Sürekli sürekli söylediğim için belki bana kızıyorsunuz ama söylemeden de duramıyorum.
Oylar ve yorumlar çok orantısız lütfen oy verin.
Yorumlarınızı bekliyorum.
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
Bahar ilk önce elinin altında hissettiği elle, ardından sırtının, birinin göğsüne çarpması ve beline dolanan kollarla tüm hücrelerine yayılan korkuyla çığlık attı.
Ardından boynunda hissettiği nefes ürpermesine neden olurken hissettiği dudaklarla nefesinin ağzından titrek bir şekilde kaçması bir oldu.
Bahar korkuyla olduğu yere çakılıp kalırken nefesini tutarak olacakları beklemeye başladı. Boynundaki dudakların sahibi dudaklarını boynuna sürterek konuşmaya başladı,
"Şşş, sakin ol benim"
Bahar duyduğu sesle tuttuğu nefesini serbest bıraktı. Sadece çok kısa bir süredir tutmuştu nefesini ama ona dakikalardır nefesini tutuyormuş gibi gelmişti.
Bahar elindeki poşeti yeri bırakıp arkasını döndü. Korkudan hızlı hızlı nefes alırken Yavuzun beline sarıldı.
Yavaşça Yavuzun karnına vurup ağlamaklı çıkan sesiyle "Ödümü kopardın Yavuz" dedi
Yavuz da elindeki poşetleri bırakıp Bahara sarıldı. Saçına ufak bir öpücük kondurup "Özür dilerim" dedi
Bahar alt dudağını sarkıtarak yanağını Yavuzun omzuna koyup korkudan hızlanan kalbinin yavaşlamasını bekledi.
Yavuz Baharın saçlarını usul usul okşarken yüzünü sevdiği kadının boynuna gömdü. Kokusunu derin bir nefesle içine çekip "Özür dilerim Bahar. Sırf askerim ve düşmanlarım çok olduğu için, seni koruyamamaktan korktuğum için, bizden iki ayımızı çaldığım için özür dilerim" dedi
Baharın gözleri dolmaya başlarken kollarını Yavuzun belinden çekmeden biraz geriye doğru gitti ve sevdiği adamın karanlıktan dolayı mavinin en koyu tonunda görünen gözlerine bakarak "Şimdi de askersin" dedi
Sesi titremeşti Baharın. Çünkü çok korkuyordu Yavuzun onu tekrar bırakmasından. Tekrar ona hasret kalmaktan çok korkuyordu.
Yavuz elini Baharın yanağına koyup "Evet şimdi de askerim ama bundan sonra git demek yok. Gitmek yok. Sadece biz varız. Evet hala seni koruyamamaktan, saçının teline zarar gelmesinden deli gibi korkuyorum ama sen olmazsan hiç yapamam. Senin kokun olmazsa, yıldızları kıskandıran gözlerin olmasa ben hiç yapamam" dedi aşk dolu çıkan sesiyle
Yavuzun sözleri üzerine Baharın yüzünde oluşan gülümsemeye rağmen gözünden akan bir yaşla "Seni çok seviyorum" dedi
"Seni çok seviyorum"
İki aşık yavaşça birbirlerine yaklaşıp dudaklarını birleştirdiler. Kısa ama tutkulu bir öpücüğün ardından ayrıldılar.
Dudakları birbirinden ayrılırken çıkan cılız ses Baharın yüzünde bir gülümseme oluşmasına neden olurken sıkıca Yavuza sarıldı.
Baharın burnu Yavuzun boynuna değerken "Hala beni öpmene alışamadım. Her seferinde bana yine 'Çolak zorladı' diyeceksin diye korkuyorum" dedi
Bahar konuştukça nefesi Yavuzun boynuna değerken gözleri kapanmıştı Yavuzun. Bahar konuşurken Yavuzun yüzünde bir gülümseme oluşmuştu.
Bahar susunca "O gece Çolak yap demiş olsada seni tamamen kendi isteğimle öptüm sevgilim" dedi Yavuz
Baharın da yüzünde gülümseme oluşurken "Bana 'sevgilim' demene de alışamadım" dedi
"Alış bence. Seni öpmeme, sevgilim dememe, timin sana yenge demesine. Hepsine alış. Çünkü bundan sonra hep bunları duyacaksın, yaşayacaksın" dedi Yavuz
Bahar Yavuzun gözlerine bakarak"Eh, alışmama yardım et o zaman" dedi yüzündeki gülümsemesiyle
Yavuz da güldü ve "Eh, o zaman bir yerden başlayayım" dedi.
