Keşke Olsaydı

By bidesvu_

206K 12.9K 9.8K

Sadece keşke olsaydı dediklerimiz... YavBah #1 More

☘ 51'den devam 1 ☘
☘ 51'den devam 2 ☘
☘ 51'den devam 3 ☘
☘ 51'den devam 4 ☘
☘ 51'den devam 5 ☘
ꕥ 51'den devam ꕥ
ღ 51'den devam 1 ღ
ღ 51'den devam 2 ღ
ღ 51'den devam 3 ღ
Yazarınızı Tanıyın
Bölüm 17
Bölüm 17 / 2
⌘ 51'den devam 1 ⌘
⌘ 51'den devam 2 ⌘
⌘ 51'den devam 3 ⌘
⌘ 51'den devam 4 ⌘
❅ 12'den devam 1 ❅
❅ 12'den devam 2 ❅
❅ 12'den devam 3 ❅
✮ 45'ten devam 1 ✮
✮ 45'ten devam 2 ✮
◈ 49'dan devam 1 ◈
◈ 49'dan devam 2 ◈
◈ 49'dan devam 3 ◈
✢ 43'ten devam 1 ✢
✢ 43'ten devam 2 ✢
✢ 43'ten devam 3 ✢
✢ 43'ten devam 4 ✢
✢ 43'ten devam 5 ✢
✢ 43'ten devam 6 ✢
✠ 39'dan devam 1 ✠
✠ 39'dan devam 2 ✠
✠ 39'dan devam 3 ✠
✠ 39'dan devam 4 ✠
✠ 39'dan devam 5 ✠
❀ 25'ten devam 1 ❀
❀ 25'ten devam 3 ❀
❀ 25'ten devam 4 ❀
Sadece bir şey...
✧ 66'dan devam 1 ✧
✧ 66'dan devam 2 ✧
✧ 66'dan devam 3 ✧
✧ 66'dan devam 4 ✧
〄 51'den devam 1 〄
〄 51'den devam 2 〄
〄 51'den devam 3 〄
〄 51'den devam 4 〄
〄 51'den devam 5 〄
❁ 41'den devam 1 ❁
❁ 41'den devam 2 ❁
❁ 41'den devam 3 ❁
❁ 41'den devam 4 ❁
❁ 41'den devam 5 ❁
ÖNEMLİ
❁ 41'den devam 6 ❁
❁ 41'den devam 7 ❁
❈ 23'ten devam 1 ❈
❈ 23'ten devam 2 ❈
❈ 23'ten devam 3 ❈
❈ 23'ten devam 4 ❈
❈ 23'ten devam 5 ❈
❈ 23'ten devam 6 ❈
❈ 23'ten devam 7 ❈
❈ 23'ten devam 8 ❈
❈ 23'ten devam 9 ❈
❈ 23'ten devam 10 ❈
❈ 23'ten devam 11 ❈
❈ 23'ten devam 12 ❈
❈ 23'ten devam 13 ❈
❈ 23'ten devam 14 ❈
❈ 23'ten devam 15 ❈
❈ 23'ten devam 16 ❈
❧ 51'den devam 1 ❧
❧ 51'den devam 2 ❧
❧ 51'den devam 3 ❧
❧ 51'den devam 4 ❧
♧ Özel Bölüm ♧
§ Mini-Özel Seri 1 §
§ Mini-Özel Seri 2 §
§ Mini-Özel Seri 3 §
§ Mini-Özel Seri 4 §
§ Mini-Özel Seri 5 §
§Mini-Özel Seri 6§
§Mini-Özel Seri 7§
DUYURU (10.12.2023)
KO-1
KO-2
KO-3
KO-4
KO-5
KO-6
KO-7
KO-8
KO-9
KO-10
KO-11
KO-12
KO-13
KO-14

❀ 25'ten devam 2 ❀

2.2K 133 42
By bidesvu_

Lütfen satır arası yorum yapın. Sizin yorum ve oylarınız benim için çok değerli. Lütfen 🙏

⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯

Genç kadın elindeki anahtarı yuvasına sokup bir tur çevirdi. Kapı küçük bir 'tık' sesiyle açıldı. Anahtarı yuvasından çıkartıp içeriye girdi ve kapıyı kapattı.

