belimi sardı.

Karşımdaki mavilere baktım. Kolumu Yavuzun kolunun üstüne koydum. Yanağımla boynumun birleştiği yeri öpüp geri çekilmeden "İyi misin? " diye fısıldadı

Ağrılarımı kastettiğini anlayınca "Evet" dedim

Gülümseyerek geri çekildi ve içeriye girdi. Yavuzun arkasından içeriye hastanedeki adam girince şaşkınlıkla ona baktım. O da aynı şekilde bana baktı.

Kendime gelmek için silkelendim ve "Kapıda durmak yerine içeriye girmeye ne dersin? " dedim

Kendine gelmek için usulca başını iki yana salladı ve içeriye girdi.

⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯

Bu bölümümüz de bittiii.

Haa, bu arada bu serinin bir bölümü daha var.

Veee her bölüm sonu yazdığım klasik şey😂:

Umarım hoşunuza giden bir bölüm olmuştur.

Yaa, ben sanırım bu bölüm Baharı çok arsız yaptım yaa 🙈🙈  Utandımmm🙈

Neyse uzatmayacağım. Yeni bölüme kadar kendinize iyi bakın 💋 💕

Continue Reading

You'll Also Like

108K 599 57
Tamamlanmış kitapları aramakla zaman kaybetmenize gerek yok. Her kitapsevere uygun çeşit ceşit kitapları burada bulabilirsiniz. NOT: Eğer sizin de ta...
284K 11.6K 111
Yavuz ve Bahar'ın hem bilindik hem bilinmeyen hikayesi. Söz'deki Yavuz ve Bahar burda, benim kalemimde biraz daha farklı. Diziyle paralellikler var...
13.5K 990 14
Normal bir mahalle aşkında abinin arkadaşı kıza aşık olur ve kızı aşkına inandırmak için elinden geleni yapar. Ya kız bu adamı sevmezse? Ya ona zorla...
1M 49.4K 47
"Adios amigo." Söylemeyi en çok sevdiği cümlelerden biri olmuştu her zaman. Arkasında bıraktığı cesetlere bakarak söylerdi bu iki kelimeyi ve yüzün...