Ardından Baharın dudaklarına yöneldi. Bahar zafer kazanmışçasına bir sevinçle sevdiği adamın dudaklarını öpmeye başladı.
Bu öpüşmeleri şimdiye kadar olanların en uzunu olmuştu. Yavuz Baharın alt dudağını kendine çekerek bıraktı.
Yavuz geriye çekilmeden, dudakları Baharınkine değerken "Alışana kadar seni hiç durmadan öpebilirim" dedi
Bahar gülerek "Sen beni hep böyle öp ben hiç alışmam" dedi
Yavuz da güldü ve "O zaman sonra devam ederiz. Şimdi yetişmemiz gereken bir kutlama var" dedi
"Ya zaten saat olmuş 9. Biz ne ara birşeyler hazırlayıp gideceğiz tekneye. Vaktimiz yok. Çok oyalandık. Acaba yemekle uğraşmayıp Nazlının yaptıklarını mı gömsek ? Hem onun eli benimkinden daha lezzetli" dedi Bahar
Yavuz gülerek "İşten kaçış diyorsun demek seni kurnaz" dedi
Bahar gözlerini kaçırarak "Sadece vaktimiz yok diyorum" dedi
"Öyle olsun bakalım" dedi Yavuz gülerek ve ellerini Baharın belinden çekti.
Bahar Yavuzun ellerini çekmesiyle boşluğa düşmüş gibi hissederken Yavuz Baharın elini tutup "Gidelim o zaman. Yolda alırız birşeyler" dedi
Bahar başıyla onaylarken evden çıkıp tekneye gittiler.
❅
Bahar ve Yavuz tekneye gelince güzel bir sohbete başlamışlardı. Feyzullah sevgilisi Suyu getirmiş ve kızlarla tanışmıştı.
Ali Haydar ise Fatmayı getirmişti. Fatmanın iki aylık hamile olduğu haberini almak herkesi çok mutlu etmişti.
Mücahitin ve Melisanın atışmaları sohbete eğlence katarken Eylemin gelmesi ve aslında türk istihbaratında oluşunu öğrenmek kızlarda küçük çaplı bir şok etkisi yaratmıştı.
Kutlama herkes mesleğine geri dönüşüyle beraber Nazlının mezun oluşunu da kapsıyordu. Artık herkes eski yaşantısına dönecekti. Karabayıra gideceklerdi.
Aslında pek eski yaşantı da denemezdi çünkü artık aileleri daha büyüktü ve herkes sevdiğine kavuşmuştu.
Tüm zorlukları atlatıp bir olmuştu sevenler.
Bahar gülerek "Şimdi siz orduya geri döndünüz. Ee, Erdem abi yine sizin komutanınız olacak. Siz napacaksınız ? " diye sordu Nazlıyla Ateşe
Fethi gülerek Ateşin sırtına vurdu ve "Kolay gelsin kardeşim" dedi
"Kelebeğimle benim mesleğimizi size devredilim bari biz" dedi Ateş hüzünle
"Hop hop hop, meslek devretmek yok. Hele bir devret, hele bir seni sağdan soldan toplayalım gözlerini oyarım seni Ateşaçar" dedi Nazlı sinirle
Baharın gülüşü solarken "Aşk olsun Nazlı" dedi
Fethi ise "İki dakikada içkici yaptın bizi Nazlı pravo" dedi
"Aman be, sizde ne alıngan çıktınız. Benim demek istediğim bunun gözleri dışarıya falan kayar ondan şey ettim ben" dedi Nazlı toparlamak için
"Benim gözüm senden başkasını görür mü hiç kelebeğim ? " dedi Ateş
"Hele bir görsün zaten" dedi Nazlı elindeki bıçağı 'gözlerini oyarım' der gibi çevirirken
Bahar Nazlının bu haline ve Ateşin ondan korkmasına gülerek yerinde biraz kıpırdanıp Yavuzun göğsünde iyice yer edindi.
"Karabatak, yalnız yengem haklı. Erdem yarbayım senin ağzına sı..- " Mücahit devam edemeden tim üyelerinin boğaz temizleyerek veya gözleriyle yaptıkları 'sus' işaretiyle susarken, Bahar ona tekrar yenge denmesiyle hem yine şaşırmış hem mutlu olmuştu. Tabii biraz da utanmıştı.