Genç kadın sessiz adımlarla salona girdiğinde gördüğü manzarayla yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu.

Telefonunu çantasından çıkartıp sevdiği adamın göğsünde uyuyan arkadaşının ve abisi bildiği adamın resmini çekti.

Aklına gelen şeyle kenarda masanın üzerinde duran kağıt ve kalemi alıp bir şeyler yazdı. Ardından elindeki anahtarla beraber kanepenin önündeki sehpanın üstüne, görebilecekleri bir şekilde koyup evden çıktı.

Kısa bir süre sonra göğsündeki ağırlıkla gözlerini yavaşça araladı Yavuz. Bulanık gören gözlerini kırpıştırıp göğsündeki ağırlığın nedenine baktı.

Masum masum uyuyan kadınını görünce yüzünde bir gülümseme oluştu. Sevdiği kadının saçlarını öpüp onu izlemeye başladı. Yüzünü ezberler gibi uzun uzun izledi onu.

Bahar huzurla yumduğu gözlerini, huzurla araladı. Hala Yavuzun göğsünde olduğunu anlayınca başını kaldırıp adamına baktı. Yüzünde gülümsemeyle ona bakan mavilerle karşılaşınca yüzünde oluşan tebessümle,

"Günaydın" dedi

"Günaydın birtanem" dedi Yavuz ve Baharın saçına bir öpücük kondurdu.

"Güne seninle başlamak çok güzel" dedi Bahar

"Bundan sonra güne hep benimle başlayacaksın" dedi Yavuz

"Güne seninle başlamak her şeye değer" dedi Bahar

Yavuz yüzündeki gülümsemeyle Baharın dudaklarına minik bir öpücük kondurdu. Bahar gülümseyerek başını Yavuzun göğsüne tekrar koydu.

Birden aklına gelen şeyle yattığı yerde doğrulup,

"Saat kaç oldu? İşe geç kalmayalım birde" dedi. Sehpanın üzerindeki telefonunu almak için uzandığında, kağıdı ve anahtarı gördü. Telefonu almayı es geçip kağıdı eline aldı.

Yavuzda yattığı yerden doğrulup Baharla beraber kağıtta yazılanları okudu.

'Günaydın teyzekızım ve Yavuz abicim. Sabah geldim sizi görünce uyandırmaya kıyamadım. Çok tatlı uyuyordunuz. Teyzekızım bu arada artık evinizin anahtarının kopyasının bende kalmasına gerek yok. Sonuçta siz evlisiniz. Anahtarın bende olması uygun olmaz. Yavuz abime verirsin bunu.'

Yavuz Baharla baş başa yaptıkları ilk kahvaltıdan sonra tabura geldi. Bundan sonra her şeyin güzel olacağını hissediyordu. Ya da öyle olmasını istediği içindi bu his...

Ortak odaya gireceği sırada gelen er buna engel oldu. Er, Yavuza, Erdemin çağırdığını bildirince Yavuz ortak odaya girmek yerine Erdemin odasına ilerledi.

Time yeni katılan Bilal, Yavuzu kapıdan görünce ve içeriye girmediğini fark edince,

"Bu Yavuz komutan biraz değişik bir adam sanırım" dedi

Fethi bakışlarını kitabından çekip yandan yandan Bilale bakarken,

"Nesi değişik? Adam gibi adam işte" dedi

"Yani, askerlerine, askeriymiş gibi davranmıyor. Komutan ve asker arasında bir mesafe olması lazım." dedi Bilal

"Dayıoğlu biz operasyon dışında komutan asker değil, abi kardeş oluyoruz"

"Yavuz komutanım hayatımda gördüğüm en adam gibi adamdır. Hepimizi tek tek sever, sayar. Karabatak abimin de dediği gibi biz kardeşiz" dedi Feyzullah

"Abi kardeşseniz ve sizi sevip, sayıyorsa dün operasyonda neden onu o teröristin üstünden alınca size sinirlenip bağırdı?" diye sordu Bilal tek kaşını kaldırarak

"Orada olanlar bambaşkaydı. Yeni olduğun için bilmiyorsun. Yavuz komutanımın yerinde o anda kim olsa aynısını yapardı." dedi Ali Haydar

"Ne yani? Kim olsa o adamı öldüresiye döver miydi? Doktor adamın burnunun kırıldığını söyledi" dedi Bilal

"Valla ben komutanımın yerinde olsam adamın yedi sülalesini s****dim. Sırf komutanım delirdi, birde ben başlarına çıkmayayım diye zor tuttum kendimi" dedi Mücahit

"Siz böyle dedikçe Yavuz komutanın neden delirdiğini iyice merak ettim bak" dedi Bilal

"Şöyle güzel kardeşim: Bir tane adam olduğunu düşün. Onun da senin sevdiğin kadının yedi yirmi dört takip ettiğini ve yetmezmiş gibi gece vakti evine girip o uyurken gizlice fotoğrafını çektiğini düşün. Sonra sevdiğin kadınla tehdit edildiğini. Ha, o da yetmezmiş gibi bu adamın babanı öldürmeye çalıştığını düşün." dedi Mansur

"Ovv, tamam, hak verdim şimdi" dedi Bilal

"Aga o değil de komutanım yengemin taşınmasını istemişti. Ne yaptı ki yengem o işi? Yardım falan lazımsa boşken gidelim yanına" dedi Mücahit

"O iş çoktan halloldu dayıoğlu. Ev bulundu, eşyalar taşındı, hatta yerleşti bile" dedi Ateş

"Sen ne zaman görüştün? " diye sordu Fethi

"Eylem söyledi" dedi Ateş

"Benim sevgilimi benden çok görüyor adam resmen yaa" dedi Fethi isyanla

"Sende benim sevgilimi benden çok görüyorsun dayıoğlu" dedi Ateş

"Nasıl sevgilin? " diye sordu Feyzullah şaşkınlıkla

Ateş ne dediğini fark edince "Yani, orası biraz karışık. Boş verin yaa" diye geveledi

Kimsenin konuşmaya fırsatı olmadan Yavuz ortak odaya girdi. Herkes ayağa kalkarken Yavuz rahat olmaları için komut verip tekli koltuğa oturdu.

"Dün örgütün elinden kurtarılan kadının ifadesi alınmış. Psikolojik olarak durumunu öğrenmek için hastaneye götürülecek."

"Ben götürsem olur mu komutanım? " diye sordu Bilal hemen

"Ne bu heves dayıoğlu? Kızdan etkilendin mi yoksa? " dedi Ateş sırıtarak

"O kızdan değil de dün hastanede gördüğüm bir kızdan hoşlandım. Onun için..." dedi Bilal

"Kim bu kız? Yani burda hepi topu beş doktor var. Onun da dördü kadın" dedi Feyzullah

"İsmini öğrenemedim. Ama böyle siyah saçları vardı. Gözleri de siyahtı. Fiziği desen on numara beş yıldız" dedi Bilal

"Yengem kampta çalıştığı için uyarı yapmak durumunda hissetmiyorum kendimi" dedi Mücahit