Ateş korkuyla ne yapacağını arkadaşlarına danışırken Yavuz gülerek Baharın kulağına "Senin yanakların mı kızardı ? " dedi
Bahar sırtı Yavuzun göğsüne yaslanık olduğu için onun yüzünü görmese bile bakışlarını kaçırıp "Sıcak oldu ondandır" dedi
Yavuzun kaşları havaya kalkarken "Utançtan değil yani" dedi
"Ne münasebet canım " dedi Bahar
"Ben de benim sevgilim hala kendisine 'yenge' denmesine alışamadı. O yüzden utandı mı acaba demiştim" dedi Yavuz
"Bundan sonrasında susma hakkımı kullanıyorum" dedi Bahar mırıltıyla
Yavuz gülerek Bahara bakarken Nazlı "Ya deminden beri dışarda bir kalabalık, bir ses var. N'oluyor ? " diye sordu
"Aaa, bilmiyor musun ? Halka açık Emre Aydın konseri var biraz ilerde" dedi Su
Eylem birden içini kaplayan çocuksu bir heyecanla "Hadi gidelim. Ben daha önce hiç Türkiye'de konsere gitmedim" dedi
"Boş ver dayıoğlu. Her konser klasiği olan kavga olur o da bizi bulur" dedi Ateş
"Ne kavgası çıkacak yaa ? Hadi gidelim" dedi Bahar
"Acaba ne kavgası ? " dedi Fethi imayla
Çünkü genel olarak gittikleri tüm konserlerde bazı gereksiz erkeklerin yaptıkları hiç hoş olmayan hareketler karşısında bir kavga çıkıyordu.
"Bir kere o kavgalar hep siz varken çıkıyor. Bizim kız kıza gittiğimiz konserlerde hiç kavga olmuyor" dedi Nazlı
"Şimdi suçlu biz mi olduk kelebeğim ? " dedi Ateş
"Ortada suçlu yok. Ama suç var. O da sizlerin öküz oluşu" dedi Melisa
Ortamda küçük bir münakaşa başlarken Eylem "Ben olaya çok fransız kaldım" dedi
Birden herkes yaptığı soğuk espriden dolayı Eyleme dönerken Eylem kahkaha atmaya başladı.
Diğerleri de ona katılırken son karar konsere gitme yönünde oldu. Tabii ki kızların zoruyla.
Ali Haydar ve Fatma, Fatma yorgun olduğu için gelmezken Aşık bu tür şeyleri sevmediği için gelmemişti. Mücahitse Melisanın zoruyla kalmıştı.
Bahar ve Yavuz ellerini hiç ayırmadan kalabalığın içinden önlere doğru ilerlemeye başladılar.
Eylem düşmemek için Baharın kolunu tutup "Kızım nasıl ilerliyorsunuz siz" dedi
Bahar gülerek "Yılların tecrübesi" dedi
Eylem de gülüp ilerlemeye devam etti. En sonunda güzel bir yer bulunca durdular. Bahar ve Yavuz biraz arkada kalırken diğerleri hemen önlerindeydi.
Yavuz Baharın arkasına geçip kollarını beline dolarken "Çok gittin konsere herhalde" dedi
Bahar ellerini Yavuzun kollarının üzerine koyup "Nazlıyla vakit geçirmek için çok gidiyorduk. Ama bundan sonra senin söylediğin şarkıları dinlemek öncelikli tercihim" dedi
Yavuz gülerek yanağını Baharın saçına sürttü ve "Sesimin güzel olduğunu nerden çıkarttın ? " diye sordu
"Konuşurken bile insana huzur veren bir ses tonun var. Böyle konuşan birinin kötü şarkı söylemesi imkansız gibi birşey" dedi Bahar
"Bu kadar eminsin yani" dedi Yavuz
"Evet. Hatta tek güzel şarkı söylemeni geçtim sen kesin gitar da çalıyorsundur" dedi Bahar
Yavuz Baharın kulağının alt kısmına minik bir öpücük kondurup "Sana kendimle ilgili hiçbir şey anlatmamama rağmen beni bu kadar kolay ve doğru çözmen harika birşey" dedi
Bahar elini Yavuzun yanağına koyup başını geriye atarak Yavuzun omzuna koydu ve "Aynı performansı senden de bekleriz sarı komutan" dedi
"Senin hakkında tahmin ettiğinden de çok şey biliyorum doktor hanım" dedi Yavuz
Bahar Yavuzun devamında ne diyeceğini merak ederek susarken Yavuz da mesajı alıp konuşmaya devam etti,
"Mesela eskiden profesyonel balerin olduğunu ama geçirdiğin bir kaza yüzünden bırakmak zorunda olduğunu biliyorum. Ki bence bırakman iyi olmuş"
Baharın kaşları çatılırken Yavuz devam etti,
"Şu anda bale yaptığını nerden bildiğimi çok merak ettiğini ve neden balesi bırakmış olmanın benim için iyi olduğunu deli gibi merak ettiğini de biliyorum"
Bahar yavaşça Yavuza dönüp sevdiği adamın gözlerinin içine bakarak "Sen benim geçmişimi dahi biliyorsun ama ben senin hiçbir şeyini bilmiyorum" dedi
"Keşke geçmişimi bende bilmeseydim" dedi Yavuz
"Seni bu kadar kıran ne oldu Yavuz ? Hayata küsmene sebep olan şey ne ? " diye sordu Bahar
"Hayatla tekrar barışmama sebep olan şey sensin" dedi Yavuz
Bahar Yavuzun konuyu çevirmek istediğini ne kadar anlamış olsa da onun yaralarını sarmak istiyordu. Ama bunu, onu kıran şeyi bilmeden de yapamazdı.
"Ses tonun kırgınım diyor Yavuz. Canımı yakan, beni bitiren birşey var diyor" dedi Bahar
İkili birbirlerinin gözlerinin en derinine bakarak konuşurken aralarındaki mesafeden dolayı nefeslerini yüzlerinde hissediyorlardı.
Yavuz Baharın sol gözünün kenarını baş parmağıyla okşayarak "Aşkla bakan gözlerinin arkasında benim sana tekrar git dememden veya benim gitmenden korktuğun birşey var" dedi
"Gözlerinde benden birşey saklamak istemediğin, anlatırsan canının tekrar yanmasından korktuğun birşey var" dedi Bahar
Yavuz Baharın haklı oluşuyla birşey demeden gözlerine bakarken Bahar Yavuzun yanağını öpüp "Geçmişini bilmesem de bakışlarından ve ses tonundan ne düşündüğünü anlayabiliyorum Yavuz" dedi Bahar ve biraz ciddi çıkan sesiyle "O yüzden benden birşey saklayayım deme. Hele ki operasyonlarda bir kıza yanaşman gerekirse ve ben bunu sonradan öğrenirsem veya seni onunla görürsem o mavi gözlerini önlüğüme nazar boncuğu niyetine takarım ona göre" dedi sonlara doğru yüzünde gülümseme oluşurken
Yavuzun yüzünde bir gülümseme oluşurken "Mesaj alınmıştır doktor hanım" dedi
Bahar omzuna dokunan elle arkasını dönerken Nazlının elinde pamuk şeker sallayarak "Olmazsa olmazlardan" dedi
Bahar gülerek "Tabii ki de " dedi ve Nazlının elinden pamuk şekeri aldı.
Bahar çocuksu bir sevinçle paketi açmaya çalışırken Yavuz onun bu haline gülerek kollarını tekrar beline sardı.
"Senin bu çocuksu hallerine ayrıca aşığım doktor hanım" dedi Yavuz
Bahar yüzündeki gülümsemeyle başını biraz çevirip Yavuzun çenesini öptü ve "Ben senin her haline aşığım sarı komutan" dedi
Yavuz Baharın boynuna minik bir öpücük kondururken Baharda pamuk şekerine geri döndü. Sıkı sıkı kapatılmış paketi açınca büyük bir parça kopartıp ağzına attı.
Bir parça daha koparıp Yavuza uzatınca Yavuz Baharın elindekini yemek yerine Baharın dudağının kenarında kalan parçayı öperek aldı ve "Burdan daha güzel" dedi
Baharın yüzünde kocaman bir gülümseme oluşurken gelen 'cık cık' sesiyle sesin geldiği yöne baktı.
Bahar onlara kınayan gözle bakan orta yaşlı kadını görünce yüzündeki gülümseme soldu.