"Her kara kaşlı, kara gözlü senin yengen mi dayıoğlu? " dedi Ateş

"Kahverengi" dedi Yavuz

"Anlamadım komutanım? " diyerek Yavuza döndü Ateş

"Baharın gözleri siyah değil, kahverengi" diye tekrar etti Yavuz

"Baya yakından incelemişsiniz herhalde komutanım" dedi Mansur sırıtarak

"Oğlum insan kendi karısının göz rengini bilmese ayıp" dedi Fethi

"Evli olduğunuzu biliyordum komutanım" dedi Bilal

"Yeni geldin. Normal" dedi Yavuz

Yavuzun hemen arkasına Mücahit "Deminden beri yenge diyip duruyoruz ya aga" dedi

"Ne biliyim ben? Komutanımın parmağında alyans olmayınca sevgilisi falan sandım" dedi Bilal

"Onu hiç hatırlatma. Komutanım benim kardeşimi kuru kuruya aldı zaten" dedi Fethi gülerek

"Hakketen komutanım. Ne bir tuzlu kahve, ne bir kına, ne bir düğün... Hiçbir şey yok." dedi Ateş

"Oğlum durumları bilmiyormuş gibi konuşmayın. Şartlar bizim için normal olsa niye yapmayayım bu dediklerinizi" dedi Yavuz

"Hala geç değil komutanım" dedi Ali Haydar

"Benim kafam çok karıştı" diye araya girdi Bilal

Eylem kollarını önünde çaprazlamış bir şekilde kapıya yaslanırken konuşmaya başladı.

"Söyle açıklayayım ben: Yavuz ve Bahar başta formaliteden evlendi. Yavuz Baharı köpek gibi sevmesine rağmen öküzlük yapıp kalbini Bahara açmadı. Ki bu konuda ben Yavuza çok kızdım. Neyse işte daha fazla dayanamayıp Bahara gerçek duygularını açıkladı. Bu olalı da daha bir kaç gün oluyor" dedi

Elimdeki dosyayı karşımda duran, dün gördüğüm, adama uzatıp,

"Bir süre psikolojik destek alması lazım. Kolay şeyler yaşamamış" dedim

"Terör örgütünün elinde rehin kalmak kimse için kolay değil" dedi adam

"Tahmin edebiliyorum" diye karşılık verdim

"Daha önce buna benzer bir olay yaşamışsınız gibi konuştunuz"

"Sayılır," dedim aklıma tabuta konulduğum o gün gelip içime bir ürperti yayılırken

"Bence sayılırdan daha fazlası olmuş. İsterseniz size bir kahve ısmarlayabilirim. Ve sizde o sırada bana biraz ondan ve ya daha güzeli kendinizden bahsedebilirsiniz" dedi

Duyduklarım karşısında gözlerim irice aralanırken "Bu pek mümkün değil" dedim

Elini koluma koyup,

"Neden mümkün olmasın? Bence gayet mümkün. Yani ben sizi daha yakından tanımayı çok isterim" dedi

Bir adım geri atıp elinin kolumdan düşmesini sağladım ve "Beyefendi ben evliyim" dedim

Yüz ifadesi anında değişirken "Parmağınızda yüzük yok" dedi

"Parmağımda yüzük olup olmaması sizi ilgilendiren bir durum değil. Siz evli olduğumu bilin. Ve bir daha evli olan birine bir şeyler ısmarlamak istemeyin" dedim

Elimdeki kalemi göğsümün üstündeki cebime sıkıştırıp arkamı döndüm ve kalan işlerimi halletmek için bankoya ilerledim.

Doldurmam gereken dosyayı elime aldım. Cebimdeki ağır, metal kalemi elime alınca üzerindeki yazı yine ve yeniden gözüme ilişti.

Karasu

Yüzümde oluşan tebessümle kaleme bakmaya devam ettim.

Bu kalemin anlamı benim için çok büyüktü. Hamit babamın bunu verirken ki sözleri benim için daha değerliydi.