Yavuza dönüp "Sen az tatlı olanından ye yoksa bizi bakışlarıyla öldürecekler" diyerek elinde kalan pamukşeker parçasını Yavuzun ağzına tıktı.
Bahar önüne dönerken Yavuz "Daha tatlı olanını da alırım sonra ona göre" dedi
"Duruma göre bakarız artık" dedi Bahar
Eylem arkasını dönüp Bahara "Neden başlamadı bu hala" diye sordu
"Başlar birazdan merak etme" dedi Bahar ve biraz ilerde oluşan boşluğu görünce parmağıyla orayı işaret ederek "Şuraya doğru geçsene " dedi
Eylem boşluğa doğru hareket ederken Bahar ve Yavuzda ilerledi. Artık herkes birbirinin yakınında durarken konser başladı. Yavuz kollarını Baharın belinden çekip kolunu sevdiği kadının omzuna atarak onu kendine çekti.
Şarkılar birbirini kovalarken Bahar belinin altında hissettiği hareketlilikle bakışlarını o yöne çevirdi.
Tanımadığı birine ait elle gözleri kocaman açılırken kavga çıkıp keyifleri kaçmasın diye Yavuzun kolunun altından çıkıp onun önüne geçti. Yavuzun kollarını kendi beline dolarken Yavuz Baharın neden bunu yaptığını bilmese de memnun bir şekilde sevdiği kadının saçlarını öptü.
Yan tarafta duran adam yüzsüz gibi tekrar Bahara doğru yaklaştı. Bahar bunu fark edince tatsızlık çıkmaması adına başını Yavuzun omzuna koydu. Sol elini Yavuzun sol yanağına koyup kulağına doğru "Gidelim mi sevgilim ? " diye sordu
Yavuz Bahara dönüp "Gidelim de bir sorun mu var ? " diye sordu
"Canım sıkıldı" dedi Bahar
"Kandırma beni sevgilim. Senin konserden sıkılmayacağını biliyorum" dedi Yavuz
"Ya sıkıldım işte. Hadi gidelim. Hem sabahtan beri neredeyse hiç baş başa kalamadık. Teknede biraz baş başa kalırız" dedi Bahar
"Ne kadar sana ne olduğunu öğrenmek istesem de baş başa kalma fikri hiç fena gelmedi" dedi Yavuz
"Hadi gidelim o zaman" dedi Bahar
Yavuz onaylayınca arkadaşlarına haber verip tekneye geldiler. Teknenin ön kısmına bir örtü serip üzerine oturdular.
Bahar Yavuzun iki bacağının ortasına oturup sırtını sevdiği adamın göğsüne yaslayıp belini saran kolları sıkıca sardı.
Yavuz Baharı iyice kendine çekip saçlarını arkaya attı ve yüzünü boynuna gömüp kokusunu içine çekerek öptü.
Baharın yüzünde bir gülümseme oluşurken yanağını Yavuzun yeni çıkmaya başlayan sakallarına sürtüp "Bunu yapmanı çok seviyorum" dedi
Yavuz dudaklarını Baharın boynundan çekmeden "Bende kokunu çok seviyorum" dedi
Yavuz Baharın boynuna bir öpücük daha kondurup yanağını Baharın yanağına dayayıp "Şimdi söyle bakalım neden erken gelmek istedin ? " diye sordu
Bahar bu sefer kaçma şansının olmadığını bildiği için "Rahatsız oldum sadece" dedi
Yavuz Baharın yüzüne bakmak için öne eğildi ve "Neden bana söylemedin ? " dedi
"Tatsızlık çıksın istemedim. Hem sen onu boş ver" dedi Bahar ve Yavuzun çenesini öpüp "Şimdi anın tadını çıkartalım" dedi
Yavuz Baharın dudaklarına minik bir öpücük kondurup "Çıkartalım" dedi
İki aşık uzun uzun birbirlerinin kokusuyla oturdular. Yavaş yavaş gün doğarken Bahar burnunu Yavuzun boynuna sürtüp "Herşey güzel olacak değil mi ? Artık hiç ayrılmayacağız. Hep beraber olacağız. Sen ve ben " dedi
Yavuz yanağını Baharın saçına sürtüp "Herşey güzel olacak. Hatta oldu bile. Ve bundan sonra hiç ayrılmayacağız. Ama sadece senin ve benim olacağımıza söz veremem" dedi
Bahar kaşlarını çatıp sırtını Yavuzun göğsünden çekip ona döndü ve "Nasıl ikimize söz veremezsin ? Sen aramıza kara kediler mi sokmak istiyorsun ? " dedi dolu gözlerle
Yavuz Baharın böyle demesi üzerine onu kendine çekti ve elini yanağına koyup "Tabii ki de kara kediler girmeyecek sadece belki ilerde sana sarılırken aramızda olacak minik bebeğimiz olur" dedi
Baharın yüzünde kocaman bir gülümseme oluşurken şaşkınlığına yenik düşüp "N..nasıl yani ? " dedi
"Seni çok seviyorum ve istediğim ilişki kısa vadeli değil Bahar. Ben seninle bir ömür geçirmek istiyorum. Seninle güzel bir evlilik yaşamak, çocuklarımızın olmasını, seninle beraber yaşlanmak istiyorum" dedi Yavuz
Baharın gözünden bir damla yaş süzülüp giderken kocaman gülümsemesiyle "Seni çok seviyorum Yavuz" dedi
Yavuz Baharın yanağındaki yaşı öperek alıp "Seni çok seviyorum Bahar" dedi
İki aşık birbirlerine yaklaşıp dudaklarını birleştirdiler. Usul usul öpüştükten sonra Yavuz yüzünü Baharın boynuna tekrar gömüp derin bir öpücük kondurdu ve dudakları Baharın boynuna sürterken "Bundan önce boynuna konduramadığım her bir öpücük için özür dilerim sevgilim" dedi
"Önceyi bırak sevgilim. Şimdiye ve geleceğe bak" dedi Bahar
Yavuz gülerek "Bakalım o zaman şimdiye" dedi ve Baharı kollarının altından tutup yatırdı. Ardından kendisi de üstüne çıkıp Baharın boynuna sayısız öpücük kondurmaya başladı.
Bahar da gülerek Yavuzun öpücüklerini her hücresinde hissetti ve onun kokusunun, dokunuşlarının tadını çıkarttı.
Yavuz Baharın kokusunu derince içine çekip "Sonra seni kokladım. Böyle ciğerlerimi tıka basa doldurana kadar bir nefes aldım. Çiçek açtı ciğerlerim" dedi
Bahar Yavuzun ensesindeki saçları oynayarak "Bin yıl da geçse üstünden eskimeyecek, eskitilmeyecek sana olan sevgim. Bir ömür aynı aşkla gözlerinde kaybolacağım" dedi
Yavuz burnunu Baharın boynuna sürtüp "Her umutsuzluğa düştüğümde aklıma gülüşün, güzel yüzün geliyor. Kaç defa hayatımı kurtardın bir bilsen. Kaç defa operasyonda umutsuzluğa düştüğümde bana tekrar umut oldun bir bilsen " dedi
"Sende benim seni ne kadar sevdiğimi bilsen... " dedi Bahar
"Seni öpmelere doyamadığımı bir bilsen" dedi Yavuz bu sefer de burnunu Baharın burnuna sürterek ve devam etti,
"Dudaklarının ilacım olduğunu bir bilsen... Gözlerinin kaybolduğumda bana yol gösteren yıldız olduğunu bir bilsen... Bir bilsen... Bir bilsen... "
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
Bir serinin daha sonuna geldik.
Bu seri geç geldiği için üzgünüm. Elimde olmayan sebeplerden dolayıydı.
YavBah yazmak beni mutlu ediyor. Benim bu sıkıcı ve kötü hayatımdan soyutlanmamı sağlıyor. Bana iyi geliyor. Ama yazmaya vaktim olmuyor 😂
İnstagramda veya twitterda YavBah görünce, eski bölümlerdeki o güzel sahneleri görünce içim parçalanıyor. Belki çok saçma gelebilir ama ben bu çifti çok benimsemiştim. Sanki dizi değilmiş de gerçekmiş gibi hissettim.
O naif replikler, sahneler, birbirlerinin boyunlarını öpmeleri... Her şeyiyle çok sevmiştim bu çifti.
Ama çok sevmek zarar. Kırıldım, çok üzüldüm. Gerçekten çok bağlanmıştım YavBaha. Ama bu kendime zarar oldu. Hep kendime...
Neyse çok konuşmayacağım benden yazmamı istediğiniz bir devam bölümü var mı ? Geç gelebilir ama gelecek.
O zamana kadar kendinize iyi bakın 💋💕