'Karasu ailesinin üyesi olan herkeste bu kalemden var, gerçek Karasu olan herkeste... Herkes dediğime bakma. Aslında bundan sayılı kişide var. Biri Gülümser'imindi, biri benim, biri Yavuzun. Bu da senin. Sen artık Karasu'sun kızım. Beni belki baban olarak kabul etmezsin ama sen benim kızımsın. Yavuzumun hayatına adım attığın ilk gün benim kızım oldun'

İşte o gün benim için unutulmaz bir gündü. O gün hem öz babamın gerçekte nasıl biri olduğu öğrenip ondan nefret etmiştim, hem de daha ilk anda beni öz babamdan bile daha çok sevdiğini anladığım bir babam olmuştu. Hamit babam...

Onu bu kadar çabuk nasıl benimsediğimi bende bilmiyorum ama oldu işte.

Telefonumun çalması beni kendime getirirken elimi cebime atıp telefonumu çıkarttım.

Nazlının aradığını görünce beklemeden açtım.

Nazlı direkt "Teyzekızım hemen ama hemen bize geliyorsun" dedi

"İşim var teyzekızım. Konuşma işini sonraya bıraksak" diye karşılık verdim

"Olmaz. Hem senin işin yok. Senin için izin işini Melisacığım halletti. O yüzden sen hemen buraya geliyorsun" dedi

Pes etmekten başka çarem olmadığını bildiğim için Nazlının dediğini yaptım.

Ceketim ve çantamı odamdan alıp taksiye bindim. Eve gelince Nazlının dışında Eylem ve Suyun da burada olduğunu gördüm.

Ben daha nefes almaya bile fırsat bulamazken Nazlı hemen yanıma gelip beni aynanın karşısına oturttu ve "Çok işimiz var teyzekızım" dedi

Şaşkınlıkla Nazlının aynadaki yansımasına bakarken "Ne acelesi? Noluyor yaa? " dedim

"Valla Baharcım aslında çok güzel şeyler oluyor. Bak bunun karşısında ben bile heyecanlanıyorsam gerisini sen düşün" dedi Eylem

"Ne olduğunu biri bana anlatabilir mi? " diye sordum ısrarla

"Bizde bilmiyoruz Bahar. Sadece Yavuz abiden aldığımız talimatları yerine getiriyoruz" dedi Su

"Yavuz mu? " dedim şaşkınlıkla

Nazlı yüzünde oluşan gülümsemeyle saçımı nasıl yapacağını anlatmaya başladı. Ben Yavuzun neyin peşinde olduğunu merak ederken Su arkama geçip saçımı yapmaya başladı.

Saçlarımı hafif bir şekil verip doğal görülmesi sağlanırken Nazlı hafif bir makyaj yaptı.

Ne olduğunu sürekli sorup dursam bile cevap alamadım.

Saçım ve makyajım bitince Nazlı beni yatağın önüne sürükledi. Eylem eline  yatağın üzerinde duran siyah kutunun kapağını açmadan hemen önce "Kocanın seçimi" dedi

Ardından kutunun içinden bordo bir elbise çıkarttı. Elbiseyi görünce şaşkınlıkla baka kaldım.

Benim kocam benim giymem için bu elbiseyi seçmiş.

Ben daha elbiseden gözlerimi alamazken kızlar beni kendime getirdi. Ve elbiseyi giymemi sağladılar.

Elbise üzerime tam olmuştu. Geniş yakalı omzu sayesinde köprücük kemiğim açıkta kalırken öne doğru inen dekoltesi vardı. Elbise dizimin yaklaşık iki karış üstünde bitmişti ve bacak boyumu daha net ortaya çıkarmıştı.

Aynada hayranlıkla kendime baktım. Uzun zamandır olmadığım kadar güzel olmuştum.

Suyun uzattığı ayakkabıları ayağıma giyip çantamı elime aldım. Eylemin omzuma attığı siyah paltomu düzeltip kızların yönlendirmesiyle dışarıya çıktım.

Kapının önünde duran taksiye bindim. Şoför arabayı kızlardan aldığı adrese doğru sürerken heyecanla dışarıyı izlemeye başladım.

Taksi durunca geldiğimizi anladım ve indim. Bir restoranın önündeydim. Kalbim heyecandan deli gibi çarparken usul adımlarla içeriye girdim.

Kapıdaki görevli omzumdaki paltoyu alınca eliyle gösterdiği yöne doğru ilerledim.

Ortamda loş bir ışık vardı. Bu loş ışık ortama romantik bir hava katarken yerdeki mumlar ona eşlik ediyordu.

Yüzümde kocaman gülümsemeyle mumları takip ettim. Mumlar son bulunca restoranın tam ortasında duran bir masa gördüm. Tam ortasında mum yanıyordu.

İçeride benden başka kimse yoktu. Tek ses etrafta yankılanan o melodiydi.

Ben hayranlıkla etrafı incelerken belime dolanan kollarla irkildim. Gelenin Yavuz olduğunu anlamam hiç güç olmamıştı.

Tenimi yalayıp geçen nefesi kalbimin biraz daha hızlı atmasına neden olurken usulca arkamı döndüm.

Yavuz belime daha sıkı sarılırken kollarımı boynuna doladım.

"Beğendin mi? " diye sordu

"Beğenmek ne kelime, bayıldım" dedim

"Bende sana bayıldım ama elbiseyi seçerken göğüslerini hesaba katamamışım" dedi işaret ve orta parmağını dekoltemden içeri sokup elbisemin önünü yukarıya çekerken

"Acaba biraz öküz müsün sarı komutan? " dedim

Yavuz elini dekoltemden çekip belimi sardı ve "Sadece aşığım doktor hanım" dedi

Yüzümdeki gülümseme büyürken sıcak dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Anında dudaklarımı araladım. Alt dudağımı dudakları arasına aldı.

İnce dudaklarım dolgun dudakları arasında ezilirken kalbim deli gibi çarpıyordu. Sanırım buna alışmam pek mümkün değil.

Dudağı dudaklarım arasından kayıp gitti. Kapanan gözlerimi açtım ve karşımdaki mavilere baktım.

"Hadi yemeğimizi yiyelim" dedi

Başımla onaylayıp beni yönlendirmesine izin verdim. Masanın önüne gelince sandalyemi çekti. Yüzümdeki gülümsemeyle oturdum.

Yavuzda karşıma oturunca yemeğimizi yemeğe başladık. Sohbet ede ede yediğimiz yemeğin arkasından çalmaya başlayan o güzel melodiyle yanıma gelip elini bana uzattı.

"Bu güzel kadın benimle dans etmek ister mi? "

Elimi avucuna koyup "Sizin gibi yakışıklı birine hayır demek mümkün değil" dedim

Gülümseyerek bana bakarken ayağa kalktım. Masadan uzaklaşınca ellerini belime koydu. Bende kollarımı boynuna doladım.

Alnını alnıma yaslayınca gözlerimi kapattım. "Bu olanlar rüya değil di mi? Uyanınca sen yine gitmeyeceksin?"

"Bundan sonra gitmek yok. Sadece sen ve ben varız. Biz varız" dedi

Dudaklarıma değen nefesi beni heyecanlandırırken tekrar konuşmaya başladı.

"Bahar, canım, bugüne kadar ikimizde kolay şeyler yaşamadık. Kırdık, kırıldık, önümüze engeller çıktı... Ama atlattık. Ne olursa olsun bir olduk. Evlendik. Başta formalite olsa bile şimdi gerçek. Gönül isterdi ki böyle olmasın. Seninle başka bir şekilde karşılaşayım, senin peşinde koşayım, sonra sevgili olalım, nişanlanalım, evlenme teklifi edeyim, en son evlenelim. Ama bizim ilişkimiz tersten ilerliyor. Buna rağmen senden her kadının yaşamak istediği o güzel anları çalamam"

Yavuzun dedikleriyle gözlerim dolmaya başlarken gözlerimi açtım.

Belimdeki elini çekip cebinden kırmızı kadife bir kutu çıkarttı. Şaşkınlıkla ağzım açılırken kutunun ağzını açtı.

"Benimle evlenir misin Bahar? Benimle gerçekten evlenir misin? "

Gözümden bir damla yaş akıp yanağımdan süzülürken "Evet" dedim.

Yüzünde kocaman bir gülümseme oluşurken yüzüğü kutusundan çıkartıp parmağıma taktı. Ardından dudaklarıma minik bir öpücük kondurdu.

Gözümden bir damla yaş daha akarken kollarımı boynuna doladım ve sıkıca sarıldım.

Ayrıldığımızda cebinden bir yüzük daha çıkarttı.

"Bu yüzük annemindi. Bana hep 'Bu yüzüğü gelinime takacağım. Eğer nasip olmaz da ben takamazsan sen bunu gerçekten sevdiğin kadına tak' derdi" dedi

Elindeki bu yüzükte diğer parmağımda yerini alırken gözümden mutluluk yaşları durmadan boşalıyordu.

Sol elimi yanağına koydum ve dudağını dudaklarım arasına aldım.

Kapı kapanır kapanmaz sırtımın sertçe duvara yaslanmasıyla ağzımdan bir inilti döküldü.

Dudaklarımın üzerinde hissettiğim dudaklarla sevdiğim adama karşılık vermeye başladım. Bu sefer hepsinden sert öpüyordu.

Ellerini belimden çekip üzerimdeki paltoyu omuzlarından tutup aşağı çekti. Benim ellerimde benden bağımsız olarak onun kabanını çıkarttı. Ardından da smokininin ceketini...

Belimi kavrayan güçlü eller beni duvardan ayırdı. Ayaklarım Yavuzun adımlarını takip ederken sırtımı tekrar duvara yasladı.

Nefessiz kaldığımda dudaklarını dudaklarımdan çekti. İkimizde deli gibi nefes alıp verirken tekrar birleştirdik dudaklarımızı.

Deli gibi öpüşürken gömleğinin düğmelerini çözdüm. Tamamı açılınca gömlek Yavuzun üzerinden kayıp gitti.

Eli belimden sırtıma doğru çıktı ve elbisemin fermuarını bir hamlede açtı. Dudaklarımız ayrıldığında yüzünü boynuma gömdü.

Elbisemin omuzlarından tutup aşağı çekti. Elbisem tüy gibi üzerimden kayıp giderken karşısında sadece çamaşırlarımla kalmıştım.

Boynuma sulu öpücükler kondururken elleri bacaklarıma indi. Beni havaya kaldırmasıyla bacaklarımı beline doladım.

Dudakları boynumdan yukarıya doğru sürterek yolunu bulunken çenemin altını öptü. Ordan da dudaklarıma geçti. Yavaş yavaş yatak odamıza ilerlerken ve yatak odamıza gelip beni yatağa bıraktıktan sonra dudaklarıyla tüm vücudumu mühürledi.

⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯

Bir bölümün daha sonuna geldik

Umarım beğendiğiniz bir bölüm olmuştur.

Oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfenn 🙏

Yeni bölüme kadar kendinize iyi bakın 💋 💕

Continue Reading

You'll Also Like

14.9M 645K 146
Ben kilometrelerin yok sayıldığı aşklara inanmazdım. Kimse canlı kanlı görmediği bir insana 'Seni seviyorum' diyemezdi. Ve tükürdüğünü yalamayı seven...
3.8K 196 28
Her şey, çıkmasını kolay sandığı dağdan atlayarak başladı.
3.5K 260 5
Uzay boşluğunda, uçsuz bucaksız bir galakside evren enerjisinin dengesini sağlayan bir gezegen, Pearl... Gezegendeki canlılar dünya insanına benziyor...
173K 17.7K 31
Ülkesine dönen delta ve kendi halinde takılan sessiz bir omega bir gece birlikte olur.